ON BİRİNCİ BÖLÜM

102 1 1
                                    

                                         ''Yüreğimin en kuytu köşesine saklamıştım oysa seni,

                                           Üşüme istemiştim,nereden bilebilirdim nefes alamadığını..''

Uzun zamandır böyle keyifli bir yemek yememiştim.Herkesin aşık olduğu o genç,yakışıklı hoca kağıt üzerinde de olsa benim kocamdı. 

''En sevdiğin rengi bile bilmiyorum küçük kız''

Gülümsememi tutamadım birden. ''Duyan da sizi yaşlı zannedecek hocam.''

''Hala 'hocam' dediğine göre..''

Ellerimi nereye koyacağımı şaşırdım.Neden böyle zamanlarda bir yeri olmaz onların.Adam beni inatla uyarıyor bense hala ismini söylemiyordum. Ve ancak bu kadar saçmalayabilirdim. '' Sahi yaşınız kaç hocam?'' Gerçekten Mesut Hocanın yaşı tam bir tartışma konusuydu. Ama bu saçma soruyu o an yöneltmem ne kadar doğruydu tabi..

''Sence?''

''Hocam,gerçekten bilmiyorum.''

''Bana ismimle hitap etmediğin sürece hissettirdiğin yaşta olacağım :)''

Bu adam ne ara bu kadar güzel gülmeyi öğrenmişti.. 

''Şey, ağız alışkanlığı hocam yani Mesut..''

''Ha şöyle artık adımı bilmediğini düşünecektim.Tamam prosedür olarak ben senin hocanım ama ben senin arkadaşın olmak istiyorum.Bana ismimle hitap et artık lütfen.''

''Yaşınızı söylememek için bahane mi üretiyorsunuz yoksa :)''

''Siz de yok Simacığım !''

''Yaşını merak ediyorum Mesut.''

''Oh be bu daha samimi. Efendiiiim Mesut KARAHAN 32 yaşındayım. Muğla'lıyım. 1.85 boyunda 80 kilo kumral ,mavi gözlüyüm.Öğretim görevlisiyim. Yahu beni durdur istersen.Anlamadım ki nereye dalıyorsun böyle.Hayatımı da anlatayım istersen :)''

''Ah ! Özür dilerim dalmışım''

Bal gibi de sesinin ruhu okşayıcı tınısını dinliyorum.

''Affedildi :) Hadi bakalım evimize :)''

  Ev için alışveriş yaptıktan sonra artık benim için yeni yaşam alanı Karahan malikanesine ulaşmıştık.O kadar yorgundum ki üzerimi nasıl değiştireceğimi bilememiştim.Allahtan makyaj yapma alışkanlığım yoktu ki hayatta uğraşamazdım silmek için.Mesut'un ayak sesleri de odasının yolunu tutmuştu.Normalde her akşam bir film izleyip yatıyormuş ama o düzenini ben bozmuş bulunmaktayım sanırım.

   Mis gibi bir omlet kokusuyla uyandım.Kendime gelememiş olacağım ki geceliğimle aşağı koştum. Mutfakta Mesut'u önlükleri takmış bir şekilde buldum. Okulda birine anlatsam rüya gördüğümü zannederdi. Günler günleri,haftalar haftaları kovalamıştı.Bu evde ikinci ayımdı. Hemen her seferinde Mesut mükellef bir kahvaltı hazırlardı. Ama onu hiç hazırlarken görmemiştim.Genelde ben uyurken hazırlar telefonuma bir mesaj bırakırdı. Ama bu kez mis gibi kokulara uyanmıştım. Mutfağın kapısında onu izliyordum.Farketmemişti beni,birde şarkı tutturmuştu.

  ''Bırak 

ellerim saçlarına dokunsun 

Bırak 

kulaklarımdan sesin uğulsun 

Bırak 

Ellerim saçlarına dokunsun 

Söz veriyorum 

herşey çok güzel olacak 

sadece sen ve ben.. ''

mutsuzluk iksiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin