- BAYAN KATE -👆👆
Hafifçe yutkundum, bu duyduklarım çok ama çok anlamsızdı. Şaşkınlıkla irileşen gözlerimi kırpamamakla beraber ufak ufak yanmaya başlamıştı.
" E-emin misin? Yanlış anlamışsındır." deyip gözlerine bakmaya başladığımda sevinç dolu yüzüne aniden bir öfke yerleşti.
" Ne demeye çalışıyorsun sen? Ben salak mıyım da yanlış anlayacağım böyle bir şeyi! Boş ver sana anlatan da kabahat!" diye bağırıp bir hışım ayağa kalktı ve sert büyük adımlarla gözden uzaklaşmaya başladı.
Ben neden bu kadar şaşırmıştım ki? Yani Ally'i sevmesinde bir engel yoktu sonuçta. Hızla ayağa kalkıp merdivenleri de aynı hızla inerek eve doğru ilerlemeye başladım. Başım yerde gözlerim beyaz zemini izlerken hemen önümde bir çift ayak belirmesiyle başımı kaldırdım. Karşımda Bay Tom'u görmeyi beklemediğim için şaşkınlığımı gizleyemedim.
Hızla başımı sağıma çevirip bir kaç adım attığım sırada kolumu kavramasıyla atmak için hazırladığım adımımı atamadım ve hızla ona döndüm. Kolumu çekip bıraktırdığım da ellerimi göğsümde birleştirip suratına umursamazca bakmaya başladım.
" Ne oluyor küçük hanım? Ne bu haller?" diye sorunca hemen yapıştırdım cevabı.
" Şimdi sevgiliniz falan görür, olay çıkar, sebep olmak istemem." deyip umursamazca yüzüne bakmaya devam ettim. Yüzü asıldı, az önce ki geniş gülümseme yok oldu ve bir ciddiyete büründü yüzü. Hafif öksürerek başını yavaşça kaldırdı.
" O mesele..." deyip tekrar başını yere eğdiğinde derin bir nefes aldım.
" Benim gitmem gerek!" deyip hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım. En büyük istediğim bir an önce kendimi eve atmaktı. Meydandan çıktığımda tabelalara bakarak koşmaya başladım.
Koştum... Koştum...
Hızla elimi tablete uzatıp kapının açılmasını sağladığımda sertçe kapıyı kapatıp kendimi odama attım. Kapıyı da sertçe kapattığımda sırtımı kapıya yaslayıp derin derin nefes almaya başladım. Sakinleştiğim de usulca kendimi beyaz yatağımın üzerine attım. Yan yatıp ayaklarımı kendime çekerek ellerimi birbirine bağladım.
Niye böyle olmuştum ki? Düşünmek istemesem de her şey bir bir zihnimde belirip gözlerimin önünde canlanıyordu.
" İşte o günden itibaren biz Tom ile sevgiliyiz..."
Hızla yattığım yerden doğruldum ve deli gibi ayağa kalkıp kapıya doğru koştum.
Evden çıktığımda hala koşuyordum. Düşünmemek istiyordum her şeyi... Aniden durduğumda ne kadar yorulduğumu fark etmiş ve usulca kırık beyaz renkli zeminin üzerine oturmuştum.
Sağ koluma giren sancı ile ufak bir çığlık attığımda yaklaşan ayak seslerini duymaya başlamıştım. Etrafıma bakarken acıyla karışık tuhaf bir korku bedenimi ele geçirmişti.
" Kim var orada?" diye bağırdığımda gözlerimin önünde Edward'ın belirmesi ile şaşkınlığımı gizleyemedim. Kolumu saklamaya çalışıyordum ama bunu ben yapmıyordum. Yönetemiyordum kolumu... Yine bembeyaz olmuştu, kırmızı damar gibi kendini belli eden su dalgası şekiller de üzerinde oluşmuştu...
" İyi misin?" deyip üzerimde göz gezdirmeye başladığında kolumu daha da saklayarak ayağa kalktım. Kolum tam arkamdayken anlamsızca bir yüzüme bir de koluma bakıyordu. Bir kaç adım bana yaklaştığında sancı birden şiddetlendi ve kendimi geriye attım. Bu da istem dışı idi. Bir kaç adım daha yaklaştığında ağrının daha da şiddetlenmesiyle acı içinde çığlık attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Güç
Science FictionAnna kaderine yazılmış büyük görevin farkında olmadan yaşayan ve Beyaz Güç'ün sahibi olan, kendini sıradan biri zanneden ancak bunun aksine tüm dünyanın kaderini değiştirecek bir öneme sahip olan bir deniz insanıdır. °°° Sular altının %97'si bilinme...