11.BÖLÜM

3.7K 182 39
                                    

"Buket ile olan iddayı kazandın birdaha seninle iddaya girmem ben" diye konuştu Uğur.

"Evet öyle oldu,bu cazibemle aşık ettim kendime"  dedi. Hemen yanlarına gittim. Gözlerim dolmuştu ama onun yanında ağlamıycam. Sıktığım yumruğu suratına indirdim.

"Seni adi pislik. Benim üzerimden iddaya mı girdin? Allah belanı versin senin" dedim tam gidiyordum ki kolumu tuttu.

"Özür dilerim aşık oldum ben sana, evet herşey ilk başta bir iddayı, ama sen beni arabada öptüğün anda o idda olmaktan çıktı. Özür dilerim"

"Umrumda mı Alas. Seni birdaha görmek istemiyorum şimdi bırak şu kolumu" dedim. Herkes toplanmış bize bakıyordu. Gözümden bir damla düşerken oda ağlamaya başlamıştı.

"Bırakma beni ne olur. Yapamam ben sensiz nefes alamam ne olur bırakma "

"Bravo güzel rol yapıyorsu oscar ödülü almalısın kesinlikle " dedim ve zorda olsa kolumu kurtarıp okuldan çıktım ve hemen bir taksiye bindim.

Gideceğim yerin adresini söyledim ve camdan bakmya başladım. Telefonum çalmaya başladı tabiki açmıycam o yüzden kökten kapattım.

Sahile gelince taksiciye parayı verdim ve sahilin tenha kayalıklarına oturdum. Derin bir nefes aldım. Temiz hava ve deniz kokusu birazcık iyi gelmişti...

Daha ne kadar öyle oturdum bilmiyorum ama hava kararmıştı. Birden yanıma 5-6 yaşlarında bir çocuk geldi. Elinde bir demet gül vardı. Bana verdi ve konuştu.

"Abya bu çiceyi şana göndeydiler" dedi çok tatlıydı.

"Kim gönderdi?"

"Bay gizyi" diyince gülümsedim. Çocuğun yanağına öpücük kondurdum ve

"Tamam ablacım" dedim. Çocuk gidince güller baktım. Bir not vardı.

'Ağlama lütfen. Gözyaşların inciden daha değerli ve boşuna akıtıyorsum istersen telefonunu aç konuşalım'

İçimden konuşmak geldi ve telefonumu açtım oda hemen aradı zaten.

"Alo"

"Alo. İyimisin tam olarak ne oldu anlat lütfen " dedi.

"Sevgilim. Herşey bir oyunmuş iddaya girmiş benim üzerimden "

"İstersen dövdürebilirim o pezevenki"

"Yok hayır sağol"

"Ağlama"

"Olmuyor. Ama bak biliyormusun birinin ahı var üzerimde buna yemin edebilirim "

"Kimin mesela?"

"Poyraz diye biri kesin o. Yani çocuğu az üzmedim ya o yüzden Allah benim cezamı böyle veriyor" diyince derin bir nefes aldı.

"Kim bu Poyraz, ne yaptın ona?"

"O abimin kankası. Bize kalmaya gelmişti bir süre. Bu süreçtede bana aşık olmuş yani öyle söylüyordu öpüyordu felan. Her seferinde tersledim. Yani bence yalandı halada öyle düşünüyorum yani kim bilir şimdi kiminle. Gitti böylece haklıda olduğumu anladım işte neyse onun ahı var kesin"

"Bence aşkı gerçekti"

"Nerden biliyorsun?"

"Bilmem içimden öyle geçiyor"

"Peki. Biliyormusun şuan kendimi çok kötü hissetmiyorum"

"Eh tabi ben etkileri" diyince kıkırdadım.

"Kendinen bahsetsene"

"Erkeğim"

"Aa ben kız sanmıştım " diye  şaşırmış gibi söyledim. Güldü ve devam etti.

"Bekarım"

"Yani tahmin etmesi pek zor değil"

"Mühendisim"

"Ya Bay Gizli ben aslında hangi rengi hangi yemeği  seversin gibi soruların cevabını merak ediyorum"

"Hmmm. O zaman en sevdiğim renk mavi. Çünkü bu hayatta en çok sevdiğim kişinin göz rengi. Sonra yaprak sarma seviyorum. Hmmm sonra yapmayı en çok sevdiğim şey sevdiğim kadına bakmak sesini duymak öpmek"

"Sen birini mi seviyorsun? "

"Evet"

"Bahsetsene biraz "

"Peki. Mavi gözleri var böyle uçsuz bucaksız okyanusları andıran, gökyüzünü kıskandıran. Beyaz teni ve güzel yüzüyle aynı bir meleği andırıyor. Sonra bir bakışı var kalbimi delip geçmekle kalmıyor bitiriyor. Ha birde gülüşü var. O gülünce hayat duruyor sanki kalbim anne karnındaki bebeğin kalp atışlarından hızlı atıyor. Ses tonu ince ve narin dünyanın en güzel melodisi gibi"

"Vay be şanslı kızmış çok seviyorsun belli"

"Öyle "

"Bay Gizli teşekkür ederim"

"Ne için? "

"Bana iyi geldiğini için "  dediğimde derin bir nefes aldı ve konuştu.

"Bende teşekür ederim"

"Ne için?"

"Bana iyi geldiğin için"

"Önemli değil Bay Gizli. Neyse ben artık evime dönüyüm"

"Tamam görüşürüz "

"Öptüm" dedim ve kapattım. Neee ben adama öptüm mu dedim? Allah beni kahretsin ya of rezil oldum.

Hemen bir taksiye bindim ve telefonumla ilgilenmeye başladım. Birsürü mesaj vardı. Alastandı. Hiçbirini açmadan sildim. Abimde mesaj atmış hemen ardım.

"Alo abi"

"Nerdesin sen lan?" Diye bağırdı.

"Bağırma ya biraz kütüphanede çalıştım zamanın nasıl geçtiğini anlamadım"

"Eve gel konuşucam ben senile" dedi ve kapattı. Eve gittim. Annem mutfakta yemek yapıyor babam televizyon izliyordu. Kimseye görünmeden odama çıkmaya çalıştım ama abim beni gördü. Kolumdan tutup hızlıca odama çıkardı. Kapıyı kapattı ve konuştu.

"Nerdesin sen bu saate kadar"

"Dışardaydım abi"

"Dişirdiydim ibi. Nerdeydin dışardaydında" diye bağırdı.

"Sahildeydim"

"Ne işin vardı sahilde"

"Abi çıkarmısın üzerimi giyinicem"

"Cevap ver bana"

"Abi çık" diye bağırdım.

"Bana bağırma"

"Sende bağırıyorsun"

"Buket elimde kalıcaksın"

"Allah Allah hadi bir denese"

"Bak benim sabrımı sınama"

"Sınıyorum ne olucak" diyince elini kaldırdı. Vurucakmıydı yani.

"Vur hadi vursana" diye bağırdım. Birden odaya annem ve babam içeri daldı.

"Çocuklar ne oluyor ya" diye konuştu babam.

"Yok birşey baba" dedi abim ve gitti. Annem ve babamıda gönderdim ve bir duş aldım. Pijamalarımı giydim ve yattım...

Uyanınca saat 01:30'du. Telefonumu açtım.

124 cevapsız çağrı
54 mesaj

Baktım hepside Alastandı. Arasın dursun cevap vermiycem. Off sıkıldım ya. Kütüphanemden bir kitap aldım ve okumaya başladım.

Biraz okuduktan sonra aşağı indim. Yatmışlardı. Birden kapı çalmaya başladı. Kim bu saate ya. Açınca gördüğüm kişiyle şaşırdım...

SINIR

Vote:15

Yorum:10

Abimin Kankası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin