"Kırmızı Salıncak"

5.5K 305 492
                                    

Louis

Kollarımın arasında uyuyan bedeni kendime daha çok çekip buklelerine öpücükler bıraktım. Dudaklarını şapırdatıp ayağıyla örtüyü itti.

Tanrım!

Burnumu yanağına sürtüp gülümsedim.

Cehennemimin çiçeğiydi.

Nefes alıp verdikçe havalanan bukleleri, şapırdattığı dudakları, taptığım kokusu, yumuşak yanaklarıyla yatağımda uyuyan küçüğümü izlerken bacağımın üzerinde hissettiğim ağırlıkla mavilerimi aşağıya indirdim. Bacağını üzerime bırakırken saçlarını çekip boynuna dudaklarımı bastırdım.

Geri çekildiğimde gözlerim bir çift zümrüt yeşiliyle buluştu. Yavaşça esneyip burnunu kırıştırdı.

"Lou?" içime ılık ılık akan sevgiyle baş parmağımı yanağına getirip pamuk gibi olan tenini okşamaya başladım.

"Küçüğüm."

"Saat kaç?"

"Ona geliyor." 

"Kahvaltı yaptın mı?"

"Seni bekledim küçük şeytan." tatlı bir kıkırtı odayı kapladı.

Onu yemek istiyordum.

Tanrım, bana büyü mü yapmıştı bu küçük şeytan? Olanlara başka bir açıklama getiremiyordum çünkü.

Üzerime çıkıp ellerini saçlarıma daldırdı. Ellerimi çıplak bacaklarına koydum.

Teni yumuşacıktı.

Altında siyah iç çamaşırı ve üzerinde dizlerine kadar gelen mavi kazağım vardı sadece.

Benim kıyafetlerimin içinde muhteşemdi.

"Pantolonumu çıkarmışsın."

"Rahat uyuman için." gülümsedi.

"Bu kazağı sevdim, artık benim." kolumu beline sarıp yeşillere çevirdim mavilerimi.

"Her şeyim senin." titrek bir nefes aldı.

"Sen benim ol yeter bana." parmakları sakallarımda gezinirken dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dönüp bedenini yatakla buluşturdum. Kazağı beline doğru çekiştirip çamaşırını yanlarından kavradım. Kollarını boynuma sararken çamaşırını çıkarmaya başladım.

Bacaklarından çekip çıkardım siyah kumaşı.

Eşofmanımı baksırımla birlikte sıyırıp sağ bacağımla bacaklarını araladım. Üst dudağına öpücük bırakırken yavaşça içine girdim.

Etrafımı saran sıkılıkla gözlerim kapanırken kalçasını kavradım. Elini enseme atıp bacağını belime sardı. İçinde gidip gelirken yüzümü boynuna gömdüm.

"Çok iyi hissettiriyorsun." inlemelerimiz birbirine karışıyordu.

Gitgellerimi hızlandırırken bedeni altımda ileri geri hareketlenmeye başladı. Saçları dağılırken dört bir yana gözlerini kapattı.

Dolgun kalçasını okşarken bedenini yükselttim. Derin bir inleme bırakıp dudaklarıma, alt dudağımı dişleriyle çekiştirdi. Daha da hızlanırken inlemeleri şiddetlendi. Dudaklarımı çenesine bastırdım. Kalçasına şaplak attığımda irkildi.

"L- Lou!" tekrar atarken pembe dudaklarından başımı döndüren derin bir inleme daha döküldü.

"İşte böyle. İnle bebek." parmaklarımı kalçasına değdirip çizgisine getirdim. Kendimi kaybederken onda bedenim titremeye başladı. Gitgellerimi durdururken karnımdan kasıklarıma akan sıcaklıkla hırladım.

LOVE IN THE DARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin