Rüyalarıma Gel...

6.3K 416 60
                                    


Medya; Hazan Yalçıntaş

*********

Alt dudağıma daha fazla işkence etmemek için birbirine kenetlediğim dişlerimi açtım. Serbest kalan alt dudağım sızlayınca üzerinde çok fazla güç uyguladığımı anladım.

Kapıya fırlattığım kız Mirza' yı görünce dengesini sağlayıp yavru köpek bakışları atmaya başlayınca gözlerimi devirdim. Böyle yapınca tatlı ya da masum olduğunu felan mı sanıyordu? Kesinlikle maymuna benziyordu.
"Neler oluyor burada?"

Kız sanki Mirza' nın dudaklarından bu sorunun dökülmesini bekliyormuş gibi hemen atıldı.

"Efendim ben, ben bir şey anlamadım. Ben burada işimi yapıyordum fakat bir anda eşiniz bana saldırdı."

Pis karı! Yalancı sürtük!

"Yalan söyleme be! Sürtüğe bak! Sen yarı çıplak bir vaziyette evde gez, seni daha dün uyarmama rağmen üstüne çeki düzen verip daha usturuplu kıyafetler giyme sonra da eşime beni şikayet et. Yok kızım öyle bir dünya! Ya dediğimi yapacaktın, ya da dediğimi yapacaktın başka seçeneğin yoktu. Ama sen iki seçeneği de göz ardı ederek kendine evin kapılarını araladın ve bende o araladığın kapıları sonuna kadar açıp seni dışarı atıyorum. Sonsuza kadar..."

Mirza yüzünden silmediği tebessümü ile bana bakmaya devam etti.

"Eşimin sözünü neden dinlemediğinizi öğrenebilir miyim?"

Ah tatlım neden olacak seni ayartıp yatağına girebilmek için. Kız cevap vermeyip aynı köpek bakışları ile Mirza' ya bakmaya devam etti. Konuşmasına fırsat vermeyecek bu sefer ben araya girdim.

"Neden olacak Mirza. Seni baştan çıkarıp yatağına girebilmek için tabi ki de. Ha eğer şansı varsa ve senden hamile kalırsa ki hamile kalmak için elinden gelen herşeyi yapacağına adım gibi eminim. Eğer hamile kalırsa böylelikle seni evliliğe zorlayacak ve evin hizmetlisi değil de hanımı olacaktı. İşte bu yüzden neredeyse çıplak bir vaziyette evde geziniyor."

Ben kıza kötü bakışlarımı atarken ne tesadüftür ki kız da bana kötü kötü bakıyordu. Umursadım mı? Hayır...

"Eşyalarını topla ve hemen evden ayrıl. Daha fazla eşimin huzurunu bozmana asla izin vermem bu yüzden elini çabuk tutsan iyi olur çünkü sabrım taşar ise kendini eli bomboş bir şekilde kapının önünde bulursun."

Ovv... Bu sanırım biraz sert oldu be Mirza. Kızın gözlerinin dolduğunu görünce içim burkuldu. Başını yere eğip hızlıca mutfağı terk eden kızın arkasından baktım.

"Bu biraz sert olmadı mı sence de Mirza?"

"Hak etti."

Mirza' nın verdiği kısa ve net cevap ile kapıya bakan boş bakışlarımı ona doğru çevirdim.

"Evet hak etmişti ama ne bileyim giderken ki o yüz ifadesi içime oturdu sanki. Gözleri dolmuştu, acaba çok mu üzerine gittim. Tamam onun yaptığı da yanlıştı ama belki de bu işe çok ihtiyacı vardı. Ama biz ne yaptık kızı kapı dışarı ettik. Sanırım suçluluk duyuyorum Mirza."

Kulağımı dolduran adım sesleri ve hemen dibimde varlığını hissettiğim sıcacık beden... Mirza kolumu acıtmamaya çalışarak nazikçe beni kendine çekti. Yüzümü anında boynuna gömerken derin bir nefes aldım. Kokusu burnuma dolarken kendimi çok garip hissetmiştim.

"Kendini suçlu hissetmene gerek yok Hazan. O kız bunu çoktan hak etmişti. Onun bana olan bakışlarının, gün geçtikçe daha da kısalan eteğinin ya da göğüslerini gözümün önüne iki de bir sermesinin zaten farkındayım."

Yarama Merhem "Hazan Mevsimi" &TAMAMLANDI&Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin