3.Bölüm: Mutluluğu Hesaplamak

390 27 12
  • İtfaf edildi Yağmur :D
                                    

Ben geldim!!! Bu bölüm yazdıklarımı hala okumamış olan editörüme gelsin. Bölümün sonundaki sözler koyduğum şarkının sözleri. Dinleyemeyenler için Anathema - Angels Walk Among Us

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sabah güneşin gözlerimi okşamasıyla uyandım. Önce saçlarımı, sonra gözlerimi... Bütün bu zaman boyunca kendini sıktıktan sonra birden kavuşulan huzur... "Bir daha yalnız kalmayacağım." diye düşündüm. Onu bulup sarılacağım ve bir daha da bırakmayacağım. İçimdeki bu sevinçle yataktan çıktım. Hızlıca hazırlandıktan sonra mutluluğumu paylaştığım yegane yere gittim: Mutfak. Güzel karabiberli kaşarlı bir omlet yaptım kendime ve çatala gelmeyen zeytinlerden vaz geçip evden çıktım. Böyle bir günde o küçük esmerlerle uğraşacak değilim yani!

   Sevinçle ve sokakta bu saatte kimsenin olmamasından faydalanarak seke seke ilerlerken bir taraftan da çantadan kulaklığımı çıkardım. Sabah yürüyüşüne müzik de eşlik et... O da ne? Sağ taraftan ses gelmiyor!!! Ama olmaz ki! En yakın arkadaşımı kaybettim ama şimdi ben, yol ortasında bıraktı beni. Neyse, bugün üzülmek planlarımda yok. O zaman ben de yürürken planımı bir daha gözden geçiririm. Yüzüme yayılan saçma gülümsemeye engel olamıyorum. Bu benim kaderimin dönüm noktası!

   Düşündüklerimi bilmem kaçıncı kez gözden geçirişim başımdaki keskin ağrıyla son buldu. Kurşunların hedefi mi oldum? Magandalar? Serserilerin saldırısı? Başıma teyzeler saksı düşürdü? Çok düşünmekten kafamdan alevler çıktı? Hala uyuyorum ve yataktan düştüm? Hayır! Hiç biri değil! Önüme bakmayınca ağaca çarptım! Bu sabah da aksilikleri üçlediğime göre devam edebilirim herhalde Yolculuğun geri kalanının sorunsuz olması da bunu gösteriyor sanırım. Ya da kafamı fazla sert vurdum. Şişmiştir herhalde. İki odunun çarpışması, az sonra! Evet, kafamı çok sert vurmuşum.

    Sabahtan beri gözlerimin önünde uçuşan kelebekler nedeniyle okula iki saat erken gelmiş olabilirim. Ne var ki? Alt tarafı azıcık mutluyum. Bazı şeyler başınıza az gelince kendinizi kaybetmenize neden olabilir. Tanışmadık daha. Olsun. Bir şekilde... Boş zamanımı değerlendirmek için attım kendimi çimlere müzik dinleyecektim ki kulaklığımın içler acısı hali aklıma geldi ve hüzünlendim bir an. Neyse ki yanında daima kitap taşıyan biriyim.

   Bilin bakalım ne gördüm? Elim kadar bebekler ki elim normal insanlardan daha küçüktür! Şu an yeni doğan yoğun bakım bölümündeyim ve karşımda minik bedenleriyle karşımda duruyorlar. "Ben yaşıyorum, şimdi sıra sende" diyorlar bana ki haklılar. Bu benim şansım. Zaman benim zamanım.

*****Günün İlerleyen (Anca ilerlesinler zaten) Vakitleri*****

   -Bahsettiğiniz kişi bu resme mi benziyordu?

   ~Evet, evet! Yardımlarınız için nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.

   -Tabii, karşılıksız değil

   "Amanın gitti benim biricik popom!!!" şeklinde çığlık atma (içimden) nedenim tam olarak bu son cümle. Bir adet karşılıksız iyilik istiyorum mümkün mü acaba? Yok, elimizde kalmadı. Ne zaman gelir? Fabrika kapandı artık üretilmiyor onlar. Kendi içimde saçmalamamı adamın kahkahası durdurdu. Artık nasıl bir surat yaptıysam! Komiser amcanın kendine gelmesi neredeyse beş dakika sürdü.

   -Benim oğlan biraz rahatsız da. İğnesi vardı. Onu yap diye şeettirdim. Tıpçıydın sen ya.

   Kurtuldum! Güvendeyim! Bu arada "şeettirmek" derken? Neyse iğne bizim işimiz. Derinden gelen rahatlama otuz iki aynadan dışarı yansıdı.

Kalbimin KanatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin