on üçüncü bölüm

1.5K 146 23
                                    

@murdermuke thank you for your permission

*Allie'nin Ağzından*

"ALLIE VICTORIA ROBINS HEMEN BURAYA GEL" annemin sesi kulaklarımı doldurdu ve uykumu böldü. 

Mızmızlanarak saate döndüm. "Anne! Saat 8! Ne istiyorsun?" Uyuşuk bir sesle bağırdım. 

"Hemen buraya gel genç bayan!" Dedi yeniden, sesi kızmış gibi geliyordu. 

Yuvarlanarak yatağımdan indim, elimle saçlarımı düzeltmeye çalışırken merdivenlere doğru ilerledim. 

"Bunun anlamı ne?" Diye sordu sesli bir şekilde. 

"Neyin anlamı?" diyerek esnedim ve gözlerimi ovaladım. 

"BUNUN!" İleri geri yürümeye başladı ve bu gözlerimi açmam için bir fırsattı. 

Oturma odası felaket haldeydi. Lamba düşmüş ve parçalanmıştı, koltuklar ters dönmüştü ve koltuk minderleri her yere dağılmıştı. 

"Aman tanrım," dedim ağzımı elimle kapatarak. "Ne olmuş burada?"

"Bunu sen mi yaptın?" diye sordu annem. 

"Hayır, hayır, kesinlikle hayır." Yavaşça odada yürümeye başladım. "Uyumak için yatağa gittiğimde her şey yerli yerindeydi."

"O zaman bunlar nasıl oldu?"

"Birinin bunları yaptığını mı düşünüyorsun?" Yere eğildim ve kırılmış bir çerçeveyi elime aldım. İçinde annemle benim fotoğrafım vardı. 

"Bilmiyorum," diyerek kafasını salladı annem ileri geri giderken.  "Tek dağılmış yer burası."

"Peki neden hiçbir şey duymadık?"

"Hiçbir fikrim yok."

"Bunun için bir şey yapmalı mıyız?" Diye sordum anneme. 

"Hiçbir şey çalınmamış yani bu iyi. Bunu kim yaptıysa oldukça yıkıcı biri olmalı ama kimin yaptığını bulmak için hiçbir yol yok. Dürüst olmak gerekirse, kapımızı kilitlemeye başlamalı ve bütün bunları ardımızda bırakmalıyız. İkimize de zarar gelmedi ve geri geleceklerinden şüpheleniyorum." Annem iç çekti ve minderleri toplamaya başladı. 

"Yani bunun hakkında hiçbir şey yapmıyoruz?" Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Birisi içeri girmişti ve evi dağıtmıştı fakat o bunun hakkında hiçbir şey yapmıyordu. 

"Alarm kurdurmayı düşünüyorum fakat bunun hakkında başka bir şey yapmayı düşünmüyorum. Eğer polisi buraya çağırırsak birçok olay olacak ve muhtemelen bu kişiyi yakalayamayacağız." İç çekti. "Hadi toparlamaya başlayalım."

Annem süpürgeyle kırılan camları temizlerken, ben de dağılmış koltukları düzeltiyor ve minderleri yerine koyuyordum. Annem kırılan lambayı temizledi ve bende dağılan perdeleri topladım. Yaklaşık iki saat sonra işimiz bitmişti.

"Daha sonra dışarıya çıkacağım ve yeni perde bakacağım, aynı zamanda yeni bir lamba ve birkaç çerçeve." dedi annem elindeki süpürgeyi bırakırken. 

"Pekala, birkaç saat içinde Michael ile dışarı çıkacağız, sorun olur mu?" diye sordum. 

"Hayır, sadece bu gece evde ol ve beladan uzak dur." diyerek gülümsedi. 

"Teşekkürler anne." diyerek gülümsemesine karşılık verdim ve kahvaltı etmek için mutfağa doğru ilerledim. Bir elma, bir tost ve bir bardak meyve suyu alarak odama çıktım. 

different ▸ m.c. ▸ türkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin