İLK ÖPÜCÜK

32 10 7
                                    

İnsan hayatı boyunca birçok kez istemediği şeyler yaşar. Kimisi istemediği bir okulda okur, kimisi istemediği arkadaşlıklar yaşar, kim istemediği olaylar yaşar. Bense bu adam karşıma çıktığından beri istemediğim bir hayatı yaşıyorum.

Gözyaşlarımın arasında çırpınmaya devam ettim. Kapana kısılmıştım. Kurtulamıyordum bir türlü. Dudaklarını dudaklarımın üstünden çekince kafamı hemen diğer tarafa çevirdim. Gözyaşlarım ufak çaplı bir sel oluşturdu yüzümde.

"Afra." Dedi. İsmimden nefret ettim o an. Bu adam benim ismimden nefret etmemi sağladı.

"Git." Diye fısıldadım. Bağırıp çağıracak, kızacak gücüm yoktu. Güçsüzdüm işte. Ona karşı güçsüzdüm. Biraz yüzüme bakıp üstümden kalktı. Ben de hemen koşarak kendimi odadaki banyoya attım. Kapıyı kilitledim ve suyu sonuna kadar açtım. Bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve yere çöktüm. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Buraya geldiğimden beri ilk defa kendime ağladım. Her seferinde anneme, abilerime, arkadaşlarıma ağlamıştım. İlk defa kendime ağladım.

Ne kadar ağladım, kaç saat sürdü bilmiyorum ama hala ağlıyorum. Çok güzel bir hayatım olacaktı benim. Abilerim, annem ve kardeşlerimle geçireceğim mutlu bir hayatım olacaktı. Hepimiz meslek sahibi olacaktık. Ailem benimle gurur duyacaktı. Babam prensesiyle gurur duyacaktı. Ama tüm bunları tek bir kişi engelleyecekti belki de. Bırakmayacağım, gitmeyeceksin diyor bana. Yapabilir mi bunu? Ailem bulamaz mı beni? Polisler bulamaz mı? Nolur bulsunlar.

Kapıya vurulmasıyla irkildim.

"Afra. Hadi güzelim çık artık. Bak üç saattir oradasın. Korkuyorum artık. Hadi güzelim aç kapıyı da çık."

Korkuyormuş. Kahkaha atmamak için zor tuttum kendimi. Korkuyormuş inanabiliyor musunuz? Benim duygularımı önemsemeyen adam benim için korkuyormuş. Sinirle oturduğum yerden kalkıp musluğu kapattım. Sinirle kapının kilidini çevirip odaya girdim. Ama kimse yoktu. Belime dolanan kollarla irkilip çığlık attım. Belimdeki kolları ittirip sinirle arkamı döndüm.

"Ne yapıyorsun ya sen? Sen kimsin ya? Sen kimsin de beni öpebiliyorsun, bana sarılabiliyorsun? Bir de korkuyorum diyor. Beni umursamayan, duygularımı umursamayan, ilk öpücüğümü hiç düşünmeden elimden alan, gururumu kıran adam benim için korkuyormuş. Buna inanmamı beklemiyorsun herhalde. Sen ne pislik, ne karaktersiz, ne şere..."

Birden kolumdan tutup çekti ve dudaklarıma yapıştı yine. Bu sefer o engellemeden kendimi geri çektim ve sert bir tokat attım. Gözyaşlarım yine sel olmaya hazırlanıyordu. Ağzımı açıp hakaretlerime devam edecekken

"Sus!" diye bağırmasıyla bir adım geriledim.

"Benim de ilk öpücüğümdü lan. Ben sana bağırıp çağırıyor muyum? Ağzıma gelen her haltı sayıyor muyum? Hani bana diyorsun ya durmadan 'sen kimsin ki bunları yapıyorsun?' diye. Ben kim miyim? Aşkından köpek gibi sürünen bir pisliğim. Senin için her şeyi göze alabilecek bir karaktersizim. Senin saçının teline zarar gelse ölecek bir şerefsizim. Anladın mı şimdi kim olduğumu!"

Afallamışlıkla bir adım geriledim. Ben geri gittikçe o da üstüme geliyordu. Bu olay duvarla onun arasında kalana kadar devam etti ve ben yine kıpırdayamadım. Onu itip geçemedim. Öylece durup onun çekilmesini bekledim ama çekilmedi. Gözlerimi koluna diktim ben de. Zaten boyum omzuna zor geliyordu. Ama aklıma takılan şey ilk öpücüğüm mü dedi o? İlk beni mi öptü yani!? 'İnanma Afra yalan' diyen iç sesim haklıydı.

"Afra'm" deyince gözlerimi yüzüne çevirdim.

"Kızma bana. Çok bir şey istemiyorum ki senden. Sevmeye çalışsan beni. Belki seversin. Ölürüm kızım ben senin için. Kokunu yakınımda hissetmek için dünyayı ateşe veririm. Yüzüne bir kez daha bakmak için ömrümü veririm. Sen iste her şeyi yaparım. Biliyorum korkuyorsun. Ama korkma. Yalvarırım benden korkma. Sen benden korktukça, kaçtıkça ben istemediğim şeyler yapıyorum. Ne olur sen de beni anla."

KALP YANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin