BONCUK GÖZLER(düzenlendi)

90 19 4
                                    



MULTİ:ALP

Bahçeye çıktığımızda daha havalar sıcak olduğundan beden dersini dışarıda işliyorlardı. Bizi görünce hoca yanına çağırdı. Sırıtışından anlıyoruz ki durumdan haberi var. Bize her şeyi baştan anlattı ve fidelerin yerini gösterdi.

Hani bir his vardır ya birinin sizi izlediğini düşünürsünüz. Ben de o hisse kapıldım ve etrafıma baktım. Gözlerim bir çift göze denk geldi. Gözleri öyle boncuk boncuk bakıyordu ki. Ama bir o kadar da korkutucuydu. Hemen gözlerimi kaçırdım. Çöp toplamaya giderken de o gözleri üzerimde hissediyordum. Ama bu sefer dönmedim daha doğrusu cesaret edemedim. Çünkü öyle bakıyor ki sanki gözlerine bakınca başka hiçbir şeyi göremeyecekmişsin gibi bir his uyandırıyor insanda. Üçümüzde ellerimize birer çöp poşet alarak bahçede dağıldık. Okul bahçemizin iki tarafında büyük yeşil alanlar vardı. Ortasında da büyük bir boş alan vardı. Biz genelde yeşil alanı kullanmazdık. Ben sağ tarafa geçtim. Yağmur sol tarafa, Gizem de ortayı temizlemeye başladı. Çabuk bitsin diye iş bölümü yapmıştık.

...

Bu çöpler de topla topla bitmiyor. Mehmet amca çok güzel temizliyormuş bahçeyi maşallah. Tüm çöpler yeşil alanda.

Her şeyi anlarımda bir çorabın okul bahçesinde bulunmakta ki amacı ne olabilir onu anlayamadım. İğrenerek de olsa çorabı elime aldım. tam poşete atıp geçecekken yerde yatan kelebeği gördüm. Bir kanadı kırıktı onunda benim gibi. Yere eğilip elime alacakken kafam bir top çarptı ve kelebeğin üzerine düştü. Topu elime alıp ayağa kalktım. kafamı çevirdiğim an top oynayanlar belli oldu zaten.

"Hanginiz attı lan bu topu." kimse cevap vermeyince "Oynarken çok eğleniyordunuz şimdi ben attım diyecek bir tane bile adam yok mu aranızda?"diyince o bana doğru yürümeye başladı.

"Alt tarafı kafana top çarptı.Bir de otur ağla istersen." Gözlerine bakamıyordum ne kadar sinirli olsam da. Öyle bir his uyandırıyor ki gözleri ben de sanki yıllardır tanıdığım birinin gözleri başka bir bedenden bana bakıyormuş gibi hissettiriyordu bana.Ama aynı zamanda hiç tanımadığım gözler.

"Sen bunların en cesurusun herhalde.Kimse konuşamıyor bir tek sen mi konuşabiliyorsun." dediğimde önce kaşları çatıldı sonra bana beni dövecekmiş gibi bakmaya başladı. Hani dövmeye kalkışsa döver de bir şey yapamam. "Versene sen şu topu"dedi. ben küfür falan eder diye bekliyordum. Kendimi kavgaya da hazırlamıştım. topu onlara en uzak olan yere atıp arkamı dönüp kelebeğe baktım. gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum ama umursamadım. minik kelebek ölmüştü. onu yaşatmak isterdim ömrü bir güncük de olsa daha yaşamaya hakkı vardı. Ama bazı bilinçsiz insanlar bunu önemsemiyor tabi ki.

İşte ben tam da bu yüzden doktor olmak istiyorum. elimden gelenin fazlasını yapmak için. bir insanı birkaç saat daha yaşatmak için. Bir çocuğu birkaç saat daha mutlu etmek için.

Elimdeki çöp poşeti dolduğunda benim tarafımdaki çöpler de bitmişti .Kızlara baktığımda onlarda bitirmişti. birlikte okulun önündeki çöp kutusuna çöpleri attık ve hocadan izin alıp kantine geçtik.

Tenefüs olduğu için ağaçları derste dikmeye karar verdik. Üçümüzde meyve suyu aldık kantinden. Gizem vişneli,Yağmur kayısılı, ben de şeftalili aldım.meyve sularını soğukluğuna bakılırsa Selim abi derin dondurucudan çıkarmış normalde biz yalvar yakar koydururduk oraya. Bu sefer acıdı herhalde bize.

KALP YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin