BÖLÜM 5 - Kabus

95 23 1
                                    

"İnsanlar arasında da yalnızdır insan..."

Bölümü şarkıyla beraber okumanızı tavsiye ederim.
.
  .

Göz kapaklarımı aralamaya başladığım sırada adım sesleri duymaya başladım. Adım sesleri yaklaştı , yaklaştı ve tam yanında durdu. Göz kapaklarımı hızla kaldırdım. Karşımda yaşlı bir adam vardı. Neden burada olduğumu düşünüyor ama bir neden bulamıyordum . Başıma her gün birşey geliyordu ve ben artık bundan sıkılmaya başlamıştım.

"Kimsiniz ne istiyorsunuz benden"

"Sana o davayı bırakmanı emretmiştim ! Benim sözünü dinlemeyip o şerefsiz için uğraşmaya devam ettin ."

"Bu davayı bırakmayacağım ne olursa olsun bırakmayacağım . Duyuyor musun beni ? Bırakmayacağım !"

Boğazlarım yırtınırcasına bağırdım. Ve başım yana savruldu. Ağzımda ise metalik bir tat. Yanağım da kesin beş parmak izi çıkmıştı. Ama ne olursa olsun vazgeçmeyecektim. Bu davayı bırakmak asla istemiyordum . Nedenini ise bilmiyordum.

"Peki o zaman akşam sana birşeyler anlatacağım bakalım hala emin olacak mısın bu davada"

"Ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim . Senin gibi bir adamın dediklerine de inanmayacağım ."

Yüzünde ki iğrenç sırıtmayla Adam odayı sert adımlarla terk etti. Bileklerimi sıkıca iple bağlıydı . Ayaklarım da iple sıkıca bağlanmıştı ve canımı çok acıtıyordu.

"Allah kahretsin ! Allah kahretsin! Yardım edin ya kimse yok mu ? Baba yardım et ! Biri beni duysun !Allahım yardım et !"

"Yardım edin . Biri yardım etsin "

"Kimse yok mu ?"

"Allah belanızı versin"


Bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyor bir yandan da çığlık atıyordum. Ağzımı bantlamıyorlardı. Çünkü benim yalvarışlarımdan zevk alıyorlardı.
Saatler sonra gözlerim ağlamaktan yorulmuş ve kapanmaya başlamıştı.

Ellerim ve ayaklarım açılmıştı. Ve kapı kilitli değildi ne olmuştu burda koşar adımlarla merdivenlerden indim. Tam çıkışa yönelirken Fırat'ı gördüm.


"Fırat !"

Beni duymuyordu arkasını dönüp hızla yandaki karanlık odaya ilerledi.

"Fırat ! Çok korkuyorum nerdesin ?"

"Buradayım buraya gel "

Hızla odanın içine girdim yerde bir sürü ceset vardı ve Fırat'ın elinde bir bıçak .
Fırat kanlar içindeki ellerini bana uzatıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

"Beni kurtar ! Beni kurtar sana ihtiyacım var sen benim güvercinimsin unuttun mu ? "

"Hayır hayır yapamam dokunma hayır "

" Hayır hayır hayırrrr !"

Kan ter içinde uyandım. Allahım bu nasıl bir rüya. Fırat benden yardım bekliyordu ama sandığım kadar da masum değildi. Korkuyordum Fırat'ın masum olmamasından hem deli gibi.
Odaya iğrenç sırıtışıyla tekrar o adam girdi.

"Başlayalım bakalım küçük hanım !
Bu cinayeti araştırma artık.Fırat'a gelirsek Fırat'ın eski eşinin neden öldüğünü biliyor musun ? Tabiki de bilmiyorsun ama bunu sana ben söylemiyeceğim heyecanı kalmaz. Babanın düğününe git orada birşeyler öğreneceksin. Şimdi bu davadan vazgeçmen için sana babanın düğününe kadar mühlet . Şimdi gidebilirsin ."

GüvercinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin