Uyandığımda berbat bir haldeydim. Üstüm başım tozdu. Etrafıma baktım. Fazla eşya yoktu. Sadece şu an üzerinde yattığım koltuk ve birde sandalye. Yine aynı şeyleri yaşayacağım hissi tüm içimi korkuyla kaplamıştı. Aradan 3 sene geçmişti.
27 yaşındayım ama hala korkuyordum. Yaşadıklarım aklıma gelince iyice kötü hissettim...
~FLASHBACK~
"Yardım edin lütfen kız ölüyor."
O sırada kapı açıldı ve içeri yüzleri görünmeyen 2 kişi girdi. Biri yerde yatan Alisa'yı aldı. Diğeri Ashley'in çıkmaması için onu tuttu. Ardından kapıyı kapatıp çıktılar."
~FLASHBACK SON~
Tabi ki de bunları ben hatırlamıyorum ama Ashley anlatmıştı. Bizi kaçıranlar her kimse onların yüzünden az kalsın ölüyordum. Ne olduğunu bile tam olarak bilmiyorum. Kamp yapmaya gittik. Arabamız çalındı. Sonra kaybolduk. Ne tesadüfse kocaman kamp alanında veya ormanda bizden başka tek kişi yoktu. Vahşice katledilmiş bir cesetle karşı karşıya kaldık. Sonra kaçırıldık. Ardından arkadaşlarımdan haber alamadım. Hâla da bir haber yok. Yaşıyorlar mı? Öldüler mi? Günlerce aç susuz kaldım. Bu olayların sadece tek bir iyi yanı vardı. Mükemmel bir dost kazanmıştım. Ashley'i.
Onun dışında iyi denilebilecek hiçbir şey yoktu. Hiç bir şey...
Bu olayları atlatmam 1 seneden fazla sürmüştü. O kadar çok şey yaşadık ki...
~FLASHBACK~
Sadece bir parça ekmek ve bir bardak su vermişlerdi. Kızlar artık çökmüştü. Kameranın da yenisi takılmıştı. Alisa onu da sökmek istemişti ama Ashley onu durdurmuştu. Çünkü Alisa'ya zarar vermelerinden korkuyordu. Hiçbirşey yapmadan öylece bekliyorlardı. Daha doğrusu hiç bir şey yapamıyorlardı...
~FLASHBACK SON~
3 ay veya daha fazla ne kadar süredir orada kaldığımızı bilmiyorduk. Vücudumdaki damga izi hala duruyordu. Sağ kolumdaydı. Ne olduğunu bilmiyordum. Ama çıkmıyordu da. Aynısından Ashley'de de vardı. İnternete bakmıştık. Ama ne olduğunu bulamamıştık. Zaman geçince de boşvermeye başlamıştık. Nasıl olsa şimdi özgürüz diye düşünmüştük. Ama ya önemli bir şey ise... Bilmiyordum kafam karışıktı. Zaman geçmişti ama yaşadıklarımız hâlâ aklımızdaydı. Nefes aldıkça içime dolan rutubet kokusu boğazımı yakmıştı. Etrafıma tekrar baktım. Bir an burada da kamera olabileceği aklıma geldi. Zaten pek fazla eşya yoktu. O yüzden her yere kolayca bakabildim. Ama görünürde bir şey yoktu. Bir an içim rahatladı. Sonra tekrar korkuya kapıldım. Bu oda da kapalı olduğum düşünülürse mantıklı olarak korkmam gerekirdi. Tekrar koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım. Bunu bana kim yapıyor olabilirdi? Eskiden kalma bir düşman veya beni kıskanan birisi olabilir miydi? Eğer öyleyse bunu yapanı bulmam biraz zor olabilirdi. Çünkü çok düşmanım vardı. Geçmişi düşünmeye başlamıştımki kapı açıldı. İçeriye bir tepsi içinde biraz yemek ve bir pet şişe içinde su bırakıp gitmişlerdi. Yüzünü görememiştim. O gelen her kimse konuşmama fırsat bırakmadan kapıyı kilitleyip çıkmıştı.
Bir dakika! Kapıyı kilitlemiş miydi? Hemen koşarak demir kapıya ulaştım. Yavaşca açmaya çalıştım. Evet kapıyı kilitlemeyi unutmuştu. İçimden 'gerizekalı' dedim ve güldüm. Bu haldeyken bile insanlarla dalga geçebiliyordum. Derin bir nefes aldım. Kendimi toparladım. Omuzlarımı biraz dikleştirdim ve cesaretimi topladım. Kapıyı biraz daha aralayıp önümde uzanan koridora baktım. Sadece bir odadan sızan ışıkla az bir şekilde aydınlanmıştı. Etrafa baktım kimse yoktu. Yavaş yavaş adımlarla sessiz olmaya çalışarak yürümeye başladım. Koridor yürü yürü bitmiyordu. Ayaklarım yorulmuştu bide üstüne ayağıma bir şey batınca o sinirle bi küfür savurdum. Sesim fazla çıkmıştı. Hemen elimle ağzımı kapatıp duvara yaslandım. Girecek bir oda görünmüyordu. Biraz bekledim gelen kimse olmayınca devam ettim. Karanlıktı. Hiç bir şey görünmüyordu.İlerledikçe bazı sesler duymaya başlamıştım. Konuşmalar, bazen hafif çığlıklar... Ne olduğunu çözememiştim. Adımlarımı hızlandırdım. Burası nasıl bir yerdi böyle? Kocaman bir kuruluş binası mı? Bir örgüt binası mı? Neydi burası? İçinde ne olduğunu bilmediğim birsürü odalar vardı. Kapıların üstünde ise yazılar vardı. Her kapının üstünda farklı bir şey yazdığını tahmin edebiliyordum. Ve kulağa en iyi gelen düşünce de isim ve soyisim yazıyor olabileceğiydi. Karanlıkda okuyamıyordum. Yoluma devam ettim. İlerdeki odadan koridora ışık sızıyordu. İçerden sesler gelince adımlarımı hızlandırdım. Kapının yanına gelince yavaşca aralık kapıdan içeri baktım. Büyük ve dikdörtgen bir masanın kenarlarında duran bir çok sandalye...
Ve o sandalyelerde oturan takım elbiseli, resmi görünüşlü adamlar...
Sanırım toplantı gibi bir şeydi. İçerde konuşulanlar anlaşılıyordu. Esmer ve iri cüsseli adam konuşmaya başladı.
"Peki teklifleriniz ne?"
Yanındaki sıska adam diğer adamın söylediklerini çevirdi. Hangi dile çevirdiğini bilmiyordum. Sanırım İtalyanca'ydı. Sonra esmer ve iri cüsseli adamın karşısındaki hafif sarışın adam bir dosya uzattı. Dosyayı aldılar ve incelediler. O sırada çevirmen olan sıska adam tam buraya bakmıştı ki kendimi hemen geri çektim. Aceba beni görmüşmüydü? Çok endişelendim ve kapının önünden hızlıca geçerek ilerlemeye devam ettim. Aceba ne teklifiydi. Yabancılarla teklif konuşulup böyle resmi görünüşlü kişilerle muhatap olunan bir yerde kaçırılmış olarak bulunuyordum. İyice merak etmeye başlamıştım. Benimle ne işleri vardı ki? Bunları düşünürken merdivenlere ulaştığımı fark etmiştim. Ses çıkarmamaya çalışarak aşağı inmeye başladım. Çok merdiven yoktu. Bir aşağı kata ulaştığımda yine önümde uzun bir koridor olduğunu tahmin etmem zor değildi. Yorulmuştum. Bu kadar uzun bir bina olabilir miydi ki?
Tekrar yürümeye devam ettim. Elimi duvarda tutarak devam ediyordum. Karanlığa biraz da olsa alışmıştım. Yürürken arkamdan gelen seslerle irkildim. Ne yapacağımı bilemedim. Hemen yanımdaki odaya girdim ve kapıyı yavaşca örttüm. Kulağımı kapıya dayadım ve seslerin gittiğini anlayınca olduğum yere oturdum. Bu odanın bir ışığı olmalıydı. Kalkıp Işığı aramaya başlayacaktım ki ışığın kapının yanında oldugunu fark ettim. Düğmeye bastım ve ışıklar açıldı. O sırada şok olmam yetmezmiş gibi birde kapının açılmasıyla olduğum yerde kalmıştım. Ben olduğumu anlamamaları için kapıya arkam dönüktü. Nasıl olsa anlayacaklardı ama...
Arkadan gelen sesle ikinci şokumu yaşamam bir olmuştu...
"Alisa?"
Lütfen yorum yapın ve oy verin. 😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEM
Mystery / ThrillerGünahlarının bedelini ödeyemeyen insanlar... Bedel ödemekten kaçmak isteyip kaçamayan insanlar... Günahları umursamayan insanlar... Ödeyemediğiniz bedeller eceliniz olacak. Cehenneminiz olacak... Hep rayında giden hayatlarınız var ya işte o hayatl...