Arka koltuğa somurtarak oturup kollarımı önümde buluşturdum.
Kulübe geldiğimizde onların konuşma faslı bittikten sonra Jason'dan önce davranıp hızla arabadan indim. Jason'ın inmesine fırsat vermeyerek hemen söze girdim.
"Bıraktığın için teşekkürler."
Derin bir nefes alıp bıraktıktan sonra devam ettim."Teşekkür etmişken sanada teşekkür borcum vardı Jason. Bana evini açıp dün korktuğumda yanıma gelip yattığın için."
Sesim çok kırgın çıkmıştı ama asıl elde etmek istediğim sonuç Jason'ın şok olmuş halini görüp kahkaha atmamdı. Ama o kadar bekleyemezdim.
Sonuçta çocuktum değil mi?Bazen çocukların ağzından istemsiz olarak bazı şeyler kaçabilirdi.
Teşekkürü o kadar içtenlikle söylemiştim ki biran Maria'nın gözleri parlamıştı. Az kalsın kulübe ilerlemeyip oturup Maria'yı avutacaktım.
Binaya girip kafeteryaya ilerledim. Daha çok erkendi. Ama Max ve grubu çoktan masaya oturmuş bana bakıp fısıldaşıyorlardı.
"Güzel kızımız kulübe korkusuzca geliyor demek."
Başımı çevirip onların olduğu tarafa baktım. Hepsi pür dikkat bana bakıyordu.
"Ne diyorsun?"
Max sorum üzerine yanımdaki sandalyeye ayağını koyup benden tarafa eğildi. Sonra yanağımdan makas alarak göz kırptı.
"Bu kadar rahat dolaşmamanı öneririm. Hele etrafta koruyucu meleğin Jason yokken."
Bu söylediği üzerine herkes gülmüştü. Grubundaki bir çocuk elini Max'in omzuna attı.
"Onunla uğraşma Max. Jason senide kulüpten attırabilir."
Gözlerimi kapatıp sakinleşmeyi denedim.
1..2...3...5...2...6
Ve bam!
Nasıl olduğunu anlamadan elimi Max'in yüzünde bulmuştum.
Burnunun ortasına sıkı bir yumruk geçirmiştim ve sendelemesini sağlayarak onu yere düşürdüm. Üstüne atılacağım sırada biri kollarımdan yakalayarak beni arkaya çekiştirdi. Kafeteryanın çıkışına ilerlerken hala sinirli sinirli bağırıyordum.
Arkamdaki biri beni ona döndürüp yüzüme yumruk geçirdi.
"Üzgünüm sakinleşmen için buna ihtiyacın vardı."
Katherina hınzırca gülümserken bende yanağımı tuttum.
"Tokatta atabilirdin."
Biran ikimizde durduk. Sonra kahkaha atmaya başladık. Katherina bana sarılınca bu sefer onu ittirdim.
"Bunu sık yapmaya başladın."
"Üzgünüm bazen ilgi bekleyen bir kız çocuğu gibi davranıyorsun."
"Biz yaşıtız."
"Hayır senden bir yaş büyüğüm."
Gözlerimi devirip ekledim.
"Aman ne fazla."
Antrenörler gelene kadar Katherina bana tahta kılıcı nasıl kullanmam gerektiğini göstermişti. İtraf etmeliyim. Her konuda berbat olduğum gibi bundada berbattım. Ne Katherina kadar hızlı haraket edebiliyor ne de onun kadar kılıcı düzgün tutabiliyordum.