4.Bölüm

26 6 0
                                    

Tam 4 saattir kocaman bir ormanda tek kişi bile bulamamışlardı. Yorgunluktan yere yığılacakmış gibi duran Elena ve sürekli ayakları ağrıdığı için mızmızlanan Alisa'yla beraber giden Veronica'nın garip bir görünüşü vardı. Kızların bağırıp sinirleneceğini bilmese kulaklıkla müzik dinlemeyi bile düşünmüştü.
"Gerçekten çok abarttınız bunu bir dağ yürüyüşü olarak düşünebilirsiniz. Biraz doğayla baş başa olalım." dedi Veronica sırıtarak.
"Birincisi, farkettiysen dağda değil ormandayız. İkincisi, en azından dağda ağaç yok burası gördüğün gibi ağaçtan ve ottan geçilmiyor. Üçüncüsü, dağda telefon belki çeker ama burada çekmesinin imkanı yok. Dördüncüsü, dağda yolunuzu bulabilirsiniz ve sanırım biz kaybolduk. Eğer çok istiyorsan al sana doğa kalın baş başa gel Elena gidelim." diye cevap verdi sinirli bir şekilde Alisa.
Veronica içten içe sinirinden kendini yesede cevap vermedi. Mecburen onların peşinden gitti. Artık hava kararmaya başlamıştı. Etraf zar zor görünüyordu. Koybolduklarını fark etmeleri uzun sürmedi. Hepsi telaşlanmıştı. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Veronica çaktırmadan pantolonunun cebinden telefonunu çıkardı ve kapatma tuşuna basıp telefonu tamamen kapattı. Aradan yarım saat geçmişti ki hava tamamen karardı.
"Telefonlarımızın el feneriyle etrafı biraz görebiliriz belki hadi hepimiz de açalım." dedi ve hemen telefonunu karıştırmaya başladı Elena.
Veronica korkmuş gibi görünerek "Benim telefonumun şarjı bitti kızlar."dedi.
Ve Elena'nın artık sabrı taşmaya başlamıştı. Sanki deniz kenarına tatile gelmişler de keyif yapıyorlarmış gibi bir hali vardı Veronica'nın. Elena bağırmaya başladı.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Kocaman bir ormanın ortasında kaybolduk ve etrafta kimse yok. Ne kadar bağırsakda fayda etmedi. Burada kaldık böylece kimseye ulaşamıyoruz kimsede bize ulaşamıyor. Ailelerimiz meraktan ölmüştür. Tabi senin ailenin buraya geldiğinden haberi varsa...
Senin yüzünden arabamız çalındı. Yol boyunca hiç korkmuş gibi değildin. Şimdide geçmiş karşıma telefonumun şarjı bitti diyorsun. Sen ne yapmaya çalışıyosun aceba???"
Elena'nın sinirden ve korkudan elleri titriyordu. Biraz sonra ağlamaya başladı. Akışa onu sakinleştirmeye çalıştı ama artık o da sinirlenmişti. Ne yapacaklarını bilmiyordu. Karanlık sanki onlar görmesin diye bu kadar koyu olmuştu. 1 saat sonra uzaktan kurt sesleri duyuluyordu. Hâlâ yollarını bulamamışlardı. Şarjları bittiğinde karanlık onları içine çekecekti. Biraz ilerledikten sonra Elena'nın ayağına birşey çarptı. Telefonu aşağı indirdikten sonra gördüğü şeyle yere düşüp bayılması bir oldu...
                              ***
Telefon ahizesini kaldırıp bir numarayı tuşladı.
"Merhaba"
"..............."
"Güzel, işte bu iyi olmuş. Peki kimin veya neyin yaptığını biliyor musun?"
"..............."
"Eğer öyle birşey olursa sen devreye gir saçma sapan birşey yüzünden öylece ölmelerine izin veremem."
"..............."
"Gerekirse daha fazlasını yap"
"..............."
Cevaplamadan ahizeyi yerine koydu. Düşünceli bir hali vardı. Planda değişiklik olmuştu. Ama yinede moralinin bozulmasına izin vermedi. Cebinden sigara paketini çıkardı. Bir sigara aldı. Yaktı ve içmeye başladı. Sigaranın paketini ve filtresini bile titizikle yok ederdi. Bunca zamandır bu kadar iyi saklanabilmesini bu titizliğine borçluydu. İşlediği suçların ardı arkası kesilmiyordu. Ve  her seferinde başarıyla sonuçlanıyordu. Yaptığı işlerin hazzını hiçbirşey veremiyordu ona. Geçmişini böyle unutmaya çalışıyordu. Her seferinde karşısına çıkan geçmişini...
Tüm hayatına ipler benim elimde diyen geçmişini...
Ona cehennemi yaşatan geçmişini...
Yaşadıklarının aynısını herkese yaşatmak istiyordu. Özellikle de insanları küçümseyenleri. Kendilerini tepede görenleri.
Cehennemi sonuna kadar hak ediyorlardı. O cehennemi yaşatmak da ona zevk veriyordu. Bunları düşünürken dalmıştı ki telefonun çalmasıyla irkildi. Sanki çok önemliymiş gibi ısrarla çalıyordu.
"Evet"
"..............."
"Girdikten sonra kapıyı kapat"
"..............."
"Cehenneme benzedi mi?"
"..............."
"Daha fazlasını yap."
"..............."
"Hayır biraz daha beklemek istiyorum. Zamanı gelince ben sana haber veririm."
"..............."
"İyi akşamlar"
Telefonu kapattıktan sonra odasının demir kapısını kilitledi. Balkonun demir korkuluklarını da kilitledi ardından da balkonun kapısını. Aynısını camlara da yaptıktan sonra perdeleri iyice kapattı. Sonra tek tek üstündekileri çıkarıp banyoya doğru ilerledi. Küveti doldurup içine uzandı ve keyifle yapacaklarını düşünmeye başladı...

CEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin