Özür Dileme ve Süpriz

3K 49 2
                                    

İyi okumalar :))

Sabah kalktım. Rutin işleri halledip babası annemin kuzeni olan bir arkadaşıma gittim. Her neyse şu akrabalık mevzularını girince çıkılmıyordu. Sonra 4'e kadar orda durdum. Onlardan gelince eve uğramadan direk Selin'in yanına geldim. Berk'ten özür dilemem için aşağı indim. İçimde cesaret vardı yine. Gerçi Berk'i görmek istemiyordum. Ama kendimi suçlu hissediyordum ona karşı. Zillerden ismini görüp bastık ve içeri girdik. Bunu yapmak aklımdan bile geçmezdi. Kapıyı Berk açtı. Bizi karşısında görünce şaşırdı. Sonra içeri gelin diye işaret yaptı. Hemen söze karıştım:

-''Yok aslında biz ...'' Selin lafa girip:

-''Tabi neden olmasın?'' dedi. İşte meraklı kız napıyım mecbur içeri girdim.

-''Annen yok mu ?''

-''Hayır o işe gitti.''

-''Hmm anladım. Ben seninle şu konu hakkında konuşmak istiyorum. Hani şu geçenki olay.''

-''Ya Eylül aslında ben konuşmak istiyorum o konu için. O an çok sinirliydim ve yani. Uff...''

-''Sen özür dileme! Asıl suçlu benim. Ya orda sarılmamın tek sebebi sana vurmasını istememdi. Berk çok özür dilerim seni üzdüysem. Ve birşey daha hani şu sevme olayı sana gerçekleri açıklamam gerek....'' sözümü kesti. Selin ise çerçevelere bakıyordu.

-''O konuyu hiç açmasak. Çünkü ben sana onları söylememeliydim. ''

-''Peki yani o zaman eskisi gibi miyiz?''

-''Hayır eskisi gibi değiliz. Artık ikimizde kardeşiz.'' dedi tebessüm ederek. Bende karşılık verdim ona.

-''O zaman bu işte hallolduysa gidelim.''dedi Selin. Berk itraz etsede aşağı inip kapının önüne geçtik. Kapının önünden geçerken Arda'nın evinin camında Arda'yı gördüm. İçimde biraz korku vardı. Ama ben cesaretimi toplayıp Arda'yı takmayacaktım.

--10 Dakika Sonra-- 

-''10 dakika geciktin Arda.''

-''Aaa sen beni mi takip ediyorsun?'' dedi sinsice..

-''Uff saçma sapan konuşma da ne istiyorsun yine onu söyle!''

-''Bir şey istemiyorum. Sadece elini uzat. Ve gözlerini kapa.'' dedi. Sesi yumuşaktı. Ama beni kandıramazdı.

-''Niye ?''

-''Ya hadi lütfen!'' İyice çocuklaşmıştı bu da.

-''Üf.. Tamam.'' dedim ve gözümü kapatıp elimi uzattım. Umarım canımı yakacak bir şey yapmazdı. Sonra elimde bir şey hissettim.

-''Şimdi içinden 20'ye kadar say ve gözlerini aç.'' dedi. 1-2-3-4-5------------------------------------------------17-18-19-20 Gözlerimi açtığımda Arda ortadan kaybolmuştu ve elimdeki şeyin bir hediye paketi olduğunu gördüm. Böyle bir çocuktan bir hediye almak çok garip. Naziklik ve Arda çok uzak iki kutup çünkü. Hediye paketi kalpliydi. Tamam Arda çok zorba belki ama gerçekten o da bazen küçük sürprizler yapabiliyomuş demek. Paketin üzerinde bir not vardı ve şöyle yazıyordu:

Eylül lütfen bu hediye paketini yalnız aç lütfen ama lütfen.

Sanırım o kadar da zorbalaşmamış çünkü çok ezikmiş gibi yazmış bu notları.

-''Selin ben şunu yalnız başıma açsam sorun olur mu?''

-''İyi ama bana anlat. Ne hediye aldığını.'' dedi. Bende hemen apartmana girip hediyeyi özenle açtım. İçinde o alamadığım TELEFON KABI vardı. Süperrrr... Ama bir dakika o nasıl istediğimi anlamış? Belki de tesadüftür diye düşündüm. Hediye paketinin içinde de bir kağıt vardı. Bu zarftı. Yani Arda bana MEKTUP MU YAZMIŞTI?? Hemen zarfı açtım :

Hayat Kaynağım Eylül:

Seni ilk gördüğüm yer sizin evin bahçesiydi. Selin'le  oturuyodunuz ve o an benim gözüme çarpmıştın. Saçların güneşte öylesine güzel parlıyodu ki... Sonra bana doğru döndünüz ve o an deniz kadar güzel mavi gözlerini gördüm. Ama sadece saniyelikti. Çünkü elimde olmadan başımı öne eğmiştim. İçimde garip bir kıpırdanma oldu. Hayatımdaki ilk aşkımsın. Ve tek olacaksın. Biliyorum sen beni sevmiyorsun. Belki de sinir oluyosun. Ama seni o kadar seviyorum ki senden hiç vazgeçemiyorum. Biliyor musun sırf seni sevdiğim için hiç başkasıyla çıkmadım. Kankalarım, kardeşlerim bile dalga geçti. Ve sana bu kadar kaba davranmamın tek sebebi artık isyan etmem. Çünkü sana çok bağlandım. Ve bırakamıyorum. Unutamıyorum anladın mı? Bana aptal demenden nefret ediyorum. Taşınmanız beni o kadar çok üzdü ki hayatımdaki hatayı yaptım. Bir kez sigara içtim. Ama sen sevmezsin diye bi daha ağzıma sürmedim. Seni senden iyi biliyorum. Çünkü seni herşeyini öğreniyorum. Ama benden korkma! Sana zarar vermem. Ben sadece kendimi yıkarım. Çünkü ben büyük bi hata yaptım. Seni sevdim ve hala seviyorum.

                                                                                                                                                     Belalın

Bölüm kısa oldu ama çabuk yayınlarım.Özür dilerim. :)

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin