•Sonunda herşeyi taşıyınça kendimi yatağa attım. Harika da yanıma gelip odadaki tekli koltuğa oturdu.
- Ee kadın ne zaman gelecek?
- Yarım saate.
- O zaman o gelene kadar testi yapalım.
- Ya hamile değilsem.
- O zaman hemen bir diyetisyene gidip o göbeği eriteceksin.Kafama arkasındaki yastıgı attı. Yani atmaya çalıştı. Sende o potansiyer yok.
- Eksi bir. (-1)
- Ne eksi biri?
- Nişançılığına. Senin hızlandırılmış nişançılık kursu alman lazım.
- Ne gerek var?
- Şimdi cunyir yeğinlerime sen terlik atacaksın. Onlarda benim arkama geçip teyze teyze diyecekler.Deyip gülmeye başladım. O da benimle gülmeye başladı. Gülmem durunça poşetlerin içinden eczane poşetini. Eczane poşetindende testi bulup Harika' nın kucağına attım. Ve ben tam basket. Elerimi havaya kaldırıp
- Teşekürler. Övgüye gerek yok. Tamam.
Diyip ellerimi indirdim. Harika acaba bunun dna sı mı farklı diye düşünüyor. Şaka tatlım. Paketin üstünü okuyor.
- Hadi iki saat seni mi beklemiyelim? Daha bonyo yapacam.
- Tamam.Banyoya gitti. E ben acıktım.
- Ben yemek yiyip gelicem.
Diyip mutfağa gittim. Yine Berin abla mutfakta. Fal bakıyor. Yanına gidip oturdum. Fincana baktım. Hiç bir şey anlamadım. En iyisi olacak bir şey söyliyim. Aferim ba. Ne kadar zeki bir uşagım ben böyle.
- Üç vakte kadar bu evde bebek gözüküyor.
- Kim dogurcak Allah aşkına. Demir bey mi?
- Önçeden dogurdu mu?
- Ay deli kız. Sen niye geldin?
- Ya ben acıktımda.
- Yemek daha pişmedi. Sandivinç yapıyım mı?
- Olur.
- Tamam.Dememle ayağa kalktı. Cepimden telefonumu çıkardım. Yeni olanı. Hattım değişmedi. Sadece telefon. Ama Harika ne olur ne olaz diye hatta aldı. Bu kızın ne olur ne olmazları da çok fazla. Benimki sıfır. Ne gerek var? Nerede kalmıştım. Telefonun rehberine girdim. Bizim salaklar ne yapıyor acaba? Kanbacım yani Derin' i aradım. Açmadı. Sen kim köpeksin lan. Neyse. Bende Kanuşağım yani Deniz' i aradım. İkinçi çalışta açtı.
- Ooo hanım efendi.
- Ooo bey efendi.
- Sen gemide değil misin? Nasıl aradın?Ahh ah. Bu çocuğu kandırmışlar.
- Gemiye santirel bağlattım. Ama kıymetimi bilen yok.
Berin abla önüme tepsiyle sandivinç ve meyve suyu koydu. Ayağa kalkıp tepiyle beraber yukarı çıktım zor iş anam. Bir elle taşıyorsun.
- Kim bilmiyormuş senin kıymetini?
- Deniz Aksoy.
- Aa ayıp ettin. Koçari.
- Ben gemide değilim.
- Nerdesin?
- İzmir.Deyip odadan içeri girdim. O da telefonun diğer uçunda öksuruyordu. Elimdekini çalışma masasına koydum.
- Helal koçum. Helal.
- Teşekür ederim.
- Bir şey değil tatlım.
- Sana demiyorum salak.
- Çabuk söyle beni kimle aldatıyorsun? Ya da dur. Ben buna alışkın değilim.
- Ne saçmalıyorsun kızım?
- Hiç babacığım.
- Şimdi dalgayı bırak. Sen neredesin?
- Odamda.
- Senin o aklını Bülent Ersoy öpsün.
- Töbe de lan.
- Anlat.Banyonun kapısı açıldı. Kafamı kaldırdım. Harika ağlıyarak çıktı. Sonra direk bayıldı.
- Deniz. Ben seni akşam arayayım mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koçari
ChickLitGemilerde büyümüş bir kızın. Bir gün ailesinin onu bulmasıyla herşey değişiyor. Laz kızı artık İzmir kızı oluyor. Hadi bir bakalım. Nasıl oluyor?