Aniden çalan telefonumla uyandım. Daha erkendi kimse çalışmaya başlamamıştı. Bu saatte kim arıyordu acaba, telefonuma baktım ve tanımadığım bir numaranın aradığını gördüm. Biraz düşündüm dün geldi aklıma, arayan kesin Egeydi.
Hemen açtım telefonu ''Ne var!''dedim. Ege''Dün konuşmama izin vermedin. Kapının önünde bekliyorum kimse yokken gel çabuk.''dedi. Telefonu kapattım artık Egeyle uğraşmaktan çok sıkılmıştım. Üstümü giyindim hemen ve aşağıya indim. Kapıdaki gölgeyi gördüm, durdum biraz baktım endişeli endişeli bir oyana bir buyana yürüyordu. ''Acaba noldu?''dedim içimden. Tam dışarı çıkacaktım ki arkamdan bir ses geldi. ''Nereye gidiyorsun!?'' bu Jungkooktu. Gözlerimi sıktım, derin bir nefes aldım ve arkamı döndüm. Gülümseyerek ''Günaydın.''dedim. Jungkook hala şüpheli bakıyordu ''Günaydın.'' dedi. ''Nereye çıkıyordun bu saatte.'' Ben bir şeyler uydurmak için çabalarken, kapıya birisi vurmaya başladı. Jungkook'un gözlerine şaşkın şaşkın baktım o tam kapıya bakmaya gidecekken onu durdurdum ve önüne geçtim. ''Jungkook senin dinlenmen lazım değil mi? Sen git dinlen ben bakarım kapıya.''dedim. O ise ''Saçmalama bu saatte çalan kapıya bakabileceğini mi sanıyorsun, ya sana zarar verebilecek biriyse!''dedi ve beni geçti kapıya doğru ilerledi.
Ben arkada bakakaldım. Kapıyı açtı ve Egeyi gördü. İlk başta çıkarmaya çalıştı sonradan aklına gelince sırıttı. ''Sen... Senin burada ne işin var?''. dedi yumruğunu sıkarak. Ege arkada beni görünce içeriye girmeye kalkıştı ama Jungkook izin vermedi ''Ne söylemek istiyorsan burdan söyle o son yaptığından sonra buraya girmeye iznin yok. ''dedi. Bende ''Jungkook, lütfen bırak ne söyleyecekse söylesin de gitsin.'' dedim. Ve kapıya doğru ilerledim. ''Noldu da bu saatte yine geldin?''dedim sertçe. Jungkook benim sert bir şekilde konuştuğumu görünce elini aramızdan çekti ve ''Size iyi konuşmalar..''deyip gitti. Ege hala bir şey söyleyemiyordu sadece bana bakıyordu. Onu dürterek ''Bir şey söyleyecek misin? Yoksa içeri gireyim mi ?''dedim. Hala konuşmuyordu bende sıkılarak içeriye yöneldim bu seferde kolumdan tuttu. Ve gözlerimin içine bakarak ''Seni seviyorum.''dedi . ''Okula ilk geldiğimden beri hep seni sevdim, sana aşığım lütfen okuluna geri dön.'' dedi. Benim için zaman durmuştu o an, böyle bir şey nasıl olabilirdi. Bana okula geldiğim günden beri insan gibi davranmadılar, hayvan yerine koydular ama sen buna rağmen hiç korumadın beni, sadece seyirci oldun tüm olanlara. Sevmek bu muydu?
Hiçbir şey demedim, demek istemedim sadece gözlerine baktım. Her ne kadar sövüp haykırmak istesemde yapmadım. Sonsuza dek böyle sessizce kalabilirdik. Ama Jin buna izin vermedi ''Melis bu saatte dışarıda napıyorsunuz? Hadi gel içeri birazdan başlıyoruz çalışmaya.''dedi. Ben hala Ege'ye bakıyordum, elimi yavaşça çektim ve kapıyı kapattım. İkimizde diyecek bir şey bulamıyorduk. O yaptığı hatalar yüzünden, ben ise şaşkınlığımdan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'in Kızı
ФанфикBir kız BTS'ten ve hayallerinden vazgeçmiştir ama onun macerası daha yeni başlıyordur. Ayrıca bu hikaye bir smut'tur. Ama diğer smutlara benzemez:)