Sabah uyandığımda beni izleyen kocamı gördüm beni izlerken saçımla oynuyordu yatağın etrafındaki perdeler uçuşuyor kuşlar ötüyor ve güneş parlıyordu bu galiba gördüğüm en güzel manzaraydı Kağanı öpüp.
'günaydın hayatım'
'günaydın karıcığım' dedi biraz daha uzandıktan sonra kahvaltı etmek için dün gördüğümüz iskeleye doğru yürüdük nasıl her şeyi ayarlayabiliyor' du her şeyi nasıl yerli yerine koyuyordu bilmiyordum ama bu özelliğini seviyorum ona bakıp güldüm ama aklıma sonra dünkü olay geldi buradan gitmeliydik biliyordum içimde bir sıkıntı vardı.
'ne o yüzün düştü'
'içimde bir sıkıntı var telefonum nerede benim'
'al ben de' diyip uzattı iki telefonu da sessize almıştı bu yüzden telefonun çaldığını duymamışız Sameti aradım.
'günaydın hayırdır bir sorun mu var?' dedim
'yola çıktınız mı diye aradım'
'hayır birazdan çıkacağız'
'Buse acele et burası karışıyor'
'siz bizimkileri koruyun Ege'nin haberi var değil mi'
'herkesin haberi var tüm her yer sizi konuşuyor'
'bu da ne demek'
'televizyona çıktınız demek Amcanın kaçması ve Ademin babasının ölmesi ve sen'
'ben ne alaka düzgün anlat şunu'
'biri bütün hiseleri ve amcanın yerini sana bıraktığını gazetecilere söylemiş'
'tamam şimdi sorun var mı biz çıkıyoruz'
'bir sorun yok ama her an bir şey olabilir şimdi görüşürüz'
'dikkat edin görüşürüz' dedim saçmalıktı her şey ne demek haberlere ve televizyona çıkmak Kağana baktığımda düşünüyordu yakışıklım benim yaa her haliyle yakışıklı.
'Kağan gitmemiz lazım işler biraz karışmış haberlere çıkmışız'
'haberlere mi?' şaka mı yapıyorsun'
'herkesin haberi varmış hadi gidelim bir balayı yaptırmadılar bee' dedim Kağan sırıtmaya başladı sonra bana dönüp yaklaştı.
'istersen giderken balayına devam edebiliriz' dedi ben de ona yaklaşıp elimi ensesine götürdüm.
'neden olmasın' dedim Kağan elimi tutup.
'o zaman yola çıkalım' dedi Yata gelince ilk o çıktı Kağanla ben yattın alt kattına inerken Yatta çalışmaya başlamıştı Kağan bana yaklaşıp beni kucağına aldı ona yukarıdan bakarken eğilip öpmeye başladım o biraz sertleşince ben de sertçe öpmeye başladım yatın alt katındaki odanın kapısını açıp içeriye girdik Kağan beni yatağa yatırırken kendide üzerime çıktı Kağanın gömleğini çıkardıktan sonra o da benim üzerimdeki bluzu çıkardı......
Kağan ve ben hala yataktayken telefon çalmaya başladı Kağan saçımla oynarken ben de telefonu açtım. Samet
'alo'
'alo buse yola çıktınız mı?'
'evet neden sesin telaşlı' dedim ve çarşafla göğsümü kapatıp yatakta oturdum Kağan'da oturma pozisyonuna gelmişti ama hala beni süzüp saçımla oynuyordu omzumu öpünce ona baktım o da bana baktı .
'Can saldırıya uğramış Egenin dediğine göre onları izleyen iki kişi varmış yani acele etmen lazım neden akşam yola çıkmadın ki kızım yaa'
'işlerim vardı balayındayım hani Samet Can iyi mi'
'iyi sadece kurşun kolunu sıyırmış'
'görüşürüz' dedim cevap vermesine kalmadan yataktan kalkıp üzerimi giyindim Kağana baktığımda gayet sakindi ve hala uzanıyordu.
'Kağan kalksana yaa Can saldırıya uğramış'
'hadi yaa bir şeyi var mı'
'yokmuş hadi kalkıp giyin' yanımıza bir bavul almıştı o bavulu açıp kombini çıkardım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'çok tatlı olmadık mı?'
'yaa öyle olduk'
'beğenmedin mi?'
'beğendim hayatım sen istersin de ben giymezmiyim'
'ne kadar kaldı'
'yarım saate İzmirdeyiz'
'peki sence ne yapmalıyım kafam çok karışık o kadar şirket ve birde amcamın yerine geçmek bilemiyorum'
'ben karışmıyorum ama sana tavsiyem bu işlere bulaşma hazır dertlerimizden kurtulmuşken uğraşmayalım'
'haklısın ama düşmanlarımızın rahat duracağını sanmıyorum'
'bu işe girmesen bir kaç tane düşmanımız olur ama bu işe girersen bir kaç tane değil onlarca düşmanımız olur ve başa çıkamayız sanırım geldik'
'hadi bir an önce Canı görmeliyim' dedim dışarıya çıktığımız da hava kararmıştı ve iskelenin yani bizim durduğumuz yerin tam karşısında 10 tane takım elbiseli adam vardı önlerinde ise Adem vardı bu adam sanki düşmanım değil' di tanıdıktı hatta çok tanıdık iskeleye inince ona doğru yürüdü Kağan ben de Kağanın yanında yürümeye başladım tam önünde durunca Adem denilen adam konuşmaya başladı.
'beni tanımadın değil mi buse?' dedi ona bakıp.
'neden böyle dedin seni tanımam mı lazım'
'elbette insan hiç çocukluk arkadaşını unuttur mu?'
'çocukluk arkadaşı mı?'.....
BİRAZ KISA OLDU KUSURA BAKMAYIN LÜTFEN 3 GÜNDÜR BÖLÜM YAYINLIYORUM BU YÜZDEN KISA OLDU...
