Mediada Hazan var..
Yıkık dökük bir şehrin ortasında yapayalnız kalmış, olup bitenleri anlamaya çalışır gibi davranıyordum sanki. Yolun bittiği kısımda yolsuz kalmış gibiydim.
Ben yaşarken ölüyordum. Hergün defalarca kez.
Ailemin olmadığı bir dünyada yaşama mahkum edilmiş bir yaratık gibiydim.
Tektim, kimsesizdim ve yalnızdım.
Kaburgalarımdaki sayısız mızrak canımı acıtırken, aldığım her nefesin bana mucize gibi dönmesine hayret ettim.
Bildiğim ezberlediğim herşeyi tek bir kalemle silmemi sağlayacak bir şey vardı. Bu yaşadığım süreç beni gerçek hayattan soyutluyordu. Bunun bilincindeydim. Sanki birileri tarafından bir ütopyaya konulmuş orada kendimi bulmuştum, geri dönüşü vardı elbet ama önemli olan geriye dönmek için aradığım cesareti bulmaktı. Hoş geriye dönsem de annem ile babam geri gelmeyecekti onun bilincindeydim .
Ne buradan gitmeye ne de Almanya'ya geri dönmeye mecalim vardı.
Tüm yerler yabancılaştırıyordu beni. Kendimi fazlalık gibi hissetmek, zihnimde dolaşan harflerin kancasına takılmıştı....
Hafif rüzgar esiyordu, hava güneşli olmasına rağmen rüzgarın soğukluğu tenime kadar işleyip beni üşütüyordu.
Rüzgar her ne kadar soğuk eserse de bu eşsiz manzarayı görebilmek için uçurumun kenarına gelmiştim. İzmir'in bütün güzellikleri bu uçurumun kenarında izleyebiliyordum. Soğuk bana iyi geliyordu, üşüdüğüm için unutuyordum... acılarımı, yalnızlığımı, mutsuzluğumu herşeyi unutuyordum.
İnsanlarla pek fazla iletişim kurmaktan kaçınmış kendi kabuğuma çekilmiştim. Eskiden böyle değildim oysa eğlenceli, deli dolu bir kızdım.. taki annem ve babamın ölümüne kadar.. o acımasız gün aklıma geldikçe deliye dönüyorum.
Ölüm nedeni araba kazası olduğu söyleniyordu fakat kasten yapıldığını biliyordum. Ailem kazada ölmedi, öldürüldü ve onu öldürenler ölümünü kaza süsü vererek kendilerini kurtarmışlardı. Yoksa babam ile annem beni asla bırakmazlardı bana söz vermişlerdi. Babam o gün annemi İzmir'den gelip alacak Almanya ya getirecek ve artık bir aile gibi hep birlikte sonsuza kadar mutlu yaşayacaktık.. Babam söz vermişti annemi de alıp Berlin'e geleceklerdi ikisi de sözlerine sadık insanlardı. Bu zamana kadar ne söz verdilerse tutarlardı. Yanımda olacaklarına ve gitmeyeceklerine dahi söz vermişlerdi. Beni asla bırakmayacaklardı ama bırakmak zorunda bırakıldıklarını biliyordum onların ölümünden sonra bende öldüm.
Arkadaşlarımdan, doğduğum şehirden, ülkemden hatta kendi kimliğimden bile uzaklaştım.
Şimdi ise yabancısı olduğum ama annem ile babamın aşık olduğu bir şehirdeydim İzmir'de.. Şimdi başka bir kimlik ile bambaşka bir şehirdeydim. İnna Iva BANNISTER'i kendi içimde öldürdüm şimdi yeni bir kişilikle ayakta duruyordum daha doğrusu ayakta durmaya çalışıyordum. Artık ben İnna değildim artık ben Hazan'dım Hazan BANNİSTER. Hazan son bahar demekti annem ile babam sonbaharda tanışmış ve birbirlerine aşık olmuşlardı onun için Hazan koymuştum adımı. Ben Kays BANNİSTER ve Merve BANNİSTER'in kızı Hazan BANNİSTER artık bu hayattaki tek amacım ailemin adını yaşatmak ve onların katilerini bulmak olacaktı.
Ailemin katili veya katileri her kim ise onları bulup layık olduğu yere göndereceğim. Ailem bu dünyadan gittikten sonra onlarında daha fazla nefes almamaları için onları bir an önce bulmalıydım. Tamer abim bana her ne kadar inanmazsa da ailemizin bir kaza değil de bir cinayet olduğunu kanıtlayacaktım.
Ailemi öldürüp kaza süsü veren her kimse cezasını misliyle çekecekti ve bunu bizzat ben sağlayacaktım. Madem bu dünyada adalet yok o zaman adaleti ben sağlayacaktım.
Ve bunu yapmak için de öncelikle okuyup babamın hayalini gerçekleştirmekti babam mimar olmamı ve işlerinin başına geçmemi isterdi öncelikle bu hayalini gerçekleştirmek için yeni bir okul yeni bir hayat devam etmek zorundayım...
Ailemi kaybedeli 2 ay olmuştu ve ben okulu o kadar boşlamıştım ki tekrar etmek zorundaydım. Hem de bambaşka bir şehirde annemin İzmir'de yaptırdığı okulda okumak istiyordum.
"Inna" okulunda kendi adımın olduğu okulda... Ben doğarken babam o okulu anneme hediye olarak yaptırmış, ve okul adını anneme bırakmıştı. Annem ise benim adımı vermişti okula...
Beni bekle özel İnna koleji..
Ailemi kaybettikten sonra Almanya dan İzmir'e taşındım. Buraya taşınmamın nedeni vardı elbette annem ve babamın mezarı buradaydı ve bende onlardan uzak kalmaya dayanamazdım.
Almanya'daki bütün mal varlığımızı satıp İzmir'de ki holdinge yatırım yaptık daha doğrusu Tamer abinin yardımıyla yaptım Tamer abi de olmasaydı ben ne yapardım bilmiyorum.İnna İva Bannister, Hazan'ın Almanya'dayken kullandığı gerçek ismi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ [ TAMAMLANDI ]
Teen FictionBir adam, beni yangına çevirmişti. Bir adam, benliğimi bozmuştu tereddütsüz. Ve bir adam benim cennetimin ateşi olmaya ant içmişti ansızın... O adam acımasızdı. Acımasızlığın zirvesini yaşıyordu. O adam, karanlığın elli tonunda nefes alıyordu, acıy...