Bekle beni eşek cenneti...🐴🐴🐴
Demir: Neden pencereden giriyorsun kızım?
Ben: Ben mi?
Demir: Evet sen.
Ben: Kim söyledi ki?Deyip Furkan' a ters ters baktım. Harika' da bana.
Demir: O değil Berin söyledi. Hem Furkan' ın kafasına niye ayakkabı attın?
Ben: Ben mi?
Demir: Evet, sen kızım.
Ben: Kuru iftira hakim bey. Hem öyle birşey olsa kafası şişerdi.
Harika: Çocuğun kafasındaki şişlik eversese uyaşmış.
Ben: Bana neler dedigini bir duysanız.
Furkan: Harika abla ben birşey demedim.
Ben: Sus yalancı.Dedim. Gözlerimi kısarak. Yaşasın kötülük. Ha ha ha...😁😁😁
Harika: Ne dedi sana?
Ben: Aslında birşey demedi. (Düşün koçari düşün... Buldum.) Onun yüzünden yere düştüm.
Harika: Birşey oldu mu?
Ben: Maşallah! ( Kulagımı çekip kafama vurdum.) Turp gibiyim.
Furkan: Ama ben pencereden girsin diye pencereyi açtım. Oda aşagı düştü. Hatta..
Ben: öhö öhö öhöDiyerek öksürdüm. Furkan' a da " yaşamak istiyorsan sus " bakışı attım. Harika ayaga kalkıp hafiften sırtıma vurdu.
Harika: Berin abla su getirsene.
Berin: Tamam.Deyip mutfaktan seslendi. Harika tekrardan bana dönüp
Harika: İyi misin?
Oynumu bitirdim. Berin ablanın getirdigi suyu alıp bir yudum aldım.
Ben: Bogazım gıcıklandı. Bir şeyim yok.
Ne kadar inandırıcı oynuyorum. Kesin oyuncu olmalıyım. Bendeki bu cevheri herkes görmeli. Nasıl inandılar? Ay kıyamam.
Demir: Emin misin?
Ben: Eminim. Sadece bir öksürme.Deyip elimdeki bardagı Berin ablaya verdim. Konuyu kapatmam lazım. Çok iyi rol yapıyorum ya.
Ben: Ben evde sıkıldımda Furkan beni gezdirse mi?
Furkan: Ben mi?Deyip kendini gösterdi.
Ben: Evet.
Harika: Ben de kafeye gidecektim sizi bırakırım.
Ben: Bizde seninle kafeye gelsek.
Harika: Olur.
Ben: Ben telefonumu alıp geliyorum.Diyerek odama cıktım. Telefonu cepime koyup tekrar aşagı indim. Onlarda kapıdan çıkmak üzerelerdi. Furkan' a biraz yakın davranalım bakalım. Furkan' ın omzuna elimi koydum. Anında gözleri elime kaydı.
Harika: Hadi!
Deyip kapıyı açtı. Furkan' a dönüp
Ben: Hadi kuzzzeeennncıııgımmm gidelim.
Deyip Furkanla beraber evden çıktık.
°°°
°°°
°°°Harika' nın bir işi çıktıgı için bizi kafenin önünde bırakıp gitti. Arabadan inerinmez. Furka' na döndüm.
Ben: Ee Furkancığım nasılsın?
Furkan: İyi.
Ben: Çok güzel. Hadi içeri girelim.Deyip iceri girdim. İçerisi fazla kalabalık değildi. Masaların yarıdan çogu doluydu. Dün alışveriş merkezinde tanıştıgım çocukta dört kişilik bir masada bir kızla oturuyordu. Adı Doruk mu neydi? Sıkıldığı çok belliydi. Bence onu bu dertten kurtarmalıyım. Yanlarına dogru yürümeye başladım. Onların masasına gelince Doruğa gülümseyip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koçari
ChickLitGemilerde büyümüş bir kızın. Bir gün ailesinin onu bulmasıyla herşey değişiyor. Laz kızı artık İzmir kızı oluyor. Hadi bir bakalım. Nasıl oluyor?