Belalım

8.7K 88 11
                                    

Herkese merhaba :) Yeni bir hikayeye başladım. Umarım beğenirsiniz :)

Yaz günlerimi arkadaşımla buluşarak ve dışarlarda geçiriyordum. Oturduğum yerde bir çocuktan hoşlanıyordum. O beni daha çok kankası olarak görüyordu. Fakat sevgime engel değildi. Yine bir sabah kahvaltı tarzı rutin işleri hallettikten sonra arkadaşım Selin'i aradım. Arkadaş denmemeli tabi o benim kardeşimden öte bir kız. Bize çağırdım. Beş dakikaya geldi. Karşı binada oturan koyu kumral hafif dalgalı saçları olan ve  kaheverengi gözleriyle tatlı bir kızdı. İkimizde o günü yaşadığımızda 15 yaşındaydık. Gerçi o günü büyütmemin sebebi herşeyin o günle başlamasıydı. Sadece ufak bir mesajla... Selin bize geldiğinde biraz oturduk ve hemen dışarıya çıktık. Saat 12.30 gibi olduğu için güneş çok güzel parlıyordu. Dolaştık biraz ve kimsenin dışarıda olmadığını anlayınca biraz vakit geçirmek için eve girdik. Bilgisayarla uğraştık. Sonra Selin yanımdan kalkıp dışarıyı izlemek için cama doğru gitti. Sonra  :

-''Eylül burda bir kağıt var. Gelip görsen iyi olacak.''dedi. Camdan balkona baktığımda gerçekten bir kağıt vardı. Ve bişey yazıyordu. ''Eylül seni seviyorum.'' Hemen balkonun kapısını açıp hızla kağıdı aldım. Selin heyecanlanmamıştı. Zaten pek ilgilendirmezdi onu böyle şeyler. Sonra kağıdı yok etmek istedim. Çünkü evde bir böyle birşeyin yazması ne annemin hoşuna giderdi ne babamın. Hemen dışarı çıktık. Çöp konteynırına gidip attık. Bu kimdi? Kağıdın köşesinde A ve K vardı. Ben burda bir ipucu bulmaya çalıştım. Ama pek üzerinde de durmadım. Giderken gözüme hoşlandığımız çocuk -Selin'de benim hoşlandığım çocuğu seviyordu- gözüme takıldı. Boş boş dolanırken bizi görüp güldü. Bende ''Selam'' diye seslenip tebessüm ettim. Selinler de bizim gibi bir apartmanda oturuyordu. Apartmanın önü tam ortam yapmalık bir yerdi. Yaz akşamaları bina sakinlerinin dedikoducu takımı toplanır burda otururdu. Gündüzleri ise Selin ve bana aitti. Biz bu kapı önüne doğru ilerlerken Berk'te bizim oturduğumuz yere doğru yöneldi. Oturduk ve sohbet ettik. O gün öyle bitmişti. Haziran'ın sonlarına doğru annemlerden taşınacağımız haberini aldım. Bu mahallede de yayıldı. Ağustos başında Selinlerle son olarak buluştum. Eşyalarımız kamyona yüklenirken biz içimizdeki hüzünü bastırarak gülmeye çalışıyroduk. Berk (hoşlandığım çocuk) yanıma yaklaşıp:

-''Görüşürüz kardeşim.'' dedi. Bende ona  içten bir gülümsemeyle baktım. O bir sokağa saptı. Ve gözden kayboldu. Babamda bana ''Gel'' işareti yaptı. Ben ise gitme vaktinin geldiğini anladım. Ama yine de şanslıydım. Çünkü bizim oturduğumuz apartman bir aile apatmanıydı ve dedemler burada kalacaktıç. Yani Selin'le tekrar bululabilecektim. Buradan ayrılmamızın asıl sebebi evin küçük olmasıydı ve oturduğumuz mahallede köü niyetli insanların yaşamış olmasıydı. Yeni taşındığımız ev 4+1'di. Geniş bir evdi. Camları oldukça büyüktü. Hatta diğer evlerdeki camlara oranla biraz daha büyüktü. Böyle olması süperdi. Çünkü manzarası dsa vardı. 6 bloktan oluşan bir siteydi. Ve evimizin önüde küçük villalar yer alıyordu. Bizim sitenin arkasında 5 site daha vardı. Ve sitelerin ortasında bir okul bulunuyordu. Burayı çok sevmiştim. Ve daha taşındığımın ikinci günde yakın bir arkadaşım olmuştu. Hem o da taşınalı 2 ay olmuş ve benimle aynı okula gidiyordu. Adı Öykü'ydü. Çok tatlı bir kızdı. Koyu kumral saçları, ela yeşil karışık gözleriyle taş bir kızdı. Bana gelince bende sarışın, mavi gözlüydüm. Ve biraz inektim. Ders çalışır, test çözer ve ödev yapardım. Ama pek de hoşlanmızdım bunlaarı yapmaktan. Ama asosyla değildim. Hatta yeni başladığım okulda bile hoş karşılanmıştım. Böyle güzeldi ilk haftalar... Herkesle kaynaşmıştım. Ama sonra bir mesaj aldım:

Naber güzelim?

          X

Umarım beğenmişsizinizdir :)

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin