Fotoğraf; Bukre
Kürşat'ın dayağını yerken bayılmışım. Gözümü zar zor açtığımda odadaydım. Yanımda Dilek abla ve Gülay abla vardı. Her yerim ağrıyordu. Acı içerisinde kıvranmaktan hareket dahi edemiyordum.
"Bukre." Dedi Gülay abla ve yatağımın köşesine oturdu.
"İyi misin kız?" Dedi Dilek abla yüzünü buruşturarak.
"Ah be yavrum. Sana elli kez dedim Kürşat'a bulaşma, tersi pis diye. Döve döve bayılttı seni eli kırılacısa." Dedi Gülay abla. Öksürüp zar zor;
"İyiyim." Diyebildim. "Nerde?"
"Gitti." Dedi Dilek abla. "Bukre bi daha yapma böyle bişey bak dövmek de yetmez ona!"
"Napsaydım? Ben de insanım."
"Sen insansında karşında ki değil." Dedi Gülay abla. Yüzümü merak ettiğim için;
"Ayna. Ayna verin." Dedim. İkiside birbirine baktılar ve ardından Dilek abla Ayna'yı uzattı. Kendimi gördüğüm an ağlamaya başladım. Gözümü morartmış, dudağımı patlatmıştı. Yüzüm berbat bir durumdaydı...
"Allah belanı versin Kürşat!" Diye bağırarak aynayı yere attım. "Yalnız bırakın beni lütfen."
"Ama-"
"Lütfen!" Dedim. Onlar çıktıktan sonra yatağımdan yavaşça kalkıp balkona çıktım. Her yerim o kadar acıyordu ki. Biraz hava aldım ağlamaktan içim çıkana dek. Ardından yatağıma dönüp derin bir uykuya daldım...
-
"Bukre!" Diye bir sesle uyandım. Çağıran Dilek ablaydı.
"Ah. efendim?" Dedim acı çeken bir ses tonuyla.
"Kız kalk! Orhan bey geldi he aşağıdaaa! Dedim bekleyin ben haber edeyim."
"Ne! Saat kaç? Sabahın körü kaç olcak he. Kız ne dicem adamaa?"
"Bukre müsait değil, sizi göremezmiş. Daha sonra gelicekmişsiniz de. Dilek abla gözünü seveyim izin verme çıkmasına." Dedim elini tutarak.
"Kız eyvahlarım olsun. Gider mi ki? Ay dur gelcek şimdi ben gidiyimde yollamaya çalışıyım bari." Dedi ve gitti.
Yaklaşık 10 dakika sonra kapımda Orhan bey; "Bukre?" Diye seslendi.
"Orhan bey, müsait değilim. Lütfen daha sonra gelin." Dedim.
"Bukre dün konuştuğumuz da tatil için hazırlanıyorum diyordun ne oldu? Bir şeyin mi var?"
"Orhan bey ben ararım sizi lütfen gidin şimdi."
"Bukre içeri giriyorum."
"Girmeyin lütfen!"
"Bukre geliyorum!" Dedi ve kapıyı yavaşça açtı. Diğer tarafa döndüm beni görmesin diye. "İyi misin?"
"Evet. Bakın sonra gelin lütfen."
"Bana döner misin? Neyin var böyle? Endişeleniyorum." Dediğinde döndüm. Beni gördüğünde yüzü garip bir ifade aldı. Sanki onun canı acıyordu beni görünce.
"B-bukre. Noldu böyle!?"
"Önemli birşey değil. Merdivenlerden düştüm." Dedim. Ona söyleyemezdim..
"Hastaneye gittin mi?"
"Hayır. İyiyim gerçekten."
"Hemen hastaneye gidiyoruz. Şu yüzünün kollarının haline bak! Gel kalk hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUKRE
Ficção AdolescenteAnnem bi hayat kadınıydı... Dünyaya gözlerimi açtığım zamandan bu zamana babamı tanımadım. 9 yaşında gönderildim büyüdüğüm genelevden. 8 yıl sonra geri döndüm ve hayatım bir daha asla eskisi gibi olmadı... Değiştim, çok değiştim. İnsanlardan intikam...