**Medyadaki fotoğraf Anna'nın dönüştüğü hal için uygun olur diye düşündüm. Bilemiyorum belki sizler daha farklı bir şey hayal etmişsinizdir. Neyse düşüncelerinizi bekliyorum...🖤🖤**
Bay Tom aniden Anna'nın koluna yapışıp çekiştirmeye başladı. Genç kız ne olduğuna anlam verememekle beraber bu şaşkınlığını dile getirdi.
" Ne yapıyorsunuz siz?" bu cümleyi söylerken ona gözlerini büyütüp bakmayı da ihmal etmemişti. Yanıt çok geçmeden geldi.
" Bana güveniyor musun?" Şimdi neden böyle bir cümle kullanmıştı ki? Kaşlarını çattı ve bir kaç dakika öylece suratına baktıktan sonra başını aşağı yukarı salladı. Ona güveniyordu. Bay Tom aldığı bu cevaba sadece gülümsedi ve yürümeye devam ettiler. Hala etraf karanlıktı ve sadece gaz lambasının zayıf ışığıyla bastıkları yeri görebiliyorlardı.
Adım attıkça ortam keskin bir sessizlikle boğuluyordu. Her adımda daha ürkütücü daha sessiz... Anna korkmaya başlamıştı ama bunu belli etmemeye çalışıyordu. Ancak onun titreyişini Bay Tom fark etmişti.
Bir kaç adım sola kayarak aniden elini tuttu...
Anna aniden durdu ve donup kalmıştı. Büyükçe yutkundu. Hızla elini geri çekeceği sırada Bay Tom avucundaki eli daha da sıktı ve elini elinden almasına izin vermedi. Her şeyi tüm gerçekliliğiyle bilmesini istiyordu. Bu nedenle ona her şeyi açıklayacaktı.
" N-Ne yapıyorsunuz siz?" deyip tekrardan elini çekmeye çalıştı ama Bay Tom yine buna izin vermedi. Buna daha da sinirlenmişti.
" Sevgiliniz var ve gelmiş burada elimi tutuyorsunuz! Şimdi bir kelimeyi size karşı kullanmayı çok isterdim ama neyse ki terbiyem buna müsaade etmiyor. Sevgiliniz benim en yakın arkadaşım! Bu yaptığınız size belki normal geliyordur ama bana göre bu yaptığınız çok anlamsız. Şimdi lütfen elimi bırakın. Bir daha olmamak şartıyla bu olayı unutalım." dedi ve elini çekti. Bu defa Bay Tom elini elinden almasına izin vermişti.
" Her şey yalandı!.." diye mırıldandı dudaklarını hafifçe hareket ettirerek. Anna duyduğu bu cümleye anlam veremeyerek kaşlarını çatıp alnını buruşturdu.
" Her şeyi bilmeye hakkın var. Eksiksiz anlatacağım her şeyi sana." duraksayıp boş gözlerle onu izleyen Anna'ya baktıktan sonra hafifçe yutkunarak dudaklarını araladı.
" Her şey yalandı. Ally ile sevgili oluşum, onu sevmelerim yalandı! Hepsi yalandı! Bir oyundu. " deyip başını eğdi.
"N-Nasıl y-yani?" diye sorarken bir an olsun gözlerini ondan çekmemişti.
" Hani kehanetlerden bahsetmiştim sana... Bir kehanette şu yazılıydı: 'Onlar sevecek ama sadece biri gerçek... Sahteler can yakar zarar verir. ' İşte o tek gerçek olamamaktan korktum. Sana zarar vermekten... Seni incitmekten korktum. Hani bana sarılmıştın ya işte o an anladım senin de beni sevdiğini... Ama gerçek değilsem korkusu sarmıştı beni ve böyle bir oyun oynadık sadece seni korumak için... Düşündüm hem de çok! Seni sevdiğimi bir kez daha anladım. Sana zarar veremeyeceğimi anladım. Ama hep sakladım. Belli etmedim. Hani o adamla kavga etmiştim. Onun seni gerçekten sevmediğini tahmin etmek hiç de zor değildi. Yani o gerçek değildi. Ben de o zamanlar sana karşı boş değildim ve o an gözüm döndü. Sonrasında da neler olduğunu biliyorsun zaten. Artık her şeyi biliyorsun ve ben de bir şeyden eminim 'seni gerçekten seviyorum!'" dediği anda gözleri adeta birbirine kilitlenmişti. Anna düşündü... Galiba o da boş değildi. Asıl mutluluğun sevmekte değil sevilmekte olduğu düşüncesi aklında yer edindiği için sıcacık gülümsedi ona...
Ally'nin sözlerinden sonra bu durumu bir türlü kabullenemeyişi... Bu kabullenemeyişini iğneleyici sözleriyle Bay Tom'a yansıtması... Aklındaki hep varlığı onunda yüreğinin ona karşı ısındığının işaretiydi... Bir şans verebilirdi belki de...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Güç
Ciencia FicciónAnna kaderine yazılmış büyük görevin farkında olmadan yaşayan ve Beyaz Güç'ün sahibi olan, kendini sıradan biri zanneden ancak bunun aksine tüm dünyanın kaderini değiştirecek bir öneme sahip olan bir deniz insanıdır. °°° Sular altının %97'si bilinme...