ACIMASIZ [ TAMAMLANDI ]

3 - Yeni Okul

Medya: Hazan'ın giydiği elbise var 👆

Güneş izini gökyüzünün grisine bulaştırırken, yüzüme değen o sarı ışıklardan nasibini alarak göz kapaklarımı ufak bir kırpıntıyla açtım .

Gözlerimi açar açmaz saate baktım. Saat 07.25 geçiyordu ve alarmım hala çalmamıştı bu demek oluyor ki erken uyanmışım.

Bugün yeni okulumdaki ilk günümdü, peki, ben heyecanlı mıydım? eh, işte. Yataktan kalktığım gibi hizmetçim Sude'den kahvaltımı hazırlatmasını istedikten sonra banyoya girip ılık bir duşun ardından odama geçip ne giyineceğimi düşündüm.

Henüz formalarımı almadığım için bugün günlük Bir şeyler giymek zorundaydım. Dolabımın kapısını açıp ne giysem diye düşünmeye başladım. Spor giyinmenin iyi olacağını kanaat getirip dolabımdan bu senenin modası olan beyaz, arkası uzun gömleğimi giyinip onun altına da en sevdiğim kot şortlarımdan birini giydikten sonra, düz olan saçlarımın üstünden düzleştiriciyi geçirip omuzlarıma dökülmesine izin verdim. Abartıdan kaçırarak hafif bir rimel sürdükten sonra Dudaklarımı da pembe rujumla renklendirdirip hafif pembe bir alık sürerek elmacık kemiklerimin belli olmasına özen gösterdim. Makyajımı bitirdikten sonra gri en sevdiğim topuklu ayakkabımla hazırdım işte.

Aynanın karşısına geçip Okulun ilk günü için gayet iddialıyım deyip hafif sırıttım.

Kırmızı üstü açık audime bindim ve çalıştırdım. Müzik eşliğinde son gazla gidiyordum hız derecesi 180 olmuştu ki okula vardım. Arabayla güvenlik kulübesinin yanına yaklaştım "kapı" deyip gözlerimle kapıyı işaret ettim. Güvenlikçi öncelikle arabamı süzdükten sonra gözleri beni buldu ben ise gayet ciddi bir şekilde güneş gözlüklerimi çıkarıp gözlerimle tekrar kapıyı işaret ettim. Güvenlikçi hayran bir ifadeyle beni veya arabamı mı diyeyim neyse işte süzdükten sonra kapıyı açmıştı.

Park alanına geldikten sonra boş alanı bulmak çok vaktimi almamıştı. Park alanı araba galerisi gibi birbirinden modern şık ve birbirinden gösterişli arabalarla dolu olduğunu gördükten sonra bu okuldaki bir çok kişinin bayağı maddi durumunun iyi olduğu kanaatine vararak hemen arabamı park ettikten sonra bahçeye adımımı attığım anda

bu devasa büyüklükteki okulu inceleme fırsatı buldum. Okulu gerek sanal alemde gerekse gazete ve dergilerden fotoğrafını görmüştüm ama hiç bir resim kesinlikle gerçekliğini yansıtmıyordu. Okul o kadar büyük ve şaşalı duruyordu ki güzelliği adeta beni büyüledi. Tamam resimlerde gördüm ama bu onlardan çok farklıydı. 6 katlı gösterişli okul oldukça iddialıydı.

Okulun duvarında hemen asılı yeşil tabelada siyah etrafı gümüş harflerle kocaman 'Özel İnna Koleji' yazısını gördüğümde istemsizce duraklarım aralandı. Annem tam kendi şanına yaraşır bir okul yaptırmıştı.

Benim Almanya'daki okulum neredeyse bu okulun iki kaç büyüklüğünde olmasına rağmen kesinlikle bunun kadar gösterişli ve özenle yapılmış bir tasarıma sahip değildi.

Okuldan gözümü alıp bahçeyi inceledim. Bahçede sadece bir grup erkek karşılıklı basket oynarken, onun haricinde 5 - 6 kız grubu da kendi aralarında çember oluşturmuş ve voleybol oynuyorlardı. Onlar dışında bahçenin bu kadar sakin ve sessiz olması derslerin başladığına işaretti.

Önünden geçtiğim, basketbol oynayan erkek grubu durmuş, hepsi de ağzı yarı açık beni süzdüklerini görmüştüm. Kızlar beni kıskançlıkla süzüp kendi aralarında fısıldaşırken, erkeklerin ıslık sesi ve beğeni dolu cümleleri kulaklarımı dolduruyordu.

Islık çalan erkeklere doğru küçümseyici bir bakış attığımda bacaklarımı süzdüklerini gördüm, adımlarımı hızlandırırken rahatsız edici bakışlardan biran önce kaçmayı umdum. Ve binaya doğru ilerledim.