Resim Sima :)
Güzel bir sabah yine...Uyandığımda Mesut bana sarılmış uyuyordu hala,yani ben öyle zannediyordum henüz.
''Ne kadar da masum uyuyorsun öyle,okulda herkes senin peşinde sen ise benim kocamsın,benimsin..''
Birden gülümsediğini gördüm.Muzip uyumuyormuş meğer.Yanaklarım kızarmıştı,utancımdan ölmüştüm sanki.Ben kalkıp kalkmama arasında kalmıştım ki birden sıkıca kavradı belimi.
''Demek öyle :)'' dedi gülerek.
''Off sen neden uyumuyorsun ya !''
''Uyusaydım duyamazdım:)''
''Hem ne duydun bilmiyorum ama yanlıştır kesin.'' Ne saçmalıyordum ben acaba biri izah etse? Bana bir bakış attı ki mal gibi göründüğümün farkına vardım.
''Tamam ya doğru duydun. Hem ben kahvaltı hazırlayacağım beni oyalama derse yetişeceğiz daha.'' Diye panikle kalktım yataktan.Odama gidip üzerimi değiştirdim ve mutfağa gittim. Ellerim hala titriyordu.Ne kadar aptal bir duruma düştüğüme kızıyordum.
''Aptal bi çeneni tutama !Ne zaman öğreneceksin sen sessiz konuşmayı of aptalsın işte aptal..!''
''Hey ne mırıldanıyorsun sen orada bakalım.'' Duyduğuna emindim ama beni rahatlatmak istedi sanırım.
''Hiç ya peynir bitmiş de evde gelirken alalım diyordum sadece.''
''Hıı tamam alırız.''
Güzel bir kahvaltı hazırladım.Yumurta tam Mesut'un sevdiği gibi kayısı kıvamında olunca neşem yerine geldi,çünkü bunu pek beceremiyordum.
''Bu kez olmuş cadı :)''
''Huhhuuu oldum ben :)''
Neyse ki en azından benim densizliğimi unutmuş rolü yapıp neşeli bir kahvaltı yaptık. Okul vakti gelmişti yine dersimiz Mesut'laydı. Ahh en sevdiğim ders :) Ama korkularım vardı.Hiçbir zaman birinin ismiyle anılmak istememişimdir.Ama Herkesin gözdesi Mesut Hoca'nın eşi iken bu nasıl mümkün olacaktı tabiki.. Okula beraber girdiğimizde gözler bizim üzerimizdeydi. Uzun boylu,esmer bir çocuk yaklaştı yanımıza.Daha önce görmediğime eminim. Yüzünde alaycı bir ifadeyle bize yaklaştı.
''Merhaba hocam nasılsınız?''
''İyiyim Berk sen nasılsın?''
''iyiyim bende hocam,bayan kim?'' Bildiğinden adım kadar emindim.Sırf bizi zor duruma düşürmek için muhabbet açmaya çalışmıştı.
''Tanıştırayım bayan Sima,eşim.''
''Yaa hayırlısı olsun hocam,evlendiğinizi duymuştum da öğrenciniz olduğunu düşünmemiştim.Neyse ben derse giriyorum hocam görüşmek üzere iyi günler.''
İstediğini almış bir ifade takınarak ayrıldı yanımızdan. Ama beni rahatsız eden bir his uyandırmıştı o çocuk yani Berk. Ben onun arkasından dalmış bir şekilde bakarken birden elimde bir sıcaklık hissettim.Mesut elimi tutmuştu kimseyi umursamadan.Birden kalakaldım bir birleşmiş ellerimize birde Mesut'a baktım.Mesut göz kırptı birden.Kalbimdeki kelebekler uçuşmaya başladı yeniden..:) Okula el ele girdik.Herkesin gözü üzerimizdeydi.Utandım ve ellimi ellerinden kurtarmaya çalıştım.Mesut yüzünü bana çevirip hafif gülümsemesiyle tek kaşını kaldırmış bana baktı. Bunun anlamı ''Bırakmak yok!'' demekti sanırım. Ben değişik duygular içindeyken gözüm kantinde hayal kırıklığına uğramış gibi görünen ilayda'ya takıldı. Biraz muziplik iyiydi galiba gözlerinin içine baka baka Mesut'un elini sıkıca sıkıp ona gülümsedim. İkinci kata çıktığımızda ben sınıfıma Mesut odasına ayrılacaktı ki Mesut elimi bırakıp belimi kavradı ve kulağıma eğildi. ''Sen de benimsin.''