on altıncı bölüm

847 100 55
                                    

@murdermuke thank you for your permission.

*Michael'ın Ağzından*

Odadaki tek ses, Allie'nin yumuşak ve yavaş yavaş nefes alışverişi ile kalp monitöründen gelen sesti. Makineler ve ilaçlarla dolu, tüyler ürpertici bir odadaydık. Çerçevelerde resimler ve etrafta bitkiler vardı, galiba odanın eve benzemesini sağlamaya çalışmışlardı. Fakat bu işe yaramamıştı.

Ellerimi birbirine geçirmiş, rahatsız olan hastane yatağında uzanıyordum. Düşünceler aklıma akın ediyordu. Allie'ye anlatmak zorundaydım. Ona her şeyi anlatmak zorundaydım. Artık onu bu şeyden uzak tutabilecek hiçbir şey yoktu. Bunun bir parçasıydı. Benden nefret ediyor olmalıydı fakat en azından gerçeği biliyordu. 

Kapı tıklandı ve kilidin açıldığını belli eden bir ses kulaklarımı doldurdu.

"Anladığım kadarıyla kız kendinden geçmiş." diyerek odaya girdi Doktor Lenard. Yanında Doktor Peters da vardı. Gerçekten görmek istediğim kişiler onlar değildi.

"Ne istiyorsunuz?" diye sordum sessizce, fakat sert bir sesle.

"Sizi kontrol etmeye geldik, ve serumu çıkaracağız, pek bir şey değil. Bu sırada Doktor Peters size birkaç soru soracak." diye açıkladı Doktor Lenard. "Allie'yi kaldırmak ister misin?"

Yataklarımızın arasındaki ufak boşluğa doğru eğildim ve yavaşça onu dürttüm. "Allie, bebeğim uyan." 

"Hayır" diye mırıldandı. Şuan içinde bulunduğumuz duruma rağmen kıkırdadım. 

"Doktorlar burada." dedim iç çekerek. Allie inledi. 

Yatağını oturur pozisyona getirmek için, düğmeye bastım. 

"Lanet olsun, sadece kötü bir rüya olduğunu sanmıştım." dedi Allie gözlerini ovarak ve ardından saçını düzelterek. 

"Kesinlikle rüya değil." dedim. 

Doktor Lenard, serumlarımızı çıkarttı, bizi kalp monitörlerinden ayırdı ve bandajları değiştirdi. Allie'nin bandajlarının değişimi, benimkinden daha uzun sürdü ve anladığım kadarıyla daha acı doluydu. Her dokunuşta ürkmüş gözüküyordu ve onu böyle görmek canımı acıtıyordu. 

"İyileşme süreciniz çok iyi gidiyor, Bayan Robins" dedi doktor. 

"Gerçekten mi? Oldukça kötü gözüküyor ve bok gibi hissediyorum." dedi Allie gözlerini devirerek. 

"Birkaç gün öncesinden daha iyi." 

"Bir saniye, birkaç gün önce derken?" 

"Evet, hastaneye geldiğinizden beri 2 gündür baygınsınız." dedi Doktor Lenard.

"Buraya geleli üç gün olduğunu mu söylüyorsunuz?" diye sordum ve doktor cevap olarak kafa sallamakla yetindi. "Pekala, bunu beklemiyordum."

Doktor bizi kontrol etti ve birkaç ağrı kesici hap verdi. Şimdi Doktor Peters'ın sırasıydı. 

"İkiniz de birbirinizin önünde soru soracağım için rahatsınız değil mi?" diye sordu Doktor Peters. Kafa sallayarak onayladık. "Pekala, o zaman başlayalım."

Doktor Peters, bize oldukça normal çeşitli sorular sordu. Favori rengimizi, hobilerimizi, sevdiğimiz filmleri ve ailemiz hakkında sorular..

"Bunları neden soruyorsunuz?" diye sordu Allie.

"Aklınızda nelerin olup bittiğini çözmeye çalışıyorum sadece." dedi gülerek. 

"Kesinlikle ne yaptığını bilmiyorsun. Bizim deli olduğumuzu düşünüyorsun ama değiliz." dedim kabaca. 

different ▸ m.c. ▸ türkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin