Telefona baktım ve kapatıp yatağa fırlattım. '' Bıktım artık şu çocuktan.. ''. ''Ne dedin? Ege mi o? Hala seni rahatsız mı ediyor ?''. Jungkook hala elimi tutup buz torbasını bastırmakla meşguldü. Elimi çektim ve '' Hadi gidelim.'' dedim. ''Sende mi geliyorsun?'' dedi gülerek. ''Başka bir şansım mı var ?'' dedim sinirli bir şekilde.
Konser alanına vardık. Yine performanslarını sergilediler. Araya girdiklerinde Jungkook yanıma geldi. ''Nasıldı?'' ''İzlemeye vaktim olmadı, işim vardı.'' dedim. Halbuki baştan sona hepsini izlemiştim ve çok beğenmiştim. ''Bu sefer ben tek çıkıcam izlemelisin.'' dedi. Bende kafa salladım. Duvarın kenarında dikiliyorduk ben JK'un terini siliyordum. Koridor çok dardı. İleriden yük taşıma aracı ile birisinin geldiğini gördüm. JK'un arkası koridora dönük olduğu için o görmemişti. Tam uyaracaktım ki yük aracı JK'u farketmeden ilerledi ve sırtına çarptı. Çarpmanın sarsıntısıyla JK bana yaklaştı. Ben adeta duvara yapıştım eğer yapışmasaydım, JK'la dudak dudağa gelebilirdik. Göz göze geldik ve bi on saniye öylece kalakaldık. Taa ki Jungkook sırtının acısını fark edene kadar. ''Ah.. sırtım.'' ''İyi misin ? '' dedim ve sırtını ovmaya başladım. '' Neresi acıyor. Burası mı?''. Orada ki çalışanlar durumu fark edince hemen koştular. Ve sırtını açıp baktılar. Kanamıştı.. Be..ben kan görünce bayılırdım. Kan olduğunu fark edince hemen kafamı başka yöne çevirdim. Kendimi toparlamaya çalıştım, başka şeyler düşünmeye, oradan uzaklaşmaya. Ama düşünebildiğim tek şey Jungkook'tu...
Gözlerimi açtım. Etrafa bakındığımda kendi odamda olmadığımı fark ettim. ''Neresi burası ?''. Kafamı kaldırdığımda JK'un yatağında yattığını ve bana gülerek baktığını fark ettim. Ben ise onun yatağının hemen yanındaki koltuk-yatak tarzı bir şeyde uzanıyordum. ''Şansa bak ikimizde aynı anda yaralandık.'' ''Ba.. bana noldu?'' dedim uykulu bir şekilde. ''Benim sırtımın kanadığını görünce oradan uzaklaşmaya çalışmışsın ama bayılıp yere düşmüşsün ve kafanı yere çarpmışsın. Ama ne şanlısın ki şalın sayesinde fazla darbe almadın.'' dedi gülerek. ''Sırtın ! '' dedim endişeyle ve yerimden hızlıca kalkıp onun yanına gittim. ''İyi misin? Bir şey olmuş mu sırtına? Dans edebilecek misin? Ah benim yüzümden oldu seni uyarmalıydım. Özür dilerim.'' dedim. ''Sakin ol Melisa, iyiyim bir şeyim yok. İki üç güne geçer. ''. ''Oh, iyi.'' ''Neden bu kadar telaşlandın?'' ''Neden mi? Be.. Ben senin menajerin, makyözün değil miyim? Senden ben sorumluyum. '' Jungkook gülerek '' Öyle mi'' dedi. ''Merak ettiğimden değil işim gereği yani yanlış anlama.'' dedim gözlerimi başka yerlerde gezdiriyordum. Jungkook birden yataktan doğruldu, benim kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. ''Neyi yanlış anlayacakmışım?'' Yutkundum, onun bu halini hiç görmemiştim. Ne diyeceğimi bilemiyordum. ''N.. ne yapıyorsun ? '' dedim kolumu çekmeye çalışarak. O ise bir daha kolumu çekti, o kadar hızlı çekmişti ki ayağım kaydı ve onun üzerine düştüm. İşte şimdi yanmıştım. Sadece bununla biteceğini sanıyordum ki tam o sırada kapı açıldı...
-Çok uzun zaman geçtiğini biliyorum ama anca şimdi yazmaya vaktim oldu umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'in Kızı
Fiksi PenggemarBir kız BTS'ten ve hayallerinden vazgeçmiştir ama onun macerası daha yeni başlıyordur. Ayrıca bu hikaye bir smut'tur. Ama diğer smutlara benzemez:)