Rezalet.

604 29 5
                                    

           Deyip kafeye girdi.Tam arkamı dönecekken birine çarptım. Offf bari bir adım falan atsaydım.

Ben: Önüne baksana ya

           Deyip kafamı kaldırmamla yine o çocugu gördüm. Katil olan!

###: Ortada duran sensin.
Ben: Bana sen çarptın.Gerçekten bu kadarı favla olmadı mı?
###: Bela mısın kızım sen?
Ben: Belayım ne olcak?
###: Şimdi seninle uğraşamam.

           Deyip yürümeye başladı. Arkasından bağırıp

Ben: Sen benimle şimdi değil. Ömrün boyunca uğraşamassın zaten.

           Arkasını dönüp alayçı birşekilde gülümseyip.

###: Bakıyorum da sabah kucağımda çok rahat etmişsin. Yüzümü iki dakika daha görmek için ne diyeceğini şaşıyorsun.

           Ay hasbam kılıklıya bak. Tamam biraz yakışıklı olabilirsin ama bu ne ego böyle. Sanki dün beni dikizleyen başkasıydı. Ben de onu taklit ederek.

Ben: Bakıyorumda sabah bana bakarken fazla umutlanmışsın. Beni iki dakika görmek için benim peşimden ayrılmıyorsun.

         Deyip arkama dönüp Furkan' ın yanına gittim. Onun da arkamdan gülme sesi geldi. Sinirden Furkan' ın yanından geçip yola devam ettim.
           Salak. Bu kendini ne sanıyo acaba? Sanki bana ülkenin kralı. Ay kral olsa ne yazar? Ay, köpek! Allahım ya, sinir oldum resmen. Bundaki hava atmosferde bile yoktur. Zekasız it dölü. Ot kafalı öküz. Ne öküzü bu onu da aşmış bu bas baya dana ya ' DANA '. Neymiş kucağında rahat etmişim de. Bak bak sen nesin ki?Sen kimsin ki ben seni yüzüne hasret kalayım. Mendebur ayı. Ne diyorum ben ya!??!? O kim ki? Ben onu umursayayım. Bana ne ondan?!?
            Durup yanıma baktım. Lan! Furkan yok. Sonra diğer tarafımdan derin derin nefes alıp veren bi canlı durdu. Diger tarafıma döndüğümde bu canlının Furkan olduğunu anladım. Ne oldu buna ya?

- Ne oldu çocuğum sana?

           Ama o hala nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Etrafa bakındım. Bakkal ya da market var mı diye ama yoktu. Çünkü sahile gelmiştik. Ne ara geldik biz buraya? Neyse onu sonra düşünürüz. Yoksa bu cocuk ölecek. Kenarda seyyar satıcı vardı. Onda vardır. Yanina gidip

- Su satıyo musunuz acaba?
- Tabi. Kaç tane?
- Bitane.

           Deyip cepimden para çıkarıp adama uzattım. Sonrada Furkan' ın yanına gidip suyu ona verdim. Daha iyi görüküyor. Suyun yarısını bitirip kenara koydu.

- He şimdi soyle bakalım ne yaptın da bu hale geldin?
- Acaba ne tür bir piskopatsın? Öyle hızlı yürüyon ki. Ya da koşuyon mu demeliyim?
- Ne koşması? Asıl sen ne tür bir piskopatsın? Niye benim arkamdan yavaş yavaş gelmiyorsunda. Upuzun yollardan koşarak geliyorsun.
- Biraz da bunaksın galiba. Şu sabahki çocuğa sinirlenip gittin ya. Ben de o kadar arkandan bağırmama rağmen beklemedin ya. Bunları gerçekten hatırlamıyor musun?
- Sinirlenince biraz hızlı yürüyorum ama. O kadar hızlı yürümedim.
- Ya ne demessin? Bi an kendimi olimbiyatlarda sandım.
- Abartma sitersen. Evet, hadi eve gidelim. Hava da kararmaya başladı.
- Olmaz.
- Ne olmaz?
- Eve gidemeyiz.
- Niye ev falan mi yandı?
- Bana numaranı vermedin.
- Tamam.

Telefonumu çıkartıp ona uzattım.

- Yaz.

Telefonu alıp numarasını yazdı. Yani öyle umuyorum. Telefonu tekrar bana uzattı.

- E hadi o zaman gidelim.

Telefonu tam cepime koyacakken telefonum çaldı. ' Su kuşu ' yani Sude arıyordu. Furkan' la beraber yürümeye başladık. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

- Efendim.
- Biraz acele davrandım ama Doruk zorla arattı.

Demeye kalmadan telefondan Doruğ' un sesi gelmeye başladı.

- Kızım senin o piçle ne işin var.

Ben şimdi Furkan' la beraberim. Yani o Furkan' a mı piç dedi? Yani daha sabah tanışmış olabiliriz ama o benim kuzenim.

- Doruk ayıp olmuyo mu o piç dedigin kişi benim kuzenim. Hem onun sana ne zararı olabilir ki.
- Ya sen ciddi olamassın değil mi? Kızım o senin nasıl kuzenin?
- Bas baya kuzenim. Sana bi şey mi dedi?

Deyip durdum. Furkan' ı da omzundan tutup karşıma yüzü bana dönecek şekilde çevirdim. Bana salak salak bakıyordu.

- O çocuk benim düşmanım.

İçimden bir gülme isteği geldi. Geldi ve bu dışıma da çıktı. Gülmekten aklım gidecekti. Allahım küçücük çocuk onun düşmanı mı! Ay hiç güleceğim yoktu.

-Ayy..... Küç.…üçük.... Çoc....ocuk sen....enin nas....sıl düş..…manın ol...sun

Diye bildim gülmelerimin arasında zar zor

- Ne küçüğü? Sen neyin kafasını yaşıyorsun? O çocuk on dokuz yaşında.

Kahkaham birden durdu. Cins cins Furkan' a bakmaya başladım. Bu çocuk zorlasan liseli olamaz bi de on dokuz yaşında mı olacak? Şaka. Değil mi bu?

- Ne? Sen ciddi misin?

Furkan' dönüp.

- Furkan oğlum sen kaça gidiyon.
- Yedi.

Bu sefer telefondan kahka sesi gelmeye başladı. Telefonda bu sefer Yalçın' ın sesi geldi.

- Kız sen buna ne dedin? Gülmekten çatlatacak.

Offf rezalet. O başka birini diyormuş. Ya bu ne biçim iş.

- Ben biraz kendimi rezil etmiş olabilirim.ben onun dediği kişiyi yanlış yorumlamışım.
- Anlamadım da neyse ben onu Doruk' ta öğrenirim. Sen o kapıda tartıştığı çocuğu nerden tanıyorsun?
- Sabah ben ağaçtan düşüyordum. O da beni tutu. Ne oldu ki?
- Tamam. Sen o çocukla fazla konuşma ya da hiç konuşma.
- Tamam onu hallederimde. O çocuk kim?
- Ya sen o konuları Sude' yle konuşursun. O bu konularda daha iyi şimdi kapatıyorum. Kızlar benimle fotograf çekmek için sıraya girmişler. Birbirlerini dövüyorlar resmen hadi kapatıyorum.
- Ego yığını

Dedim ama şahsiyet bunu duymadı çünkü o çoktan telefonu kapatmıştı.
Telefonu cepime koydum. Furkan benim telefonu kapatmamı bekler gibi hemem taramalıya bağladı.
-
-

😻
😺😻
😺😻😺
😻😺😻😺
😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺
😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻
😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻😺😻

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KoçariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin