Sabah gözlerimi açmamak için direnirken bundan vazgeçip kalkıp üzerimi değiştirdim daha güneş bile doğmamıştı camın önüne oturdum aşağıya kapının o tarafa doğru olduğu için oda sokağı görebiliyordum ve orada arabanın önünde tanıdığım iki çift gözlere baktım beni görünce diklendi ama beceremeyip geri omuzlarını düşürdü acaba yanına gitsemi hayır gitmeyeceğim perdeyi çekip geri oturdum içim rahat değildi şimdi onun göğsüne sarılıp huzur bulmak varken burada yanına gitmemek için ecel terleri döküyorum onu affetim bile ama gönlüm razı değil ona baktığımda söylediği her kelimenin aklıma gelmesinden korkuyorum onun suratına o gözlerine bakamamaktan korkuyorum....
Perdenin arkasından baktığımda hala oradaydı hava hafiften aydınlanmaya başlamıştı artık yüzünü görebiliyordum ve berbat bir haldeydi sessizce aşağıya inip kapının kulbunu tuttum sonra aniden gelen cesaretle kapıyı açtım kapının sesini duyunca benim olduğum tarafa döndü ikizde konuşmuyorduk ben kapıda o arabanın önünde bakışıyorduk yanına yürüyüp önünde durdum boyum kısaydı her zamanki gibi gülüp kısa olduğumla ilgili espiri yapsa onu tutup kendime çeker sonra öperdim ama şuan sadece omzumda olan ceketi alıp onun omzuna koyup çekildim çekilirken elimden tutup durdurdu beni ve çekip sarıldı benim içimde geçeni o yapıyordu....
Omzunda ağlarken kafamı kaldırdım Kağanın yüzüne baktım alınlarımızı birleştirip konuşmaya başladı.
'Özledim kokunu,tenini,saçını her şeyini özledim iliklerime kadar pişmanım özür dilerim' dedi ve ayağıma eğildi bende onunla kendimi eşitleyip.
'seni affetim sadece zaman.. sadece zaman lazım'
'zamana falan ihtiyacımız yok'
'emin ol en çok ihtiyacımız olan şey zaman'
'benimle geliyorsun'
'neden yine beni saçma salak şeylerle suçlayıp kovman için mi' en azından ben onun ne yaptığını düzgün bir şekilde söyledim oysa bana 'siktir git' dedi tüm her şeyi hakediyor ama kalbim yapma diyor.
'şunu söylemeyi kes biliyorsun ki seni yanıma almak istesem alırım'
'peki'
'peki mi?'
'ne dememi bekliyorsun yoruldum artık anla lan beni insanım ben insan ne kadar zorlasam o kadar kötü olacak sana sadece zamana ihtiyacım olduğunu söylüyorum'
'tamam istediğin zaman olsun ama benimle kalacaksın'
'neden?'
'seni yanımda istiyorum da o yüzden' belki sabahtan beri ilk defa güldü ve ben orada ölmek istedim.....
'eşyalarım ne olacak?'
'boşver lazım değil hadi gel gidelim buradan'
'Can ne olacak ona haber vermem lazım' dedim.
'onun haberi var zaten' dedi ve gözleriyle terası işaret etti dönüp terasa baktığımda Canın bizi izlediğini gördüm azıcık gergindi ama gülümsüyordu ona bakıp el sallayıp güldüm onun yeterince düzenini bozmuştum yeter bu kadar o da bana el sallayıp sigarasını yaktı sonra biz arabaya bindik ve Kağanda sürmeye başladı arada sırada bana bakıyordu bir ara ' ne var Kağan suratımda bir şey mi var' dedikten sonra bir daha bakmadı.
Eve geldiğimizde ne kadar özlediğimi fark ettim arabadan inince başım dönünce arabaya yaslandım Kaanın haberi yokken kendimi düzeltip yürümeye başladım hastalığımın ne olduğunu bilmeden onlara bir şey söylemek istemiyordum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Mafyam
Teen FictionGerçekler acıdır ama bu acıyı unutmanı sağlayacak birileri varsa emin ol acıyı hissetmezsin bile......