17. Hayat Geç Kalanları Affeder Mi?

674 53 15
                                    


Saatlerdir uyuduğumu ve sabah olduğunu zannederek perdeyi aralıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Saatlerdir uyuduğumu ve sabah olduğunu zannederek perdeyi aralıyorum. Simsiyah bir zifiri karanlık karşılıyor beni. Sadece bir buçuk saat uyuyabilmişim ki bu bir süredir en uzun uyuduğum zaman.. Gökte tek bir yıldız bile yok. Ne olursa olsun umudumu asla kaybetmememi anlatan, bana güç ve umut veren yıldızlar bile terk etmiş gökyüzünü. Ben nasıl umudumu kaybetmeyeceğim ki? Bu saatten sonra hayata yeniden nasıl tutunulur bilmiyorum.. Onsuz nasıl yaşayacağımı bilmiyorum.


Henüz hava aydınlanmadan atıyorum kendimi dışarıya. Sokaklarda tek bir insan bile yok. Aklını kaybetmiş, nereye gittiğini bilmeyen biri gibi yürüyorum ağır adımlarla. Boş gözlerle tam karşıma bakıyorum. Belki o çıkar karşıma, bu sokaklar bana onu getirir diye. Ama öyle bir şeyin asla olmayacağını da biliyorum. Bu gerçek bir tokat gibi çarpıyor yüzüme, bu yüzden hayal bile kuramıyorum artık.


Siz hiç gerçekten her şeyini kaybetmiş birine rastladınız mı? Ben kaybettim. Elimde olan tek şeyi ve aynı zamanda çok değerli olan bir şeyi kaybettim. Umudumu.. Onu da korumayı beceremedim, umudun u'su kalmadı kalbimde. İnanın ki şan, şöhret, para, pul kaybetmeye benzemiyormuş bu duygu. Öyle büyük bir şeymiş ki.. Meğer güneş bir kere tam anlamıyla sönerse, bir daha asla geriye dönüş yokmuş.  Her gün yeni bir umut falan demek değilmiş. Umudunu kaybetmiş olan insanın başka kaybedecek bir şeyi yokmuş. İnsanları ayakta tutan, var olmamızı sağlayan en güçlü duyguymuş. Meğer ben bunca zaman bu sayede kalmışım ayakta.


Güneş ilk ışıklarını gösterirken ben de kendimi mezarlıkta buluyorum bir anda. Alptekin ailesi için ayrılmış olan kısma gidiyorum ve mezar taşının üzerine oturuyorum. Toprağına bastırıyorum elimi. Ondan güç almaya çalışıyorum. Ama her bir saniye daha da kaybediyorum gücümü.


"Ben geldim.. Bundan sonra da her gün geleceğime emin olabilirsin. Biliyorum, o'nu çok özledin. Ama benim ona ihtiyacım var. Sana öyle büyük bir sevgiyle bağlı ki, o da sana kavuşmayı çok istiyor eminim. Ama henüz değil. Affet beni. Şimdi olmamalı. Bu kadar erken, bu kadar acı bir şekilde olmamalı. Anlıyorsun beni dimi? Ben onu çok seviyorum. En az senin kadar gerçek, saf, temiz duygularla.."

"Dünyadaki en iyi kalpli insandı canım benim." diyor ve yanıma geliyor Nehir. Mezar taşını okşuyor gülümseyerek.

"Eminim öyledir." diyorum ve gülümsüyorum.

"Tanısan çok severdin."

"Tanımadan da sevdim. Kitaplarını okudum, düşünceleri beni öyle etkiledi ki."

"Hadi gel, gidelim. Yanında olalım." yürümeye başladıklarında birden duraksıyor Nehir. "Gece.."

"Efendim?"

"Ben büyük bir hata yaptım. Çok özür dilerim senden. Affet beni." gülümseyerek kafasını sallıyor Gece. "Yani? Bu affettim demek mi oluyor?"

Gecenin Rüzgarı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin