'Hoşgeldin Diana'

19 3 0
                                    

Eve geldiğimde babam annemle hararetli bir tartışmaya dalmıştı ve beni fark etmemişlerdi bile.

"Asla! Arzu sana hayır dedim."

Babamın anneme bağırışı üzerine kapıyı sertçe kapattım.Sonunda bana bakmışlardı. Kavga etmelerinden cidden nefret ediyordum.

"Ah, evet Arzu, kızın ile ilgili olan planlarını anlat bakalım."

"Alex! Önünde tartışmayalım."

"Su, Türkiye'ye gitmeyecek!"

Biranda gözlerim parlamıştı. Türkiye'ye gitmek? Sevinç çığlığının boğazımdan yukarıya doğru çıktığını hissettim. Kendimi engellemek için anneme hızla sorularımı yağdırdım.

"Ne zaman, sizde gelecek misiniz?"

"Al işte!"

Babam sinirle dışarıya çıktı. Annem arkasından bakarken ben koşarak anneme sarıldım.

"Teşekkürler!"

Annem için çekti.

"Su, temelli gidiceksin. Biz burada kalacağız."

Biranda kollarımı annemden çektim. Tek başıma mı gidecektim?

Merak etmiyor değildim; annemin anlattığı kadar güzel olan, sevecen insanların olduğu bir ülke olabilirdi. Veya babamın anlattığı gibi kaba insanların olduğu ve trafik konusunda felaket olan bir ülke olabilirdi... Ama ne olursa olsun annem ve babamsız bir yere gitmek istemiyordum. Hemde tanımadığım bir ülkeye... Evet, korkuyordum.

"Temelli gitmek istemiyorum."

"Su, gerçekten şimdide senle tartışamam. Uçak biletini-"

Onu dinlemeyerek yukarı çıktım. Ne yapacağımı bilmeksizin önce odamın içerisine girip dolandım. Üstümü değiştirdikten sonra çantamı alıp hızla dışarı çıktım.

"Su!"

Annemin arkamdan seslenmesini duymamaya çalıştım. Beni asla temelli olarak kafasının istediği bir yere gönderemezdi. Evet,başından beri Türkiye'ye gitmek için binbir yolu deneyen bendim. Ama temelli gitmek bütün planlarımı ,yeni yeni alışıp düzene sokmaya çalıştığım hayatı bozuyordu.

Çok sıkılmıştım sürekli başka bir yere ayak uydurmaya çalışmaktan. Bir kere olsun annemler kendilerini benim yerime koysalardı belki her şey daha farklı olabilirdi.

İlk yakın arkadaşımı İspanya'da edinmiştim ve sonra... Sonra İspanya ve daha binlercesinden ayrılmak zorunda kalmıştık ve ben asosyele dönüşmüştüm. Kendimi derslere adamıştım çünkü kimseyi kırıp yakınlık kurmak istemiyordum. Sonucu hep aynıydı;başka bir ülkeye taşınıp hayatını yeniden düzenlemek.

Neden boşu boşuna arkadaşlık kursaydım ki? Sonuçta yine başka bir ülkeye gidecektik.

Ama bu sene bu kulüp sayesinde değiştiğimi hissetmiştim. İlk defa. Ve tekrardan ne istediğini bile dile getiremeyecek olan,içine kapanık bir kız olmak istemiyordum.

Büyük parka geldiğimde etrafıma bakınıp bir banka oturdum.

"Erkencisin."

"Jason? Sen ne ara geldin?"

"Evim şurada."

Gösterdiği yere baktım. Caddenin karşısındaki beyaz binayı gösteriyordu.

Güçsüz olmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin