Bölüm şarkısı; oh wonder-white blood
Başlama saatinizi yazmayı unutmayınız 😇
"Bakma yaaa!" Didem sitem dolu sözlerle Burak'ı ikaz ediyordu.
"Neye bakmayayım?" diye sordu Burak. Sanki az önceki kızı gözleriyle süzen kendisi değilmiş gibi.
"O kızın bacaklarına nasıl baktığını gördüm ben" diye söylendi Didem. Alt dudağını büzüp Burak'a sert bakışlar göndererek."Hangi kız?" diye söylendi etrafını tarayarak. Salağa yatıyordu ancak pek başarılı olduğu söylenemezdi
Didem kollarını göğsünde kavuşturup, sırtını duvarın pürüzlü yüzeyine vererek cevap verdi. "Bana soruyla cevap vermezsen daha inandırıcı olabilirsin" diye homurdandı.
Sabahki Jeremy vakasının ardından Ateş'i zar zor zaptetmiş ve sınıftan çıkarabilmiştik. Şuan ise ben, Ateş Burak ve Didem okulun en ucra köşesindeydik. Mert'in nerede, ah pardon hangi kızın peşinde koştuğunu bilmiyordum. Zaten onu en son Ateş'in onu kovalama esnasında görebilmiştim.
Burak ve Didem'in küçük (!) Kavgasına şahitlik ederken arada bir göz ucuyla Ateş'e bakmayı ihmal etmiyordum. Evet en azından onu biraz olsun sakinleştirmeyi başarabilmiştik. Yani en azından ben öyle umuyordum. Ama hala sinirli olduğunu ayağıyla tuttuğu ritimden anlayabiliyordum. Sabahtandır tek kelime etmemesinin nedeni de sanırım Jeremy'e karşı kurduğu ölüm planlarıydı Aradan iki ders geçmesine rağmen biz sırf Ateş'i sakinleştirebilmek adına o iki dersi feda etmiştik.
"Peki." diye konuştu Burak iki elini havaya kaldırıp teslim olmuş bir edayla. "Ama bakmadım valla kimseye. Hangi kızdan bahsediyorsun sen?" Ah pardon az önce teslim oldu dedim değil mi? Onu değiştiriyorum Burak'ın şuan yaptığı sağ gösterip sol vurmak evet sanırım ona şuanlık yakışan en iyi açıklama bu olmalıydı. Gözleriyle kızı yediğine az önce şahitlik etmeseydim belki inanabilirdim ama malesef ki görmüştüm.
"Yalancı şey!" Didem bıkkınlıkla söylemişti bunu. "Bende giyineceğim öyle popomun altında etek görürsün!"
Burak ciddi bir ifade takınıp çatık kaşlarla cevap verdi. "Kırarım o güzel bacaklarını SEVGILIM," sevgilim kelimesine öyle bir vurgu yapmıştı ki Didem'in gerildiğini görebilmiştim. Ancak bunu Burak'a belli etmemek için hemen dik durup omuzuna hafifçe vurdu. "Bakma o zaman sen de!"
"Sende bakıyorsun," bunların tartışmaları sıkıcı bir hal alırken gözlerimi devirdim ve bir an önce zilin çalması için içimden dua ettim.
Didem sıkıntılı bir nefes verirken başını yukarı kaldırıp ellerini açtı ve "allahım sen sabır ver," dedikten sonra tekrar Burak'a baktı. "O benim hemcimsim istediğim kadar bakarım."
Burak Didem'in sinirlendiğini gördüğünde hemen onu yatıştırmak adına devreye girerek kolunu omuzuna atıp saçlarının arasına bir öpücük bıraktıktan sonra "bazı sevgililer de pek kıskançlarmış" diye homurdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ [ TAMAMLANDI ]
Teen FictionBir adam, beni yangına çevirmişti. Bir adam, benliğimi bozmuştu tereddütsüz. Ve bir adam benim cennetimin ateşi olmaya ant içmişti ansızın... O adam acımasızdı. Acımasızlığın zirvesini yaşıyordu. O adam, karanlığın elli tonunda nefes alıyordu, acıy...