Sucuuu

998 33 9
                                    

Bu arada Gamze isimli bir okuyucu varsa ismi kendince değiştirsin. Çünkü burda kötü karakter oldu :( :D.

Tamam, kabul bayılmayı çok merak ediyordum eskiden ama artık bundan bıktım. Her neyse;

-Çarşamba Sabahı-

O gün matematik sınavımın sonucunun şokuyla karşı karşıyaydım. Yanımdaki çocuk benden kopya çekmişti. Ve hoca bunu farkedip ikimize de basmıştı sıfırı. Bir inek öğrenci ve kopya çok ayrı iki kutup olsa da hoca itirazlarımı kısa kesip bağırdı. Bende gözlerim faltaşı gibi açık halde duruyordum. İnsan şok olduğunda hemen ağlayamıyor tabi. Sonra ders bitti. Hoca çıktı. Bende içimdekileri hıçkıra hıçkıra ağlayarak bıraktım. O gün Öykü'de olmadığından daha yalnız hissediyordum. Etrafıma toplayıp üzülme diyen kızların tesellilerini bölen sınıfın popileri geldi.

-'Ooo bu sefer  Eylül Hanım'a hoca torpil geçmemiş mi ?' dedi lider gibi davranan Gamze. (Evet matematik hocamın babamla uzaktan da olsa bir tanışmışlığı vardı.)Arkadan gözyaşlarımın verdiği bulanıkla göremediğim bir kız da :

-'Aa inek öğrenciler kopya çeker miydi ?' dedi. Yanımda ki kızlar hemen beni savundular ama arkadan gelen son ses bardağı taşıran son damlaydı.

-'Babası burda olsaydı belki hoca esgeçerdi.' Bu sefer aşırı sinirlendim. Nasıl anlatabilirim bilemiyorum. O an ki duygularım biraz zor anlatılır. Genelde korku, üzüntü ve sinir bir olunca bayılıyorum sanırım. Çünkü :

-'Bak kızım.' dedim sinirle ayağa kalkıp, 'Sen benim ne acılar çektiğimi biliy....' dedim. Ama cümlem havada kaldı. Yumruk yaptığım elim tutuncak bir yerler ararken bi an yine siyah boşlukta buldum kendimi. Ama Allah'tan notumu annem konuşarak düzelttirmişti. Çünkü benim doğru yapıp çocuğun yanlış yaptığı yerler vardı. 

-Berk'i Sucu Zannettiğim Gün-

Arda'nın ağzından :

Meleğim sonunda gözlerini açtı ve hafifçe doğruldu. Berk'e bir kaç yumruk indirdiğim doğruydu. Ama hakediyordu. Eylül artık çok daha hasastı. Hemde çok fazla... Önce benim burda olduğuma şaşırmıştı. Sonra hala uyanık olmamıza... Olayları hatırlatmaması için dua ederken :

-Neden uyanıksınız ? Ah doğru ben yine bayıldım değil mi?! E... peki.... neden bayılmıştım ben ? Iıı... heh tamam! ' dedi. Şimi yandık işte..!

-'En son sucu gelmişti. Sonra ben neden bayıldım ki?'

-'Sen en iyisi boşver. Biz sonra anlatırız. Şimdi güzelce yat meleğim tamam mı?' dedim. Selin'e kaş göz yaparak odadan çıkmasını istedim.

-'Arda ben o kadar aptal mıyım ? Selin'e kaş göz yaptığını görüyorum. Hem bayılmış olmam etrafı göremediğim anlamına gelmez.'dedi gülerek. Bende güldüm. Selin odadan çıkınca yanına uzandım. O da doğrulduğu yerden uzandı. Sonra saçını okşadım.Gülümsedi. Ama gülümsemekten çok kızardı. O çok tatlıydı. Yani ondan hiç vazgeçemememin sebebi sanırım onu delice sevmekti. Ona gerçekten aşıktım. Sanırım o da beni seviyordu. Eskiden arkadaşımdan aldığım saçma tüyolar olan kabadayılık hiç işe yaramamıştı. Bir kızı kendine çekmek için ona küçük incelikler yapman gerekir ve bolca parfüm sıkman...

-'Seni seviyorum.'dedi. Ve gözlerini kapadı.

-'Bende seni seviyorum.' dedim. Ve gözlerimi kapadım. 

-20 dakika sonra-

Uyuduğundan iyice emin olduktan sonra ses çıkarmamaya dikkat edip yanından kaktım. Saçları yatağa dağılmıştı. Ve saçlarının ucunda tokası duruyrdu. Yavaşça tokayı alıp cebime attım. Selin içeride oturuyordu. Ve gözlerini gördüğümde kızarmıştı. Ağlıyordu. Yanına gittim. Kulaklıklarını çıkardı hemen. Bende kulaklığın bir tanesini alıp :

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin