2 hafta sonra
İki haftadır büyükbabamın evdindeydim ve yaralarımın çoğu iyileşmişti. Sadece boynumdaki yaraya bir arkadaş olarak dudağımdaki küçük yara kalmıştı. Karnımda eskisinden daha iyiydi. Büyükbabam saolsun...
Annemler hala dönmemişlerdi ve bu büyükbabamın canını sıkıyordu. Tabi benim gibi biriyle uğraşmak gerçekten zordu.
"Su, sen kulübe gitmeyecek miydin?"
"Büyükbaba ben kulübü bırakalı 2 hafta oldu."
"Ah! Maymun iştahlılık yapma. Arzu'da böyleydi."
Patlamış mısır kasesini kenara bırakıp televizyonu kapattım. Telefonumu elime aldığımda yine Katherina'dan gelen mesajlarla karşılaştım. Ve her zamanki gibi okumadan sildim.
"Git bari işe yarada yukarıdakinden kirayı iste."
Büyükbabamı kızdırmamak adına yukarıya çıkan merdivenlere ilerledim. Kapıyı ikinci çalışımda açmıştı. Benimle yaşıt gibi duran bir kızla karşılaşınca şaşırmıştım. Oysa büyükbabamın burayı bir çocuğa kiraladığını hatırlıyordum. Veya 2 hafta önce kulüpteki çocuk kafama sıkı bir darbe indirmişti. Evet evet kesin sıkı bir darbe yemiştim.
"Buyrun."
"Şey... Nasılsınız? Umarım rahat ediyorsunuzdur."
Kız gülümseyerek karşılık verdi.
"Evet, teşekürler. Kira için mi gelmiştiniz?"
Rol yapma yeteneğimin kötü olduğunu biliyordum...
"Şey, evet.."
"Erkek arkadaşım daha gelmedi. Gelince mutlaka hatırlatırım."
Gülümseyerek karşılık verdikten sonra tekrar merdivenlere yöneldim.
"Büyükbaba, sen üst kattakini ne kadar tanıyorsun?"
"Will'i mi? Eh iyi çocuktur. Neden sordun?"
"Sevgilisiyle birlikte mi kalıyorlar?"
"Galiba."
Düşünceli bir şekilde hamağa ilerleyip kendimi bıraktım.
*****
Güçsüz...
Güçsüz..!
Güçsüz!
Cılız aptal kız!
Hızlı bir şekilde doğruldum.
Ağzım kurumuştu. Hala kafamda sesler dönüyordu ve bana uzaktan sesleniyor gibileridi. Ayağımı hamaktan sarkıtıp sallandırmaya başladım. Korkaklık yapıyordum. Kaçmayı seçiyordum.. Çünkü her şeyi unutup yeni baştan başlamak daha kolaydı.
Yaşadığın kötü şeyleri kafandan silip atmak daha kolay. Oysa onların hepsi yarım kalmış bir iş gibi sırtıma binecek ve hiç terk etmeyecekler. Güçsüzlüklerimle birlikte açtığım her sayfada tökezleyip gittikçe bu yükün altında ezileceğim.
Belki çabalarsam en azından başarının yarısını yakalarım dimi?
Katherina'ya benle kafede buluşması için mesaj attığımda hala elim titriyordu. Korkuyordum. Belki dalga geçmelerinden, belki yine o çocukla karşılaşmaktan belkide bütün çabalarıma rağmen yine başarısız olmaktan...