ikinci bölüm

2.7K 226 22
                                    

@murdermuke thank you for your permission

*Allie'nin Ağzından*

"Okulun nerede olduğunu biliyorsun, değil mi?" diye sordu annem. 

"Evet, dün bana nerede olduğunu gösterdin. Yürüyerek yaklaşık 20 dakika." diyerek cevap verdim. 

"Seni bırakmamı istemediğine emin misin?" diye sordu. 

"Anne, ben iyiyim. Bu yeni bir okula ilk gidişim değil." Gözlerimi devirdim.  

"Tamam. Ben işe gidiyorum öyleyse. Büroya uğramayı unutma ve -"

Annemin sözünü kestim. "Rutini biliyorum. Şimdi, geç kalmadan git, iyi olacağım."

"Pekala. İyi bir gün geçir. Saat altı gibi evde olacağım, böylece paketleri açmayı bitirebiliriz." Kapıya doğru yürüdü. 

"Tamam, hoşçakal!" Kapıdan çıkana kadar ona el salladım.

Çantamı kapmadan ve kapıdan çıkmadan önce mısır gevreğimi bitirdim. Caddenin karşısında, dünkü gördüğüm çocuk, evin kapısından dışarıya çıkıyordu. Çocuğun, bir mil öteden bile görebileceğiniz parlak mavi saçları vardı.

Caddenin aşağısına doğru yürürken, o da benimle aynı yöne doğru ilerliyordu fakat o caddenin diğer tarafındaydı. Suratını görmek için ona gizli bakışlar attım ama bu başarısızlıkla sonuçlandı. 

Okula vardım ve büroya doğru ilerledim. 

"Merhaba," diyerek ön kasadaki kadına doğru yürüdüm. "Ben Allie Robins, yeni öğrenci."

"Ah evet. Ders çizelgen burada," dedi birkaç kağıdı karıştırıp bana uzatmadan hemen önce. "Ders programın okulun haritasıyla birlikte, dolabının şifresi ve geç kalma ihtimaline karşı bir kağıt."

"Teşekkür ederim," diyerek gülümsedim. 

"Önemli değil," diyerek gülümseme karşılık verdi. "Eğer bir şeye ihtiyacın olursa gel."

"Tabi ki," diyerek ona el salladım ve bürodan çıktım.

İlk dersim, kolayca bulduğum sınıfta olan Fen Bilgisiydi. Sınıfın içine girdim ve öğretmene doğru yürüdüm. "Merhaba, ben yeni öğrenciyim. Allie Robins?"

"Ah, evet." diyerek gülümsedi. "Sana bir partner bulmalıyız. Bir bakalım. Pekala, Michael hariç herkesin bir partneri var. Onun yanına geç. Mavi saçlı olan,"

"Teşekkür ederim," diyerek ona gülümsedim ve bu sabah gördüğüm mavi saçlı çocuğun, Michael'ın yanına oturdum. 

Kendi sandalyeme oturdum. Michael, sıranın aşağısına bakmadan önce birkaç saniyeliğine bana göz attı.

"Merhaba," diyerek ona doğru gülümsedim.

Ellerine bakarak, parmaklarını çıtlatmadan hemen önce, geniş gözleriyle bana doğru baktı. 

Sanırım utanıyordu.

different ▸ m.c. ▸ türkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin