İyi okumalar. oy ve yorumlarınızı bekliyorum. bir de sizi çok seviyorum...
Utancımdan bir türlü gözlerimi açamıyordum. Mert, Yiğit, Esra ve Alp yanımda bekliyorlardı. Birisi saçlarımı okşuyordu durmadan. Alp'ti galiba. Her ne kadar o eli alıp bir yerlerine montelemek istesemde yapamazdım çünkü gözlerimi açarsam hesap vermek zorunda kalırdım. Saçlarımın arasına konulan öpücükle sinirim iki katına çıktı. Ne yapıyordu bu çocuk? Hangi hakla bana dokunuyordu ve öpüyordu? Mert'in konuşmaya başlamasıyla Alp'in elleri durdu.
"Şimdi yenge bayılmadan önce ciddi ciddi sana seni sevdiğini mi söyledi?" evet bu soruyu onuncu soruşları falan herhalde. Alp
"evet. Seni seviyorum dedi sonra da bir şeyler mırıldanıp bayıldı." Esra konuşmaya başladı bu sefer de
"Vaayy yengeme bak sen. Meğersem seni seviyormuş da kaçırmanı bekliyormuş. Bence hemen evlenip bana boy boy yeğen yapın." Utancımdan yanaklarımın kızardığına emindim. Sanki bilmiyor onun için yaptığımı bir de yeğen diyor ya. Biraz daha durdular yanımda tabi Alp bey hala saçlarımla uğraşıyordu ve bu benim iyice uykumu getirmişti. Odanın kapısı açılıp kapanmıştı ama galiba Alp gitmemişti. Elleri saçlarımın arasında geziniyordu. Ellerini ittirip suratına bir tane yapıştırmak vardı ama yapamıyordum şu an. Saçlarımla oynaması da iyice uykumu getirmişti. Daha fazla kendimi tutmadım ve uykunun kollarına sığındım.
...
Uyanmıştım ama bedenim çok yorgundu. Kalkmak istemiyordum. Yatakta huysuzlanarak diğer tarafa döndüm. Yanımda bir varlık hissetmemle gözlerim kocaman açıldı. Karşımda Alp'i görünce çığlığı bastım. Geri gideyim derken de yataktan düştüm. Popom çok acımıştı. Popomu ovarak ayağa kalktım.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" sırıtıp
"Ne yapıyormuşum?" dedi. Salak bu çocuk.
"Sen nasıl benim yanıma yatarsın? Tüm gece orda mıydın sen?"
"Niye yatmayayım ki yanına. Hem tüm gece burada olsam ne olacak. Sevgilimle uyuyamaz mıyım? hatırlamıyor musun dün bana 'seni seviyorum' dedin."
Ahhh!!! Ben onu tamamen unutmuşum.
"Benim çok çişim geldi" deyip banyoya koştum. Heyecanlanınca aklıma gelen ilk şeyi söylemekten nefret ediyorum. Bir süre ses çıkarmadan banyoda bekledim. Gitmiştir herhalde diyecekken konuşmaya başladı.
"Çıkmayı düşünüyor musun ordan? Yoksa ben kendi yöntemlerimle mi çıkarayım?" hah tabiki cevap vermeyeceğim.
"Peki sen bilirsin. Benden günah gitti o zaman." En fazla ne yapabilirsin ki. Ayaklarım ağrımıştı. Klozetin kapağını kapatıp oturacakken kapının kırılmasıyla kalakaldım öylece. Ben daha bir şey diyemeden kolumdan tutup beni odaya geçirdi. Yatağın üstüne oturtup karşıma geçti. Ayağa kalkacakken omuzlarımdan tutup tekrar oturttu. Son planımı uygulayıp elimi karnıma götürüp
"ben çok acıktım. Yemek yiyelim." Dedim. Önce yüzüme baktı. Her an gülecek gibi bakıyordu suratıma. Ama aynı zamanda kızgında bakıyordu. Anlayamadım ben bu çocuk nasıl bakıyo.
"Sonra yersin yemek. Önce konuşacağız."
"Aay sabah sabah ne konuşması. Önce kahvaltı" dedim. Cıklayıp
"Önce konuşacağız." Dedi. Baktım olacak gibi değil sıradaki planıma geçtim.
"Tamam konuşalım o zaman. Ama çabuk." Kararım hoşuna gitmişti herhalde sırıtıp
"Tamam. Soruyorum o zaman. Dün neden bana 'seni seviyorum' dedin? Ve neden dedikten sonra bayılmış taklidi yaptın?" ne demek taklit yaptın? Hiç de çaktırmadığımı düşünüyordum oysa. Neyse sonuna kadar inkar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YANIĞI
Novela Juvenilİnsan hayatı boyunca çok fazla zorlukla baş eder ama gün gelir kendi çıkardığı zorluklarla baş edemez hale gelir. Başlarda zoru zorla yenebileceğini düşünürken başına gelenlerle işi daha da zorlaştırdığını anladı. Onun hayatı annesi, abileri ve ark...