Yarama Merhem "Hazan Mevsimi" &TAMAMLANDI&

Gelinlik

Medya;Hazan Yalçıntaş

Hazan ' ın ağzından;

Hala nasıl ve neden kabul ettiğimi bir türlü anlamış değilim. Ben buraya çektiğim tüm acıları sonlandırmak, sevdiğim kişiler ile kavuşmak için gelmemiş miydim? Peki ya şimdi ne oldu da kararımdan vazgeçtim. Elimi tutmuş olan çocuk pat diye karşıma çıkmış ve herşeyi alt üst etmişti. Çok tatlı bir oğlan çocuğuydu. Sapsarı saçları, bembeyaz teni ve masmavi gözleriyle daha şimdiden böyle tatlı ise büyüyünce çok can yakacağı kesindi.

"Arabam şu tarafta " adını yeni öğrendiğim adam beni yönlendirirken sadece kafa sallamakla yetindim. Yoldan geçip giden insanların bazıları bize şaşkınca bakarken bazıları da gülümseyerek bakıyordu. Dışardan iyi bir aile tablosu gibi durduğumuza eminim. Arabanın yanına gittiğimizde ağzım şaşkınlıktan dolayı açılmıştı. Ama hemen kendimi toparladım. Karşımda mat siyah bir Porsche duruyordu. Ah! Bu araba bi harika dostum.

Mirza arabanın kilidini açıp ön yolcu koltuğunun kapısını açtı ve koltuğu öne doğru çekip Asaf ' ın binmesini sağladı. Daha sonra bana dönüp

"Gelinlikle arkaya binmen biraz zor olur. O yüzden sen öne geç " dedi.

Kafamı sallayarak onu onayladım. Ve ön yolcu koltuğuna oturdum. Gelinliğimin kuyruk kısmı dışarda kalınca Mirza eğilip dışarda kalan kısmı topladıktan sonra kapıyı kapatıp arabanın ön tarafından dolaştı ve sürücü kapısını açıp bindi. Anahtarı kontağa sokup çalıştırdığı gibi gaza yüklendi.

" Ben böyle gidiyorum ama evinin adresini hala söylemedin."

Mahçupca ona baktım. "Şey kusura bakma. Sen sür ben tarif edeceğim evi. "

♣ ♣ ♣ ♣

Evimin önüne geldiğimizde Mirza arabayı boş bir alana park ettikten sonra arabadan indi. Hemen ardından bende hiç beklemeden kapıyı açıp zor da olsa arabadan indim. Üzerimdeki kabarık gelinlik ile zor olmuştu ama Mirza da yardım edince inebilmiştim. Arabadan indikten sonra kenara çekilip Mirza' nın Asaf ' ı indirmesini izledim. Çok ilgili bir babaydı Mirza. Bunu daha onu sahilde ilk görüşümde anlamıştım. Gerçi sahilden beri kaç dakika geçmişti ki ben böyle konuşuyordum. Onun hakkında bir şey bildiğim yoktu ama gözlemlediğim kadarıyla öyle demiştim. Çocuğu için gerçekten endişelendiği gözlerinden bile anlaşılıyordu. Endişelenmesi normal değil miydi? Sonuçta Asaf ' ın babası idi.

Yapma ama Hazan. Haberleri hiç mi izlemiyorsun? Baba sıfatına sahip bile olmayacak kişilerin küçücük masum çocuklara nasıl davrandığını hiç mi duymadın? Eziyet edip, dövenler ve o küçük bedeni ağır işlerde çalışmaya mahkum eden anne ve baba sıfatına lâyık olmayan insanlıktan nasibini almamış kişilerin varlığından haberin yok mu? Peki ya doğar doğmaz onu istemedikleri için çöp konteynerın yanına atıp o bebeği ölümle başbaşa bırakan  zalim anneler onları da mı hiç duymadın? Çocukları dilencilik yapmaya zorlayan caniler ve daha niceleri var bu dünyada. Ve Asaf böyle bir babaya sahip olduğu için çok şanslı...