ondan kalan son şeyim

102 4 0
                                    

Lee sang (artik ismi min Lee sang evlilerye hani :))

9 ay sonra

Gözlerimi açtım ve klasik ve sade görünen beyaz tavanla karşılaştım, yine. Bu gün hem en mutlu hem de en umutsuz ve üzgün günüm. Bu gün oğlumu kucağıma alıcam evet babamı ikna etmiştim. Neyle mi? Tabikide en pahalısından bir içkiyle.  heyecanlıyım. Biraz sancım var ama onun dışında bir sevdiğim eksik yanımda.  Bu arada babam kanser. Çok içki yüzünden olduğunu söyledi doktor. Ve çok zamanı kalmadı..bu iyi birşey mi kötü birşey mi bilmiyorum ama artık sevgilimin yanına gitmek istiyorum. Babam beni bunca zaman hapis tuttu.. Her gece dua ettim. O iyi olsun diye. Ama özlem...ah o özlem dedikleri şey bitirdi beni. Beni düşüncelerimden kopartan kapının tıklama sesi oldu. "Lee sang hanım" kafamı kaldırdım ve yanıma kucağındaki , bebek mavisi battaniyeye sarılmış minik bebekle, oğlumla gelen hemşireye baktım. Gözlerim yanmaya ve yavaş yavaş yaşlar akmaya başladı. Bebeği yavaşça onu incitmemeye çalışarak kucağıma aldım. Çok minikti. Elleri , parmakları, o minik bedeni. Sanki dokunsam incitecekmişim gibiydi. Birden aklıma yoongi gelmişti. O...yoongiden kalan tek şeyimdi...sonra ona ne kadar çok benzediğini fark ettim..minik bir gülüş attım ve minik meleğin anlından öptüm. Çok güzel kokuyordu...cennet kokuyordu. "Oğlumm..canım oğlum...." dedim minik meleğin yüzüne bakarken.

Bana masum masum bakan gözleri içimi acıtmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana masum masum bakan gözleri içimi acıtmıştı. Ben bu güzelliği hak etmiyorum. Dedim kendime çünkü öyleydi. Ben....ben sürekli hayatta hata yapan insanlardan biriyim ve minik meleğin buna şahit olucak olması beni çok üzüyor. Ah lee sang! Düşüncelerinden kurtul ve geleceğe bak!. Derin bir nefes aldım. Bebeği emzirmeyi öğrendikten sonrada doktor bana oğlumun ismini sordu. Düşündüm

          Düğünden sonraki hafta

"Suga....eğer bebeğimiz erkek olursa ne isim verelim?
"Hmm....bir kaç arkadaşım var..belki onların isimlerinden parçalar alarak bir isim bulabiliriz ha?"
"Yaratıcı sevgilim benim! Harika olur!. Arkadaşlarının ismi ne?"
"Junghoseok ve kimnamjoon. Yani eğer birer parça alırsak MinSeokJoon?"
"Woah sugaaa harikasın yaa"
"Öyleyimdir"

"Seokjoon....minseokjoon..." gülümsedim ve artık ismi seokjoon olan oğluma baktım.

                  Bir hafta sonra
"Madem doğdu bu çocuk...senle yaşayamaz..çünkü o benim değil o yoongi denen çocuğun çocuğu."

Babam sahroştu ve yine beni annemle karıştırıyordu.
"B..baba ...dur..baba!" O gece olan olmuştu..ama çok şükür ki hamile kalmamıştım. Hemen taehyung ı aradım. Taehyung benim şuana kadar güvendiğim (yoongi dışında) tek erkek ti. Ama babam yüzünden görüşemiyorduk çok sık. Sadece araşıyorduk oda gizliceydi.
Sinirliydim....dışarıda yürüyordum. Babam beni yine seokjoonu almakla tehdit etmişti. Herşey iyice karışmıştı. Babama bana yaklaşma dedikçe daha çok üstüme geliyordu.

                 Bir sonraki gün

Seokjoonla parka çıkmıştım. Biraz dolaşıp kafamı dağıtmak için. Çocuk parkı boştu ve etraftada kimseler görünmüyordu. Boş bir banka oturup huzur veren kuşları dinlemeye başladım. Ama huzurum yarıda kaldı.
Bu adamın burda ne işi var gene?
Babam bu tarafa doğru geliyordu. Hemen seokjoonu kucağıma aldım ve koşmaya başladım. Peşimden koşan babam ve adamları etrafımı sarmıştı ve kaçıçak yer yoktu. Seokjoona sarıldım ve kokusunu içime kadar çektim. "YARDIM EDIIIIN! LUTFEEEN KIMSE YOKMUUU". Artık gözlerimden yaşlar boşalmaya başlamıştı.
Babam nefes nefese durdu. Adamlar  etrafımızı sararken babam önümüzde kan kusuyordu.

Beakhyun

Tahmin ettiğim gibi. Yiğenimin ve ablamın peşindeler.

Ağaç arkasından onları izlemeye başladım. Ablamın etrafını sarmışlardı. Yüzüme sihay maskemi ve sapkamı takıp yanımdaki ağcın arkasından, benim gibi sihay maskesini ve şapkasını takmış olan min hoon a komut verdim. Zaten bir zamanlar babam dediğim adam kötü durumdaydı. Birlikte adamlara doğru koşup adamların arkasından onlara saldırdık. "YAH! HEY SIZ!". Babam olan adam bağırdı. Adam bize doğru koşmaya başladı ama tabikide inanılmaz gizli yardım ekibi benim sayemde yine adamları patakladı! Ha! Tek yapabildikleri bunu? Nekadar zayıf. Diğer adamları pataklayıp ablama yakalanmadan kaçtık. Zafer kokusu alıyorum. Gülümsedim. Min hoon a gülümsedim. Onun yanaklarını avuçlarımın içine aldım. "Yetenekli sevgilim benim!". Gülümsedim ve min hoonun o yumuşak dudaklatından öptüm. "Yaah kızartıyorsun beni yapmaa". Gülümsemişti. "Ama ben seni böyle seviyoruuum". Bütün yol boyunca trip attım. "Yah...beak...ya tamam özürdilerim yaa trip atma artık amaaa". Ona doğru dönüp gülümsedim. "Yeeeee tamam!". Yanağını öptüm ve kolumu omuzuna attım. Eve vardığımızda çok mutlu hissediyordum "zafer!". Güldüm. Min hoonda bana bakıp güldü. "Böyle devam sevgilim! GIZLI YARDIM EKIBI HWAITING!" (hwaiting: korece, iyi şanslar ve böyle devam gibi ifadeler olarak kullanılır)

Bir bölümün daha sonuna geldik be gençlik!
Kusura bakmayın ya bu aralar hiç yazamıyodum anca bu hafta zaman buldum. Biraz kısa oldu biliyorum. Dirdahaki sefere daha uzun yazıcam! A bide

Final yakın! :)

Yeni bir kitaba başlıycam oyüzden bu kitabı biran önce bitirmek istiyorum!  Oy vermeyi, yorum yapmayı ve beni takip etmeyi unutmayııın! secekook
Knk özlettin be kendini :(

Biradahaki bölümde görüşmek üzere

Hepinize kpoplu günler, geceler ve sabahlar ! 😗

benim tatlı serserim 1 (Düzenlenmiştir) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin