"Seni Seviyorum"

6.5K 328 642
                                    

Harry

Gözlerimi ateşlerden çekerken burnu kanayan Jake ile gözlerimiz buluştu. Ona doğru hamle yapacakken Louis bir yumruk daha attı ve ani yumrukla Jake yere düştü. Louis üzerine çıkıp yumruklarına devam ederken koluna asıldım.

"Louis! Dur!" çenesine de yumruk atıp gömleğinin yakalarını kavradı.

"Louis yeter artık!" gömleğini bırakıp bana döndü. Özlediğim mavilere bakarken saniyeler sonra ne olduğunu anlayamazken bedenim havalandı ve her şey tersine döndü.

Başımı kaldırıp yerde yatan Jake ile göz göze geldiğimde dudaklarındaki sırıtışla kaşlarımı çattım.

Burada ne oluyordu böyle?

"Louis! İndir beni!" etrafımızdaki insanlar bize bakarken sırtına vurmaya başladım.

Sürekli beni omzuna alıyordu.

Domuz.

"Seni hayvan beni hemen yere indir!" karşılık vermezken bu sefer kalçasına vurdum. Anında kalçama sert bir şaplak alırken bağırdım.

"Domuz! İnsan değilsin sen! Pislik! Aptalsın sen!" arabasına geldiğimizde bedenimi yavaşça indirdi.

"Bin."

"Sen tam bir piçsin." mavileri kararırken başını eğip konuştu.

"Arabaya. Bin." kapıyı açtım. Binip başımı cama yasladım. Arabayı çalıştırırken gözlerimi kapattım.

Bu adam neden böyleydi?

Tam bir dengesizdi.

Dengesiz domuz.

"Beni deli ediyorsun."

"Çok konuşuyorsun."

"Beni çok yoruyorsun Louis." derin bir nefes aldı.

"Sende beni yoruyorsun."

"Ben mi seni yoruyorum? Ben sana tek bir şey söyledim. Açık oldum. Peki ya sen ne yapıyorsun? Bazen beni kollarının arasına alıyorsun bazense beni arkanda bırakıyorsun. Bu beni yoruyor." direksiyonu daha sıkı kavrarken eklemleri beyazlaşmıştı.

"Bunu sonra konuşacağız."

"Sen hep emir ver zaten."

"Sonra dedim."

"Hâlâ emir veriyorsun."

"Bu gece her şeyi konuşacağız."

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok."

"Benim var ama." daha fazla dayanamayacaktım. Camdan dışarı baktım. Evimin yakınlarına gelmiştik zaten.

"Durdur arabayı."

"Otur oturduğun yerde."

"Arabayı durdur."

"Küçü..."

"Sikeyim! Şu sikik arabayı durdur!" araba ani bir frenle dururken kolumu karnıma sardım. Ona doğru döndüm. Koyu maviler öfkeyle bakarken bir an endişeyle bakmaya başladı. Kısa bir an için gözleri karnıma kayarken kolumu çekip kapıyı açtım.

Arabadan inerken orta parmağımı gösterdim. Gözleri irileşti. Kapıyı çarpıp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Kapatılan kapı sesini duyarken adımlarımı daha da hızlandırdım.

"Kaçma! Buraya gel." kolumdan tutulurken öfkeyle ona doğru döndüm.

"Konuşacağız dedim."

LOVE IN THE DARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin