" Evet , hepiniz haklısınız. Sıfırın gücü yoktur. Ama unutmayın ki kaybedecek bir şeyi de yoktur."
Bob MARLEY
Nefes alıyordum , nefes al , bir kere daha , sonra bir daha , tekrar alıyordum.
Ama ne için alıyordum?
Bir daha aldım. Sonra tuttum nefesimi , bedenim ölesiye acıyıncaya kadar. Sonra durdum ve tekrar aldım. Mecburdum , yaşamak için nefes almaya.
Ne için yaşıyordum?
Ellerimi dibimdeki denizin gelgitine uzattım. Dokunamadım , nefesimi tuttum ve ayağa kalktım. Dokunmak istiyordum dalgalara , suya. Hissetmek istiyordum.
Yaşıyor muydum?
Yaklaştım. Yıldızlardan sonra görebildiğim en güzel şeye yaklaştım , denize... O uzun , sonsuz gibi görünen , farklı renklerin bir arada olduğu ufka yaklaştım.
Gidebildiğim kadar gittim ufka. Ayaklarım acıdı , saçlarım ve kıyafetlerim ıslandı belki. Ama amacıma ulaşamadım. Neydim ben böyle?
Hiçbir istediğimi yapamayacak mıydım? Sevdiklerimi ve seveceklerimi koruyamıyacak mıydım? Ailemin ölümünü izlediğim gibi kendi ölümümüde mi izleyecektim?
Kendimi yavaşça suya bıraktım. Nefesimi tuttum ve daldım , en dibe kadar.
Böyle olmak istemiyordum. İstediklerini yapamayan , sevdiklerini koruyamayan , arkadaşlarının başına dert olan... İstemiyordum işte.
Gözlerim kapalıydı , her geçen saniye daha derine batıyordum. Nefes alamıyordum. Şu an ölüyorum değil mi?
"Yaşamayan ölemez"
Gözlerimi çabucak açmamla karşımda siyah gözler belirdi. Şu an denizin dibindeydik ve karşımda genç bir çocuk vardı.
Hiçbir yüz ifadesi yapmıyor ve beni izliyordu. Kollarımdan tuttu ve beni kendine çekti. Ben siyahlara şaşkın bir şekilde bakarken , o öylece duruyordu.
Dudaklarını oynatmadı ama ben o an onun diyebileceğim sesi duydum.
" Sıfır'ı yaşatmak istiyorum. İzin verir misin?"
Verir miydim?