Medya; Mirza Asadzade
Hayat cidden çok garipti. Bundan aylar önce adını bile bilmediğim, sokakta yürürken yanımdan geçse dikkat bile etmeyeceğim biri ile tanışmış ve evlenmiştim. Hem de bunların oluşmasında ki en büyük etken küçük adamım Ali Asaf Asadzade olmuştu. Küçük adamım, hayatıma güneş gibi doğan adamım... Onun sayesinde yeniden tutunmuştum hayata. Bana kaybettiğim herşeyi vermişti bir bir. Kaybettiğim mutluluğu, kurmak istediğim aileyi, beni önemseyen bir kocayı...
Herşeyi vermişti bana. Beni şu an kucağında taşıyan adamı vermişti bana.
Mirza yatağın yanına geldiğimizde beni kucağından indirdi. Bu gece olacaklardan dolayı hem heyecanlıydım hem de çekiniyordum. Mirza' nın gözleri sanki yüzümü ezberlemek istercesine dikkatli bir biçimde bakıyordu. Gözlerimi, kaşımı, burnumu kısacası yüzümdeki her detayı ayrı bir özenle inceliyordu. Yanaklarıma koyduğu elleri ile beni kendine doğru çekti ve anlımdan öptü. Alnımdan ayrılan dudakları çeneme ordan yanaklarıma derken dudağımın kıyısında yolcuğunu tamamlamıştı. Hafifçe geri çekilip gözlerimin içine bakmaya başladı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan dudaklarıma doğru yaklaşmaya başladı. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Dudaklarıma değen dudaklarla bayılacağımı hissettim. Bu kadar heyecan bana fazlaydı. Bünyem kaldırmıyordu bir kere. Derince aldığım nefeslere eşlik eden kalp atışlarımı duyan Mirza' nın dudaklarının gerildiğini hissettim. Bu kadar heyecanlanmam hoşuna gitmiş olmalı ki beni biraz daha heyecanlandırmak istercesine dudaklarını dudaklarıma sürtmeye başladı.
Her dudağını dudağıma sürttüğünde aldığım nefesler sıklaşıyor, avuç içlerim terlemeye başlıyordu. Bu adam bana ne yapıyordu böyle? Eğer niyeti beni heyecandan öldürmekse biraz daha böyle devam etse zaten istediğine ulaşabilirdi. Gülümseyerek benden uzaklaşan Mirza' ya utangaç bir ifade ile baktım. Tekrar bana doğru yaklaşmaya başlayınca aniden aklıma gelen ve bizim unuttuğumuz bir ayrıntı ile ellerimi
Mirza' nın omzuna koyup ittirdim ve
"Dur!" Dedim.Şaşkınlıkla bana bakan Mirza' ya hafifçe tebessüm ettim.
"Biz imam nikahını kıymayı unuttuk Mirza."
Söylediklerim ile yüzünde bariz bir rahatlama oluşan Mirza beni belimden tutup kendisine doğru çekti.
"Kıyarız yavrum dert ettiğin şeye bak ama önce biz diğer işimizi halletsek de yarın kıysak imam nikahını?"
Belimde kenetlenmiş olan ellerini ayırıp ondan uzaklaştım.
"Hayır Mirza ilk önce imam nikahını kıyacağız."
"Güzelim Allah aşkına bu saatte ben nereden bulayım imamı?"
"Ben bilmem Mirza o senin problemin. Hem sen nasıl bir Karadenizlisin ya! İmam nikahı olmadan evlilik mi tamamlanırmış?"
Derin bir nefes alıp verdi.
"Güzelim ben sana kıymayalım demiyorum ki. Sadece şu yarım kalan işimizi tamamlayalım ondan sonra sabah olunca getirtiriz bir tane imam kıyarız nikahı."
"Olmaz Mirza eğer o nikahı kıymazsak sen o işi unut.''
Dehşete düşmüş bir ifade ile bana bakan Mirza ellerini şaçlarından geçirip çekiştirdi.
"Sen ciddisin!"
"Gayette ciddiyim."
Üzerindeki ceketi sinirle çıkarıp yatağın üzerine attı. Elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve birkaç tuşa basıp kulağına götürdü. Telefondan gelen sesleri net olmasa da duyabiliyordum. İkinci çalışta açılan telefon ile konuşmaları daha iyi duyabilmek için dikkat kesildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarama Merhem "Hazan Mevsimi" &TAMAMLANDI&
ChickLit👉🏻#Bilinmezlikler kategorisinde 1. Sırada (02.03.2019)👈🏻 👉🏻#Bilinmezlikler kategorisinde 1. Sırada (02.12.2019) 👉🏻#Mirza kategorisinde 1. Sırada (02.12.2019)👈🏻 Bir mevsim yaşadım ben... Öyle güzel, öyle büyüleyiciydi ki hiç bitmesin istedi...