Kollarımı gererek uyandım. Ay ne güzel uyumuşum, ben böyle. Gözlerimi açıp tavana baktım.
- Ay sen ne güzel tavansın. Seni yapan mimarı öpsünler.
Diyip tavana öpüçük attım. Kafayı falan mı yedim acaba? Nedense bu günümün güzel geçeceğini hissetiyorum. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Bildiğin şeyler işte hacı. Sonra duş aldım. Sonra barnozumu giydim. Saçımıda havluya sarıp giysi odasına gittim. İç çamaşırlarımı giydikten sonra. Pantolon ve bluz giydim.
Neyse saçımda ki havluyla saçımı kuruladım. Sonra da banyoya gidip saç kurutma makinasıyla saçımı kuruladım. Saçımı tarayıp açık bıraktım. Tekrar giysi odasına gidip babet çoraplarımı giydim. Şimdi iki saat ayakkabı giyemem. Çoraplarla aşağı indim. Ve yine Harika yemek yiyor. Şu an tek merak ettiğim. Ğöbeği var mı? Yani onu en çok yemek yerken görüyorum. Bende mutfaga gidip onun oturduğu masaya oturdum.
Harika: Günaydın.
Ben: Sanada.
Harika: Berin abla. Koçari' ye de kahvaltı hazırlasana.
Berin: Tamam. Harika.
Berin: Özel istediğin birşey var mı?
Ben: Hayır, yumurta olmasın yeter.••••
- Ya ben bu elbiseyi giymem.
- Sana çok yakıştı.
- Bu ne böyle anasını satayım? O kadar elbise aldık. Bunu almayalım.
- Olmaz. Bu sana çok yakıştı.
- Bu ne? Bir karış eteği var bunun.
- Bu son olsun.
- Son zaten.
- Birazda aksesuar alalım.
- Aksesuarda almayalım.
- Aksesuarsız olmaz.
- Of, tamam.
- Sen üstünü değiştir ben bunları ödeyeyim.Deyip gitti. Üstümdeki elbiseyi çıkarıp kendi giysilerimi giydim. Elbiseyi alıp kasaya götürdüm. Daha bitmemiş. Ama mahallenin yıllık giysisini aldık.
- Ben acıktım.
- Oha! Sabah kahvaltıdan sonra iki defa yemek yedin.
- Bu benim suçum mu?
- Off. Tamam, yiyelim.Yoksa ağlıyor. Bu ne anam? Bu kız hem ağlıyor. Hem de yemek yiyor. Anlamadım gitti. Kasiyer kadın konuştu.
***: Şifre hanım efendi.
Harika şifreyi yazdı. Poşetleri elime aldım. Arabanın arkasını doldurmuştuk. Bunlar nasıl sıgacak acaba?
- Sen yukarı çık ben bunları arabaya koyup geliyorum.
- Tamam.Deyip o yukarı kata bende aşagı kata indim. Otoparka gelinçe arabanın arkasının dolu olduğunu bildiğim için arka koltuğu açtım. Elimdekileri yerleştirdikten sonra kapıyı kapatıp arabayı kilitledim. Tekrar yürüyen merdivene bindim. Daha yedi kat çıkacaktım.
- Ooff bu yol bitmez. Şimdi gemide olacaksın. Yatacaksın gel keyfim gel. Ama nerde bende o şans. Bu merdivende ne yavaş böyle. Bence biraz spor yapmalı. Daha göbeğini kaldıramıyor. Valla sonra kızlar sana bakmaz. Kalırsın kara gözlü kara kaşlı. Bir elin böğrunde.
Arkadan bir gülme sesi geldi. Arkamı dönmemle geriye dogru düşecekken beni belimden kavrayıp merdivenden indirdi. Biraz merdivenden uzaklaştıktan sonra beni bırakıp geri çekildi.
- Vay anasını. Sen neymişsın be.
Bana yine gülmeye başladı. Ben bunu içimden söylemedim mi? Ay boş ver sanki bidaha karşılaşcaz. Kumral, yakışıklı, sembatik, kaslı... Daha ne olsun anam.
- İstedigin kadar gül sanki bidaha asılsa bir yerde karşılaşmıyacaz. Hiç çekinme. Bak yüzüme dogru. Hatta bekle arkadaşlarına da benden bahset. Ben Koçari
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koçari
ChickLitGemilerde büyümüş bir kızın. Bir gün ailesinin onu bulmasıyla herşey değişiyor. Laz kızı artık İzmir kızı oluyor. Hadi bir bakalım. Nasıl oluyor?