Key minkey adlı kullaniciyla muhabete dalmış. Minho iki saattir tuvaletten çıkamamışken şu an umrunda değil twitterda dolanıyor. Gelen mesajı heyecanla açtı.
'Hiç fanfic okudun mu shineewithkey?'
Key okumuştu okumasına ama salağa yatmak kolay geldi.
'fanfic mi?'
'Evet bir ton minkey var o kadar harika ki bazıları gerçeğe o kadar yakın ki.'
Key kendi duygularının aynısını minkeyde görmeye başta çok sasiriyordu ama artık alismisti sadece gülumsedi.
'gerçeğin ne olduğunu nerden biliyorsun ki minkey? Belki herşey bizim hayal gücümüzdür. Belki aralarından biri seviyordur sadece diğeri olayın farkında bile değildir.' Dedi key bunları yazarken ağlayacakti nerdeyse. Tuvaletten bir düşme sesi gelince key telefonu yorganin altına tıktı.
"Minho iyi misin?"
"Evet!" Diye bağırdı Minho. Key telefona geri döndü. Mesaj gelmişti.
'Minho dan eminim ama key işte orasi çok karışık.' Diyordu minkey. Ne kadar saçmaydı dışardan öyle görünüyor olamazdı değil mi?
'Saçmalama minkey bence asıl key deli gibi aşık.' Minkeyle ilk defa bir konuda anlaşamıyordu.
'Minho ya belli etmediği sürece bir şey değişmeyecek gibi.'
'Neden key belli edecekmiş Minho belli etsin.'
'Tartışmak istemiyorum haklı olduğuma emin ol. Minho tek bir işaret görse durmazdi.'
'Sanki tanıyorsun.'
'Tabiki tanımıyorum.'
'O zaman konuşma.!'
'Tamam!'
Dedi minkey. Key bu kadar sert cikistigi için pişman olmuştu. Ama haklıydı. O key di . Allah aşkına ne yaşadığını bir fandan daha iyi bilecektir herhalde. Telefonu kenera fırlattı. Siniri çok bozulmuştu. O sırada tuvaletin kapısı açıldı. Minho sinirle kapıyı çekti.
"Hey sakin ol. Neler oluyor? Birine mi kızdın? Biri bir şey mi dedi?"
"Fazla soru soruyorsun key."
Key şokla sesini kesti.
"Peki..."
Minho yatağına yatacakken key sert bir şekilde sırtını ona dönmüştü. Bu adamla oda arkadaşı olmaya dayanamadigi günleri ozluyordu. Şimdi ise adama bir de aşıktı. Bu adamın nesine aşıktı ki sanki?
"Key?" Dedi Minho sesi yumuşamıştı. 'hmmm' gibi bir ses çıkardı key şu an sinirden konuşamıyordu bile.
"Ben özür dilerim. Başkasına sinirlendim senden çıkardım." Key hala suratına bakmıyordu. "Bana bakmayacak misin?"
"Hayır."
"Key... Peki, sen istedin."
"Hey ne yapıyorsun?" Diye isyan etti key çatlayan sesiyle. Minho onu itip yanına girmişti.
"Beni affedene kadar burdayım." Dedi Minho omuz silkti. Bilmiyorduki key affetse bile su an asla soylemezdi zavallı Minho bundan habersizdi tabi.
"Git Minho saçmalama yaa."
"Önce affet."
"Affetmeyecegim."
"O zaman ben de gitmem. Tüm gece burda kalırım."
"O zaman ben giderim." Dedi key kalkmaya çalışırken ama kalkamamişti. Minho onu kuala gibi sarmıştı.
"Minho bırak beni saçmalama!"
"Hayır!"
"Minho bırak diyorum! Bu seni affetmemi nasıl sağlayacak?"
Key onu saran mükemmel kollardan kurtulmaya çalışıyordu. Tepinirken kendini Minho ile neredeyse burun buruna buldu. Minho bir an da ellerini çekti. İkiside birbirinden uzaklaşa bildiği kadar uzaklaştılar.
"Tamam affettim git artık Minho."
Minho kafasını sallayıp yatağına koşar adım gitti. Key koyun saymaya başladı uykusu fena halde kaçmıştı. Birine platonik aşık olmak zaten zordu ama o kişiyle aynı odada kalmak işkence gibiydi. Kesinlikle öyleydi.