ON İKİNCİ BÖLÜM

100 1 2
                                    

"Bugün annem gelecek.."
Nasil bir heyecanla bagirdiysam artik Mesut koşarak odama gelmişti. Kendimi durduramazdim artik,çok uzun süre olmuştu annemi görme yeli.. Henüz ne kadar kalacaktı bilmiyordum ama erken bırakmaya da nıyetim yoktu hani..
''Seni cadı benden bu kadar mı sıkıldın bakayım sen''
''Yok öyle değil tabiki,ama biliyorsun uzun zaman oldu annemi görme yeli çok özledim ''
''Tamam tamam anladım :-)  Annenin alayım otogardan kaybolurum ortadan.''
''Asıl benden sıkılan sensin anlaşılan,nereye bakalım gitmiyorsun tabiki :-) ''
Biraz fazla mı ileri gitmiş tim acaba. Ne bu samimiyet iye düşünür muydu acaba.. Ama yüz ifadesi gayet de mutlu olduğunun kanıtıydı.Ama biraz tedirgindim. Aslında utanıyorum annemden diyebilirim.. Biz böyle evlilik oyunu içinde.. Ne bile yim işte garipti yani. Saate baktığımda 10.30 u gösterıyordu. Annemin gelmesine neredeyse altı saat vardı. Hemen mutfağa gidip kahvaltı hazırladım. Biraz aceleye getirdiği kahvaltıdan kalkıp ise koyuldu. Çok güzel bir yemek hazırlamalıydım. Heyecanımdan masada kahvaltısına hala devam eden Mesut'a aldırış etmeden şarkı söylemeye başlamıştım bile. Biraz zaman geçtikten sonra fark ettim elinde gazete,okuyormus gibi yapıyor ama göz ucuyla beni izliyordu. Birden toparlanma isteği duydum.
''Afedersin seni rahatsız mı ettim? Sen bu kadar neşeli olunca izlemeye dalmısım.''
''Yok aksine çok ses çıkardığım için sen afedersin.''
''Ben halimden memnunum. Ohh oh akşama yine ziyafet,daha ne olsun.''
Hoşuma gitmişti bu tavrı. Gülümsedim ufaktan..
    Mutfağa dalmıştı arada Mesut gelip beni izliyordu,bazen de ara buldukça çay,kahve yapıp salona,yanına gidiyordum. Herşey bitmişti ki saate göz attığımda 17.30 u gösteriyordu.
''Sima vakit geldi artık gidelim mi?''
''Bende ona bakıyordum. Evet gidelim :-) ''
''Hadi bakalım cadı:-) ''
Aslında bana cadı demesinden hoslanıyordum. Daha bir samimiydi sanki..

    Otogara vardıgımızda heyecandan elim ayağım titriyordu adeta. Bana baktı ve gülümsedi. Birden Şevkat dolu bir baba gibi elime dokundu.
''Sakin olmalısın,anneni hastanede karşılamak istemesin değil mi ?''
''Elimde değil ki, eh ama aşkolsun nerede kaldı bu otobüs de canım..!''
Soğuk su etkisi yaratan o sözler döküldü ağızından.
''Olsuuun''
Sessiz söylediğini ve duymadığını zannetti ama ne yazık ki..:-)  Ne yani doğru mu anlamıştım ? Bir an dönmüş tüm ki Konya otobüsü perona yanaşıyordu. Diğer durumu rafa kaldırmıştım ,şimdilik..:-)

''Anneeeeeeeeee!'' 

Birden koştum anneme,nasıl bir özlemdi bu..

''Dur kızım oğacaksın beni.''

''Yaa banane ama :)''

Mesut geldi yanımıza.Annemde bir memnuniyet ifaedesi oluştu.Eminim içinden ''Aferin bak beni karşılamaya gelmiş.'' diye düşünüyordu.Annem ya :)

''Merhaba Filiz teyze.Hoşgeldin.''

''Hoşbulduk oğlum.''

'Oğlum' mu? Ohh annemde bi rahat. Hoca'yı bırakmış bile. 

''E hadi bakalım hasretinizi evde giderin araba arka tarafta siz bekleyin hemen getireyim.''

''Gerek yok oğlum henüz o kadar yaşlanmadım arka tarafa yürürüz.:)''

''Estağfurullah ! Eh hadi o halde.Sima size mükemmel yemekler hazırladı.''

''Abartma Mesut :)''

Annem donmuş bize bakıyordu.Samimiyetimize şaşırmıştı muhtemelen. 

  Evin yolunu bulmuştuk nihayet.:) 

''Buyur annecim''

''Yemek kokuları..Olmuşsun sen..''

Utanmak derken bundan bahsediyordum işte.Evli barklı kadın konumundaydım ne de olsa.. Sofrayı hazırladım. Annemle Mesut sohbete dalmışlardı bile..Belliydi annem sevmişti Mesut'u.Eh sevilmeyecek gibi de değildi hani..

mutsuzluk iksiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin