Yarama Merhem "Hazan Mevsimi" &TAMAMLANDI&

Emare

Medya; Hazan Yalçıntaş Asadzade ve Mirza Asadzade...

&&&&&&&&&&

Uzun zaman sonra bu platformda olmak ve özellikle "Yarama Merhem Hazan Mevsimi' ne" bölüm yazmak beni ciddi anlamda heyecanlandırdı. Bölüm nasıl oldu hiçbir fikrim yok. Kitaba fazlasıyla uzak kaldığım için bu bölümde kopukluklar mevcut olabilir. Yani böyle bir durumda bir şey diyemem. Tek temennim İnşAllah öyle bir şey olmaz ve okuyan kişiler bu bölümü beğenir.☺️☺️
Gecenin dördünde bölümü yazdığım için yazım yanlışları olabilme ihtimali yüksek. Bunun için şimdiden affola diyor ve hepinize tatlı rüyalar dileyerek kendim de uykuya kaçıyorum. Bedenimin dinlenmeye ihtiyacı var sanırım☺️☺️

Haydı hepiniz sağlıcakla kalın sizleri seviyorum🥰😘

Keyifli okumalar hepinize...

&&&&&&&&&&&&&&&

Mirza Asadzade' nin Ağzından:

Geçmişin emarelerini ruhumuzda taşıyorduk ikimizde. Bir perde misali üzerimize örtünüyordu her seferinde. Karanlığa boğuyordu bizi, önümüze bakmamıza izin vermiyordu. Lakin anne rahmine düşen ikiz kalplerle bir an da etraf aydınlığa bürünmüştü sanki. Karanlıkta can çekişen ruhum Hazan' ın gelişiyle gün ışığına çıkmıştı ve şimdi de gün ışığına çıkan ruhumda ikiz kalplerimle birlikte çiçekler açmaya başlamıştı.

Hazan uzandığı sedyeden kalkıp üstünü düzeltirken ben de Nergis hanımın elinde tuttuğu ikiz kalplerimin fotoğrafını elime aldım. Gözlerim fotoğrafta takılı kalırken ince, naif bir ses doldurdu odayı.

"Kaydeşleyim buyun içinde mi şimdi baba?"

Ah! İkiz kalplerin varlığına o kadar dalmıştım ki Ali Asaf ' ın kucağımda olan bedenini unutmuştum. Allah 'tan o an ki dalgınlıkla oğlumu kucağımdan düşürmemiştim.

"Evet oğlum."

"Ne jaman ceyecekler peki?"

"Onlar daha çok küçük miniğim annenin karnında yeteri kadar büyüdükten sonra gelecekler."

Minik paşam dudaklarını büküp fotoğrafa bakmaya devam etti.

"Peki cabuk büyüşünley o jaman. Ben kaydeşyeyimi göymek iştiyoyum çünçü."

"Bende aslanım. Ben de bir an önce ikiz kalplerimi görmek için sabırsızlanıyorum."

"Minik afacan da en az sizin kadar sabırsız anlaşılan Mirza Bey."

Nergis hanımın konuşması ile gözlerimi oğlumdan çektim ve ona bakmaya başladım.

"Evet öyle Nergis Hanım. Her şey yolundaydı öyle değil mi?"

"Evet Mirza Bey anne de bebeklerde çok sağlıklı MaşAllah."

"Öyleyse bu gece İngiltere' ye uçmamızda bir sakınca yoktur öyle değil mi?"

"Hayır bir sakınca yok Mirza Bey. Ama siz yine de Hazan Hanımı çok yormayın. Kendinize ait bir hava taşıtında gideceksiniz öyle değil mi?"

Kafamı salladım.

"Evet."

"Peki yol boyunca Hazan Hanım uzanarak dinlensin."

Başımla onayladım. Bu esnada toparlanan Hazan gözlerindeki sevinç parıltıları ile yanımıza geldi.