"Sean Mcdonald"

4K 250 658
                                    

Louis

"Doydun mu küçük perim?" başını sallayıp suyundan küçük bir yudum aldı. Dudaklarını yalayıp bardağı komodine koydu.

"Uykum var." gözleri kapanır gibi olurken yavaşça esneyip burnunu kırıştırdı.

"Yemek yedin. Hemen uyumaman gerekiyor."

"O zaman biraz konuşalım." örgüsünü sol omzuna atıp yüzüne düşen asi buklesini kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Ne bilmek istiyorsun?" yeşil orblar kararsızca bakarken ellerini ellerimin arasına aldım.

"Küçüğüm."

"İlk zamanlarda hani beni evde bırakıp bir yere gitmiştin... annem gelecek demiştin..." konuyu anladığım an kaşlarımın çatılmasına engel olamadım.

"Sevdiğim adam hakkında her şeyi bilmek istiyorum." ürperirken gözlerimi gözlerine diktim. Yeşiller kararlıydı. 

"Yaşadığım hayatı kaldıramazsın."

"Bu da ne demek?" ellerine öpücük bıraktım.

"Geçmişim karanlık demek."

"Lou mafyasın ve yaptığın işleri tahmin edebiliyorum." bu cümlenin üzerimdeki etkisinin büyük olması iyi değildi. Adam öldürdüğümü biliyordu fakat daha fazlasının olduğunu düşünmesini istemiyordum.

"Senin için çok fazla karanlığım." yeşillerine hüzün çökerken kalbim kasıldı.

"Karanlıktan korkmuyorum ve onu seviyorum." kendinden emin sesi kalbimi sararken narin ellerine birkaç öpücük daha bıraktım.

"Adam öldürüyorum."

"Bunu biliyorum." diye fısıldadı.

"Uyuşturucu işini asla yapmadım. Kara para işleriyle asla uğraşmadım." ellerini kurtarıp yanaklarımı öpmelere doyamadığım avuçlarının arasına aldı.

"Sen güzel bir adamsın." burnuma öpücük bıraktı. İçimin titrediğini hissettim.

"Benim güzel adamımsın." parmaklarım karıncalanırken derin bir nefes aldım. Yıllardır omuzlarımda taşıdığım karanlığı anlatacaktım saniyeler sonra. Chris ile aramızda olan sır uçup gidecekti ellerimden.

Yavaşça yatağa uzanmasına yardım edip yanına yattım. Gözlerimiz buluşurken elimi kavradı.

"Troy Tomlinson kontrol manyağı ve takıntıları olan bir piçin tekiydi." kısık sesiyle sorarken parmaklarımı parmaklarına geçirdim.

"Baban?" başımı salladım. Hayatımı geceye buluyan adam.

Babam.

Bu kelimeyi ona söylemek midemi bulandırıyordu.

"On iki yaşımda siyah depoyla tanıştım." gözlerim kapanırken istemsiz devam ettim.

"Bedenimdeki kemer darbelerini hissedebiliyorum." kesik nefes alışını duyduğumda gözlerimi açtım. Yeşilleri dolu dolu olmuştu.

"Sebebiyse sikik derslerime girmediğim içindi ve büyüdükçe artarak devam etti. On iki yaşında tanıştığım bir canavar hayatımı ele geçirmiş kendi kurallarına göre beni şekillendirmeye çalışıyordu." çeneme dudaklarını bastırdı.

"Annem ona karşı gelemiyordu fakat beni korumak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışırdı. On altı yaşıma kadar böyle devam etti." bir öpücük daha bıraktı.

"Bir gün annemi kullanarak bana istediği bir şeyi yaptırmaya çalıştı." yıllar sonra anlatmak o kadar zordu ki kelimelerin canımı yaktığını hissettim.

LOVE IN THE DARKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin