Minho bacağından yavaşça yukarı çıkan elle sanki mümkünmüş gibi nefesinin daha da hızlandığını hissetti. Bacağındaki eli tutup kendine çekti. Key i üstüne almıştı.
“yan odada taeminler varken bu hiç doğru gelmiyor.” Diyip sırıttı minho ama keyin boynu öpmeye devam ediyordu. Hafifçe ısırınca key kafasını zevkle geriye attı.
“ne o kötü çocuk olmak hoşuna mı gitti?”
“sende pek pişman durmuyorsun Key.” Dedi minho cevap olarak o sırada keyin atletini çıkarıyordu yavaşça teninin her hücresini hissederek. Key inleyerek konuştu.
“sonunda beraberiz. O kadar mutluyum ki.”
Minhonun elleri bu lafla bir anda durdu. Sonra kendine geldi hızla atleti yere fırlatıp keyi altına aldı. Key o hızla tam emin olamamıştı ama mınho sanki ‘bende’ demişti. Gülümsedi ve minhonun pantolonuna uzandı.
“minkey ha?”
Dedi düğmeyi açarken. Minho bir anda kas katı oldu. Ne yani key yaptığı o aptalca şeyleri öğrenmiş miydi? key onu öyle şaşkın görünce yanlış anladı.
“hiç duymadın mı bizi yakıştırıyorlar minkey diye. Minho nun min i key in keyi.”
“onu mu diyordun?” dedi minho rahatlarken.
“gerçekten hiç mi duymadın?”
“seks sırasında bu kadar konuştuğunu bilseydim iki kez düşünürdüm kibum!”
Key sırıtarak dudaklarına görünmeyen bir fermuar çekti minho buna karşılık onun o güzel dudaklarını öptü. Key elini onun karnına koymuştu. Kasları hissetmek istiyordu. Minhonun durduğunu fark edince gözlerini onun gözlerine kaldırdı. Resmen keyle alay ediyordu.
“ne var hep hoşuma gidiyordu.”
Tam elini çekecekti ki minho elini elinin üstüne koyup kendine bastırdı. Eli yavaşça karnından aşağıya indiriyordu.
“vay canına bay karizma.” Dedi key minhonun hareketinden baya hoşlandığı belliydi. Minho bir an da her şeyi bırakıp ayağa kalktı.
“hey ne oluyor minho? Konuştum diye mi? Bir daha ağzımı açmayacağım gerçekten.”
Minho keyin yatağından kalkıp kendi yatağına yatmıştı bile.
“üzgünüm.”
“hey nesin sen bakire bir kız mı? Korkma acımayacak.”
“kes sesini key! Yat uyu.”
“yat uyu mu? Şu halime bak. Kendi haline bak.” Dedi key belden aşağısını gösterirken. Gidip minhonun elini tuttu. “saçmalıyorsun minho neler oluyor?”
“aklımda başkası var şu an oldu mu mutlu musun şimdi?”
Key şoka girmişti “k-kim?” diyebilmişti sadece.
“söyleyemem. Ama aklımda o varken senle bunu yapamam anlıyor musun?”
“onu o kadar mı seviyorsun?”
“hayır, Key yanlış anlıyorsun,” dedi keyin elini sıkarak devam etti “seni o kadar çok seviyorum. Bunu sana yapamam.”
Key şu an nasıl hissedeceğini bilmiyordu. Elini minhodan çekti.
“senden vazgeçmiş değilim ya benimsin ya benim. Anladın değil mi minho? Sadece bu zamana kadar bekledim bundan sonrada biraz daha bekleyebilirim. Onu unutana kadar sabredeceğim. Ama elini çabuk tut belki bende sıkılırım günün birinde.” Arkasını dönüp banyoya yürüdü. “önce ben duş alacağım.” Dedi key, minho sadece kafasını salladı. Key banyo kapısını kapayınca kafasını yastığa gömdü. Nasıl böyle bir şey olmuştu? Nasıl hayatının tek aşkıyla sevişecekken-sertliği hala canını yakıyordu- o lanet sitedeki o lanet kullanıcı aklına gelmiş olabilirdi ki. Her şey keyin ona bay karizma demesiyle olmuştu shineewithkey de minho için öyle derdi bazen baya gülmüşlükleri vardı bu konuda. O lanet herifi hatırlayınca bir anda içi ısınmıştı. Önünde key yatarken-sertliği gerçekten fena durumdaydı- minho o herifi düşünmeye başlamıştı. Onan hoşlanmıyordu bile. Yoksa hoşlanıyor muydu? Bazen onu key gibi düşünüp konuştuğu zamanlarda evet fazlasıyla hoşuna gidiyordu ama bunun onunla değil keyle alakalı olduğunu düşünmüştü hep. Ama şimdi o lanet heriften ciddi anlamda hoşlandığını anlamıştı işte. Kafasını yastığa sıkıca bastırdı. Banyodan gelen su sesiyle uyuyakaldı.
Sabah karnındaki öpücüklerle inledi. ‘key…’ key mi? Gözünü açtığında keyle yüz yüze geldi. “key!” dedi minho sırıtan Keye sinirlenmişti.
“adımı sayıklıyordun minho. Bende hoş bir rüya gördüğünü düşünmüştüm.”
“aslında gerçekten hoştu.” Dedi sırıtarak keyi yanına çekti. “belki rüyamda kaldığım yerden devam ederiz ne de olsa uykumu sen böldün bunu bana borçlusun.”
“hiçbir şeye mecbur değilim.” Dedi key yataktan hızla kalkarak. “banyoya gir sonrada çalışmaya gideceğiz.” Keyin sert tavrı minhoya tokat gibi inmişti. Dün geceyi hatırlamıştı. Kendine lanet okuyarak yataktan çıktı.
“bana düşmanca mı davranacaksın?” dedi keye korkarak yapsa haklıydı.
“hayır ve hala sevgiliyiz. Bunu bozmana izin veremem minho. Sevişmek istemiyor musun saygı duyuyorum ama bunu da elimden alamazsın. Sadece yavaştan alıyormuşuz gibi düşüneceğim ve sen o bok kafalı kimse onu aklından kazıyacaksın” dedi ses tonu o kadar karalıydı ki minho onun bütün bunları söylemek için uzun süre düşündüğünü fark etmişti. Key e sarıldı. “peki sevgilim.” Dedi minho sırıtarak öyle cıvık söylemişti ki key suratını ekşitti.
“ağzına da hiç yakışmadı.”
“ne diyeyim kelebeğim? Aşkım?”
“kibum de minho sadece kibum?”
“gıcık?”
“sensin o.” Minho dil çıkararak banyoya girdi. Key yatağına geri yattı. Aşağıda onları bekleyen taemin jonghyun ve onew vardı ama pek sallamadı. Minho duştaydım diyince hepsi sesini kesecekti zaten. Pis pis sırıtıp gözlerini kapadı biraz daha kestirmenin kimseye zararı olmazdı.
