Kötü Karşılaşma

2.5K 90 11
                                    

Ön yazıları zaten birçok kişi okumaz. Uzun uzun yazmaya gerek yok. :) Hemen payşatım yeni bölümü inş. okursunuz ve votelarsınız :)

Telefonumda bu mesajı görünce şaşırdım. Ama yanlış atılmıştır diye düşünüp cevap vermedim. Ertesi gün eve döndüğümde yine bir mesaj.

Buralara gelecek misin güzellik?

X

Artık sinirlenmiştim. Ama kendimi tuttum. Kimdi ki bu? Aslında aklımda biri vardı. ''Eylül seni seviyorum.'' mesajını atan çocuk benden 1 yaş büyüktü.Çocuğu tahmin etmemin sebebi kağıttaki A ve K harfleriydi. Çapraz binada Arda Kamış diye bir çocuk oturuyordu. Ve beni görünce tebesüm ediyordu. Arkamdan güzel bir kız dediği dedikoduları kulağıma gelmişti. Bana facebooktan arkadaşlık isteği yollamıştı. Farkındaydım mesajı gönderenin onun olduğunu. Ve bir kez de ona aptal demiştim. Amma bozulmuştu. Kesin o yollamıştı mesajı. Yazın onu en son gördüğümde oldukça büyümüştü. Ve onu sevmiyordum. Gıcıktı. Tamam yakışıklı olabilirdi ama biraz. Ve zorba bir tipti. O mesaj atan oysa da değilse de sonra daha atmadı. O yüzden rahatlamıştım. Okul süper gidiyordu. Hemen alışmıştım ve başarımı koruyordum. Ve sonunda birinci dönem bitmişti. 15 tatile girmiştik. Harikaydı. Hem bu tatilin 1 haftasını da dedemlere giderek harcıyacaktım. Bu durumda Selin'le görüşecektim. Ne süper değil mi?

Annemle sabahın köründe kalkıp dedemlere gittik. Annem oradan işe gitti. Babam iş gezintisine gitmişti. Dedemlerde kahvaltı ettim. Bol bol sohbet ettim. Dedemle satranç turnuvası yaptım. Sonra da Selin'e gittim. Hava çok soğuk değildi. Hatta gayet iyiydi. Güneş bize kendini gösteriyordu. Hemen dışarı çıktık. Annesi aşağıdaki eczaneden pastil almamızı söyledi. Hemen aşağı indik. Sağımız kahvehanelerle dolu bir caddeydi. Solumuz ise ıssız bir sokak. Biz tenha yerleri sevdiğimiz için hemen ıssız sokaktan sapıp aşağı doğru ilerledik. Adım sesleri suyar gibi oldum. Arkama bakınca kimse yoktu. Sanki birileri takip ediyormuş gibi... Sonra tekrar sağa saptık. Eczane görünüyordu. Eski tabelasıyla sakince bizi bekliyordu. Boynumda sıcak bir nefes hissetdiğimde hemen arkamı döndüm. Ve bir çocukla karşılaştım.

-''Naber güzelim?'' Arda'ydı. Ve bana güzelim dediğine göre bana mesaj atan oydu gerçekten. Telefon numaramı nasıl bulmuştu peki? Hemen arkamı dönüp hızlıca ilerledim. Selin bana dönmüştü.

-''Sana diyorum Eylül.'' deyince Selin'e eczaneye gir işareti yaptım. Bu çocukla kendim baş edebilirdim.

-''Ne var?'' diye bağırdım. Sert çıktığımın farkındaydım. Ama umrum bile değildi. Arda'nın yüzündeki alay şimdi somurtkanlıkla dolmuştu. Ben de bana bakarken durduğu birkaç saniyeden yararlanıp eczaneye girecektim ki. Arda kolumu sıkıca tuttu.

-''Bana bağıramazsın tamam mı?'' Gözlerindeki nefreti görünce, tırstım açıkçası.

-''İyi tamam.'' dedim. Biraz tripli olmuştu bu sözlerim. Kollarımı sıkıca tutan ellerini savurdum. Ve bu sefer eczaneye girdim. O an da Selin eczaneden çıkmıştı.

-''Noldu?'' diye sorunca Arda'ya umursamaz bir bakış atarak:

-''Gereksiz insanlarla muhattap olmak zorunda kaldım.'' dedim.

-''Seninle sonra görüşücez  güzelim.'' Güzelimi bastıra bastıra söyledi. İnadına yapıyordu. Selinlerin katına çıkarken olanları anlatıyordum. Kapıdan pastili uzattık. Hemen aşağı indik. Aşağıda Berk'i gördüğümde içimde bir heyecan oldu. Kendimi gülmemek için zor tuttum. Oturup sohbet ettik. Yeni oturduğum yer ve yeni okuldan bahsettim biraz. Sonra birlikte yürüyelim mi diye bir öneride bulundu. Selin'de kabul etti tabi. Bende ''Beni bekleyin iki dakika'' dedim. Hemen üç kola aldım bakkaldan. Geri döndüğümde hepimiz elimizde kolalar yürüdük. Dolaşıyorduk ki Berk biran durup :

-''Bakın oradaki kız sevgilim.(Ne kadarda rahat söylüyordu.) Beni bekliyordu. Merak etmeyin sizden haberi var. Yanına gitmeliyim. İsterseniz tanıştırayım sizi.''dedi. Gerçekten mi? Bir sevgillisi vardı.Ama iki kızla dolaşıyordu. Hemde onu seven iki kızla. Üff lanet olsun. Kızın yanına gittik. Aaa bu kızı tanıyordum ben. Daha önce konuşmuşluğumuz vardı. Hemde baya iyiydi aramız. Yani sadece arkadaştık. Sırlarımızı paylaşacak kadar yakın değildik. Yani Berk'le çıkıyordu. O an içimde birşeyler gitti. Berk benim için çok farklı olmuştu gerçekten. Sanki biraz önce onun için heyecanlanan ben değilmişim gibi. Sanki onun hissettiği gibi kankam, kardeşim olarak görüyordum onu. Sanırım gerçekten benimkisi hoşlanma mevzusuymuş. Artık sadece arkadaşlık. Sonra kızla konuştuk ve onları yalnız bıraktık. Arda'nın evlerinin önünden geçerken içimde bir korku oldu. Ondan biraz korkmaya başlamıştım. Çünkü o kadar zorba olmuştu ki bana karşı. Hızlıca ordan geçtim. Kapının önüne oturacakken Arda'yı orda gördüm. Ah kahretsin! Selin'e eve gidelim diye fısıldadım. O da kabul etti. Tam kapıdan geçicektik ki :

-''Bana bir selam yok mu? dedi.

-''Sen kimsin ki sana selam vereyim?'' dediğimde cevabıyla şok oldum.

-''Belalın.''

Az okuyan var ama ben devam edeceğim :)

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin