BEN KAZANDIM!(düzenlendi)

31 12 6
                                    

Bol sarılmalı bir bölüm sizlerle. oy ve yorumlarınızı bekliyorum. iyi okumalar.


ALP'İN AĞZINDAN

Esra'nın kapısını kilitleyip sırıtarak anahtarı cebime attım. Sonra da odama gidip Yiğit'in en nefret ettiği şeyi slime'ı elime aldım. Bu şeyle uğraştıkça Yiğit sinir oluyordu. Bunu ona karşı kullanabilirdim. Odadan çıktım ve Esra'nın odasının önünde onların yukarı çıkmasını bekledim. Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle sırıttım ve merdivenin başına geçtim. Ama Yiğit'in kolunu Afra'nın omzunda görünce yüzümdeki sırıtış silindi. Yerini öfke aldı. İkisi de beni görünce şaşırdılar. Sonra birbirlerine bakıp sırıtmaya başladılar. Bu daha da sinirlenmeme neden oldu. Yiğit'e doğru gidip kulağına yaklaştım

"O kolun ordan çekmek için 3 saniyen var. Yoksa..." dememle sırıtıp omuz silkti. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda Yiğit biraz ürkmüş gibiydi çünkü biliyordu sinirli halimi. Afra da bize bakıyordu. Bir adım geri çekilip yiğit'e bakarak

" Öyle mi?" dedim. Afra Yiğit'e baktı önce sonra elini Yiğit'in beline koydu.

"Öyle!" dedi. Benimle zıtlaşmasına mı sinirlensem Yiğit'in beline kollarını dolamasına mı? Ellerine bakarak

"Çek onları oradan." Dedim. Baktığım yere bakıp sırıtarak

"Çekmiyorum." Dedi. Ellerimi suratıma götürüp yüzümü sertçe ovaladım. Kesin sınanıyorum.

Afra Hanım beni takmayıp Yiğit'le yanımdan geçti ve Esra'nın kapısını açmaya çalıştı ve tabi ki açamadı. Bana dönüp sinirle

"Ama şike var. Kapı kilitlemek ne ya?!!" dedi. Ben de sırıtarak

"İddiamızda kapıyı kilitlememem gibi bir kural yoktu." Dedim.

"Oooff!" deyip tekrar aşağı indi. Yiğit de peşinden indi tabi. Ben de gıcıklık olsun diye peşlerinden indim. Koltuğa yayılıp onları umursamadım. Ama şu an Afra'nın kaşları çatık bir şekilde bana baktığının farkındaydım. Biraz durunca mutfağa geçtiler. Ben de olduğum yerden mutfağı görebildiğim için hareket etmedim. Masaya oturup fısır fısır konuşmaya başladılar. Sonra Yiğit yukarı çıkmaya başlayınca peşinden gidip kolundan tuttum ve aşağı indirdim.

...

Aradan birkaç saat geçmişti. Birkaç kez daha odaya girmeye çalışmışlardı ama her seferinde engel olmuştum. Afra'nın yüzüne baktığımda umutsuz bir ifade gördüm. Vazgeçecekti kesin. Geri yaslanıp derin bir off çektikten sonra ayağa kalktı ve salona geldi. Yiğit de peşinden geldi. İkisine bakıp sırıtarak

"Hayırdır vaz mı geçtiniz?" dedim. Afra bir şey söylemeyip kafasını öbür tarafa çevirdi. Yiğit de sıkıntıyla kafasını salladı ve ayağa kalktı.

"Nereye?" dedim.

"Uykum var. Uyuyacağım." Dedi. Bir şey söylemedim o da yukarı çıktı. Afra'ya baktım

"Sen uyumayacak mısın? Yenilginin üstüne uyku güzel olur." Dedim. Yapmacıktan gülüp

"Uyumayacağım. Benim karnım acıktı." Dedi. Kaşlarım hayretle havaya kalktı. İlk defa benden bir şey istiyordu. Tam olarak istememişti ama yemek istediğini ima etmişti. Ayağa kalkıp "gel" diyerek mutfağa gittim. İtiraz etmeden peşimden geldi. Dolabı açıp domatesleri çıkarırken

"Menemen?" dedim. Kafasını sallayıp sandalyeye oturdu. Gözlerimi üzerine diktim ben de. Tek başıma yapacağımı düşünmüyordu herhalde. O da bana bakıp

KALP YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin