multi:AFRA
"Ya beklesene" diye bağırdım peşinden ama her zaman ki gibi yine beni tınlamadı.
"En ufak şakada böyle yapılmaz ki. şaka işte adı üstünde şaka "
bir anda durup bana dönünce keşke durdurmasaydım dedim ama artı çok geçti. üstüme doğru gelince anında tabana kuvvet koştum.kızlar tuvaletine girdim hemen buraya geleceğim aklına gelmez diye. ama ilk bakacağı yer orasıymış meğer.(tabi ilk buraya bakacak aklı varsa sonuçta bir kızım bende)
"bak şiddetsiz yöntemlerle anlaşabiliriz dostum"dedim ama onun musluğu açıp beni ıslatmasına engel olamadım. baktım duracağı yok ben de onu ıslatmaya başladım. okulda olduğumuzu ikimizde unutmuştuk. taa ki nöbetçi öğretmen gelene kadar. tuvalete girdiğinde suratındaki ifade gerçekten görülmeye değerdi. sanki bir orangutan yavrusunu kangurunun kucağında görmüş gibi bakıyordu bize. şu an burada olmasaydı ikimizde yerlere yatıp tepine tepine gülerdik.
'üstnüzü başınızı düzeltip doğru müdürün odasına 'dedi. aha bittik biz.
'ama hocam' diyecektik ki kapıyla yüz yüze kaldık. ama hiçbir şey gülmemizi engelleyemedi. kahkahamız tüm okulda yankılandı neredeyse. böyleydik işte biz daha üç yıldır tanışıyor olsak da birbirimizin 17 yıllık hayatına dahiliz. aslında bir de üçüncümüz var da şu an yanımızda değil. tabi bir de olmazımız baş belası tek erkeğimiz var.
9. sınıfta tanışmıştım üçüyle de o gün bugündür kardeşim üçü de. süper dörtlüyüz aslında biz. sonuçta bu devirde BerGizAfYağ bulmak çok zor. Berk,Gizem,Afra,Yağmur'un kısaltmasını yaptık kendimizce. ortaya bu çıktı. ben Afra Altun olarak Gizem Susmaz -ki gerçekten hiç susmaz- ,Berk Kartal ve Yağmur Karaca'yı kardeşim ilan ettim onlarda beni.aslında iyi anlaşmamızda aile biçimlerimizde büyük bir etken çünkü dörtümüzün de babası yok. aslında onların babaları var da hep şehir dışı iş yapıyorlar (üçünün babası ortak bu arada) benimse babam gitti. öldü diyemiyorum onun için çünkü içimde bir yerlerde yaşatıyorum ben onu. babam gittikten sonra hayatım değişti benim . her şeyimi aldılar elimden ve sıfırdan başlamamı istediler benden. son üç yıl işimi kolaylaştırdı çünkü kardeşlerim vardı yanımda.
neyse bu kadar drama yeter.
Gizem'le tuvaletten çıktığımızda Yağmurla karşılaştık. bizi gördüğünde gözüyle orantılı olarak ağzıda açıldı. Elimle çenesinin altına vurup ağzını kapatınca kendine geldi.
'Ne oldu lan size?' dedi büyük bir şokla Gizem'le birbirimize bakıp sırıttık. ikimiz de aynı şeytanlığı düşünüyorduk şu anda.
'gel de gösterelim kanka' dedik Yağmur'a ve onu da tuvalete götürdük ben onun koluna girip önden yürürken gizem de arkadan kapıyı kilitledi. garibim yağmur hala ne olduğunu anlamamıştı. musluğu açtığımız gibi onu da ıslatmaya başladık. tabi aradaki tehditleri umursamayarak. tuvaletin kapısının kırılmasıyla üçümüzde şokla kapıya döndük. galiba biraz fazla ses çıkarttık. yoksa kıymetli müdür bey amcamız ve sevgili öğretmenlerimiz bize böyle kızgın kızgın bakmazlardı. iki bayan öğretmenimiz tuvalete girip bizi kolumuzdan tuttuğu gibi müdürümüz fikret bey amcacığımın odasına götürdü. tabi her zaman ki klasik sorularla başladık yine.
'evladım benim sizden çektiğim ne?' bu soruya üç yıldır cevap bulamadı adamcağız. baktım bizimkilerden ses seda yok ben cevap vereyim dedim.
'şimdi canım müdürcüğümüz fikret bey amcacım'dememle o recep ivedikin kaşlarından hallice olan kaşları iyice çatıldı.
'yani fikret amca bey'
'amaan amca fikret bey' afra kızım her şeyi alt üst ettin iyice. şimdi daha da sinilenecek adam.
'üüf anladınız işte siz ' dememle adam benimle konuşamayacağını anladı.'kızım sen amcasız cümle kuramıyor musun' dedi tabi doğal olarak.
'konu siz olunca hayır müdür bey amcacım' dedim gıcık etmek için.
müdür bey amcamla bu kadar samimi olmamızın sebebi bir zamanlar dayımında öğretmeni olması. tabi adam beni de onun gibi zannetti. ders yönünden benziyoruz da huy için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. tabi bu da müdürcüğümüzü biraz sinirlendiriyor.
şimdi asıl bölüme geliyoruz işte! NASİHAT!!!!
evladım diye söze baladı 10 dakikadır konuşuyor ama sorsa hiçbirimiz bir şey duymadık. en son hastalanacaksınız dedi.ama bu sıcakta nasıl hastalanacağımızı da söyleyeydi iyiydi. gizem bu sözün üstüne susar mı hiç tabii ki susmaz.
'hocam bu sıcakta mı hastalanacağız' şimdi çıkıp bahçeye bir tur atarız tur bitmeden kururuz.'dedi.Pis pis sırıttı müdürcüm.hissediyorum ceza geliyor.
'ben size bahçeyi turlattıracağım zaten. okulumuza faydanız olsun biraz.bugün okulumuzun bahçesini temizleyip ağaçlarını sulayacaksınız.' ama bizim bahçeyi hergün mehmet amcamız sağolsun temizliyor.ve ağacımızda neredeyse yok denecek kadar az.
'oha bu kadarcık mı?' dedim ama içimde bir şüphe var hala.
'evet kızım önce temizleyeceksiniz daha sonra fideleri ekip sulayacaksınız.' ben demiştim.yağmur hemen
'kaç fide hocam' dedi müdürcüğümde o uğursuz rakamı söyledi bize.'70 tane kızım.' oha ama ya napçan sen o kaa fideyi acaba. tabi hemen kızlar bahane uydurmaya başladı.gizem'hocam annemle doktora gidicez'dedi.Yağmur 'benim evim çok uzak hocam'dedi.ee ben ne diycm şimdi diye düşünürken müdürcüm sordu bana 'senin ne işin var kızım?' diye.
'Iııı..şeyyy..' ne diycem lan şimdi ben. 'vallaha hocam benim bi işim yok ama o kadar fideyi tek başıma ekemem kaçarım okuldan tutamazsınız beni.' müdürcüm bana sen öyle san bakışı attıktan sonrabahçeye doğru kovdu bizi. vicdansız fikret.
bölüm sonu. zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz yerleri bana söyleyin lütfen oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin.yazım yanlışlarını zamanla düzelteceğim inşallah. sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YANIĞI
Teen Fictionİnsan hayatı boyunca çok fazla zorlukla baş eder ama gün gelir kendi çıkardığı zorluklarla baş edemez hale gelir. Başlarda zoru zorla yenebileceğini düşünürken başına gelenlerle işi daha da zorlaştırdığını anladı. Onun hayatı annesi, abileri ve ark...