Fairy tail - Lise (Düşman Okullar) - [TAMAMLANDI]

12.bölüm ; Hastane Mi Morg Mu?

- Natsu'dan -

Lucy'nin adımı seslenmesiyle dövdüğüm kira'yı yumruklamayı bıraktım, sesin yerini saptamaya çalışıyordum, adımın ikinci kere söylenmesiyle pencereden geldiğini anladım, hızla pencerenin yanına koştum, Lucy gözlerimi kapatmış ve düşmeye başlamıştı, hızla elini tuttum, ben onu zorla tutarken ayağımın havaya kalkmasıyla sırıtan kira'yı gördüm ikimiz düşerken kenarda ki elektrik kablosu dikkatimi çekti (Ya varya, şu kablo orada olmasa... Kahraman elektrik kablosu be!) hızla ona tutunduğumda Lucy'yi de belinden tutuyordum, bahçedeki herkes bize bakarken bağırdım "biri itfaiye çağırsın! Ve ambulans!" bir çoğu telefona sarılıp birilerini aradı, sadece beş dakika dayanmamız gerekiyordu Lucy elimden kayarken onu biraz daha kendime çektim "dayan Lucy, dayan güzelim, birazdan bizi almaya almaya gelecekler!"

    Biraz daha beklemiştik yan taraftan kısık bir "natsu" sesi geldiğinde bakışlarım lucy'ye odaklandı "iyi misin?!" dediğimde "başım dönüyor ve arada gözlerim kararıyor, neredeyiz?" dedi bende "biraz yüksekteyiz. Birazdan bizi almaya gelecekler" dedim, Lucy "uyuyabilir miyim?" dediğinde hızla "hayır! Sakın! Düşmek istiyor musun?" dedim bana "hayır, buradan düşersem en az kolum kırılır" dedi, bilinci yarı yarıya kapanmış olsa da hemen hemen kendindeydi ona "bana tutun yoksa düşersin" dedim, kollarını boynuma doladı ve bana yaslandı, itfaiye ve ambulans sesleri duyduğumda Lucy'yi biraz yukarı kaldırdım ve ona eğilerek "şimdi bizi buradan indirecekler" dediğimde kafasını salladı itfaiye'nin uzun merdiveni yükseldikten sonra itfaiyedeki adamlar ikimizi de aldı, indiğimizde rahat bir nefes aldım ambulanstakiler Lucy'yi sedyeye yapırdıktan sonra onu ambulansın içine aldılar onlardan sonra bende bindim ve yola çıktık...

Doktor yoğun bakımdan çıktığında hemen yanına koştum ona "nasıl? Birşeyi yok değil mi?!" dediğimde bana "çok kan kaybetmiş, AB+ kan lazım, yaşama oranı büyük oranda artar" dedi "hey! Benim lan grubumdan AB+" dediğimde "hemen bir kan testi yapalım ve kan vermeye gidin" dedi, kafamı salladım ve beni götürdüğü yere gittim...

Bir yandan yemek yiyor, diğer yandan kolumdan kan alınıyordu, doktorun dediğine göre, yemek yerken kan miktarı birşey birşey falan olacakmış, tamam onu dinlememiş olabilirim, sadece bu Lucy için iyi olacaktı, kapı kırılırcasına açıldığında kızlar içeri girdi, daha çok daldı... Juvia "Lucy nerede?! İyi mi?! Ne oldu ona?! Ya öldüyse?! Eğer o öldüyse bende gizlice hapse girer, kira'yı öldürür sonra da çıkamam ve hapishane hayatı yaşarım! Sevgilim olmaz! Kocam olmaz! Çocuklarım olmaz! Çocuklarımın çocukları olmaz! Hayıııır!!! " o bunları anlatırken hayal gücüne hayran kalmıştım ona "sakin ol! İçeride, kan lazımmış, ve bende kan veriyorum" dedim, juvia derin bir nefes aldı ve "oh! Juvia çocuklarının çocuklarını görebilecek! Ve kimseyi de öldürmem gerekmiyecek! Yani hapse de girmem! Ama ya kane gelir beni öldürürse?!", en sonunda mira juvia'nın kafasına vurdu ve "yeter! Lucy iyi! Kane katil değil, yani bir bakıma! Seni kimse öldürmeyecek!" dediğinde başka bir ses geldi "ben olsam o kadar emin olmam!" ve bir silah sesi, gözlerim hızla pencereye giderken sırıtan bir kane gördüm, o pencereden atladığım yakın olduğum pencereden dışarı baktım kane elektrik kablosundan tutunmuş ve aşağı atlamıştı (elektrik kablosu sattı) kızlar çığlık atarken doktor gelmişti ben ise kıpırdayamıyordum damarım oynarsa iğne damarı delebilir demişti doktor, ki o da benim sonum olurdu! Kısa sürede juvia ameliyata girmiş, polisler ise buraya gelmişti ve ben polis ile konuşuyordum polis "ne olduğunu soracağım, öncelikle aklımda birçok soru var, ilkinden başlayacağım, içerideki kız senin neyin oluyor?"

- bu soruyu es geçsek?

- tamam peki, şimdilik başka bir soru, olay yaşandığında neredeydin?

- kantinden çıkmıştım... (burayı zaten biliyoruz)

-anladım, peki kane denen kişi kim?

- juvia'yı vuran o!

-nereden biliyorsun?

-çünkü onu pencereden atlarken gördüm, elektrik kablosuna tutundu ve yere atlayarak kaçtı...

- pekala şimdilik bu kadar hoşçakalın.

Polis gittiğinde bir nefes aldım, polis çıktıktan sonra gray içeri girdi, bana döndü ve "juvia nerede?!" dediğinde "ameliyattaydı ben hareket edemem, bilmiyorum" dediğimde biraz başım dönüyordu, hemşireye döndüm ve "baş dönmesi normalmi?!" dedim hemşire hemen kolumdaki iğneyi çıkardı ve "hayır değil! Bir miktar kan alımında sonra kansızlıktan dolayı, baş dönmesi veya baş ağrısı oluşur kısaca bayılabilir hatta ölebilirsin!" dediğinde "bahsettiğim ağrıyı biliyorum, kendisi başımda da!" ben bir süre dinlendim ve yemek yedim.

Gece Lucy'yi normal odaya almışlardı, bense onu izliyordum, sarı saçları yastığa dağılmıştı, göğsü nefesinden dolayı inip kalkıyordu, doktor odaya girdi ve yanıma geldi" buradan sonrasında birşey yapamayız. İki yere gidebilir" dediğinde ben tamamladım "hastane mi Morg mu?"...